Her dönemde yetişen çocuklara “zamane çocukları” denilmiştir. 40’lı yıllarda da 90’lı yıllarda da aynı söyleme mazur kalmıştır dönemin çocukları. Şimdiler de yeni bir kuşak kendini hissettirmeye başladı, 2010 sonrası doğan bu çocuklara “Alfa Kuşak” deniliyor. En yaşlısı 9 yaşında olan Alfa çocukları, dijital ağ üzerinde yetişmektedirler. Gerek toplumsal alanda gerekse ekonomik anlamda bütün planlar Alfa Kuşak üzerine kuruluyor. Zira bu kuşak gelecekte hem idare eden hem de idare edilen kesimi oluşturacak. Toplumsal bir dönüşüm içerisinde olduğumuzu söyleyebiliriz, zaman bir değişim getirecek ancak en büyük sorunsal durum gerçekleşen bu değişimin gelişim yönünde mi olacak yoksa değişim mi olacak, bunu hep beraber göreceğiz.
Alfa kuşağı, teknolojinin geliştiği bir dönemde dünyaya geldiklerinden, yaşantılarını ileriki dönemde teknoloji odaklı yaşayacaklardır. Ekonomik anlamda yetinen bir toplumdan gelmedikleri için tüketim merkezli bir hayatları olacak ve mutlu olmayı da sahip oldukları metalar ya da ürünler üzerinden kuracaklar. Küresel markalara düşkünlükleri onları birer tüketim bağımlısı yapacaklar. İnteraktif bir iletişim kurma ve sürdürülebilme noktasında diğer kuşaklara göre daha monoton kalıp, otonom bir düzen içerisinde iletişimlerini kuracaklar.
Diğer kuşaklarda görülen gelenekselcilik, dindarlık, otoriteye karşı koymama gibi durumlar Alfa kuşakta görülemeyebilir. Bunun ise en büyük nedeni; araştırma ve kıyaslama imkanlarına sahip olmalarıdır. Mutlak doğru olarak bile kabul edilen birçok normlar bu kuşakta sorgulayıcı bir yapıya dönüşmektedir. Tabi bunun yanında bilgiye ulaşma her ne kadar hızlı olsa da doğru bilgiye ulaşma konusunda zaafları olacaklardır. Ve bu nedenle anlatılanlara ve duyulanlara kolay bir şekilde inandıkları ve bütün bunları da kabul edip, sosyal ilişkiler kurduklarını söyleyebiliriz. Anti hareketler daha sempatik gelecek ve karşıt olmayı bir farkındalık özelliği olarak kabul edeceklerdir. Toplumun bireyselleştiği ve kentliliğin arttığı günümüzde, Alfa kuşaklar kendilerine has bir kimlik ve kişilik kurma mücadelesi verecektir. Toplumun genelinin dışında kalan bir yapıda olmayı arzulayacaklartır. Popüler kültürün getirilerinin önemli bir uygulayıcısı olacaklar. Emek yoğun işlerden uzak durup, daha çok bilgi yoğun işler talep edeceklerdir. İleriki yıllarda tarımda ve endüstride çalışan sayısında düşüşler meydana gelecektir. Hizmet sektörü içerisinde olmayı daha çok tercih edeceklerdir.
Yukarıda bahsedilenler olumsuz bir algı oluşturmuş olabilir. Alfa Kuşağı sadece yazılanlar gibi kötü bir nesil olarak adlandırmak doğru olmayacaktır. Zira bu kuşak analog bir düşünme sisteminden sıyrılıp dijital yani daha hızlı ve daha pratik bir yapı içerisinde olacaklar. Bu durum gelecek için önemli bir husus oluşturmaktadır. Onlar; kolay, kısa ve hızlı çözüm üretme üzerine yaşamlarını sürdüreceklerdir.
Son kertede, hala hayatta olan X, Y ve Z kuşaklar toplumsal dönüşümü çokta kabul edemeseler de “Alfa kuşağı” diye bir gerçek var. Zamanı iyi okumak, miyopluğu kaldırmak ve geleceği doğru kurmak toplumun her kesiminin bir misyonu olmak zorundadır.
- - - -