Namaz, günün muhtelif ve belli saatlerinde sıralanmiş olduğu için, müslüman günlük işlerini, yemek vakitlerini, istirahat zamanlarını, uyku saatlerini bir plâna bağlamak zorunda kalacaktir. Plân ölcüsünü de, hic şüphesiz ki, namaz vakitlerinden alacak ve ona göre ayarlayacaktır. Namaz kişiyi dengesizlikten kurtarıp dengeli olmasını sağlayacaktır. Namaz, ayni zamanda bir ilham ve bir irşad kaynağıdır. Namaz dinin direği, hidayet güneşidir. Namaz irfan menbasi, takvâ kapısıdır. Insandaki kötü duygu ve düşünceleri, aşırı istek ve arzuları firenler, kontrol altına alır, diğer taraftan sahibine iyi ve güzel ameller telkin eder. “(Resûlüm!) Sana vahyedilen Kitab’i oku ve namazı kıl. Muhakkak ki, namaz, hayâsızlıktan ve kötülükten alıkoyar. Allah’ı anmak elbette (ibadetlerin) en büyüğüdür. Allah yaptıklarınızı bilir.” (El-Ankebut 45) Elbette böyle olması icâb eder. Çünkü namaz, insanı günde beş defa Yaratan’ın huzûruna çıkarıyor. Bu arada O’na, her gün kırk defa “(Allah) Ceza gününün de mâlikidir.” dedirtiyor ve dehşetli bir günün geleceğini, herkese hesap sorulacağını hatırlatıyor. Kurân söyle der : ” Gündüzün iki ucunda, gecenin de ilk saatlerinde namaz kıl. Çünkü iyilikler kötülükleri (günahları) giderir. Bu, ögüt almak isteyenlere bir hatırlatmadır.” (El – Hud 114) Her Namaz bir hasenedir, bir güzelliktir. Güzelliklere devam edildikçe gecen kötülük silinir gider. Bu muhakkaktır. Buna binaen namaza devamedildikce – beşer hali – insanların çok defa kurtulamıyacakları bâzı günahlar yapılmış ise, onlar silinir gider ve beş vakit namaz arasında vâki olan küçük günahlara kefaret olur. Nitekim bir hadiste şöyle buyurulur:Her Namaz bir hasenedir, bir güzelliktir. Güzelliklere devam edildikçe gecen kötülük silinir gider. “Bir namaz, diğer namaza kadar aralarındaki (günahların) kefaretidir, büyük günahlardan sakınmak şartıyla.” (Müslim)