İnegöl'ün yaşam portalı

Başbakan Duysa Ne Yapar?

İNEGÖL HABERLERİ

.

 Yıldırım Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Erhan Bilican, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin'in Esnaf odasındaki kaldırım açıklamasını köşesine taşıdı.

Kaldırım işgalleri konusu hepimizin malumu. Geçtiğimiz aylarda İnegöl Kent Konseyi’nin aldığı karar doğrultusunda, İnegöl Belediyesi kaldırımlara sergi açmayı yasaklamıştı. O dönem çok yazıldı, çizildi kaldırım işgalleri konusu. Bu karara Esnaf Odaları sert tepki göstermiş, halk ise kararı memnuniyetle karşılamıştı. Tabi esnafımızda halkın bir parçası bunu da unutmayalım. Ne kadar tepki göstermiş olsalar da, kararın muhatabı olan esnaf, uygulamaya hassasiyet göstererek kaldırımlardaki tezgâhları kaldırdı. Yani esnaf üstüne düşeni yaptı. Tam konu kapandı derken, AK Parti Bursa Milletvekili sayın Hüseyin Şahin’nin kaldırım işgalleri konusundaki bir açıklaması geldi. Önceki gün yaptığı açıklamada, “Başbakan duysa bizi topa tutar” diye bir tespitte bulunmuş sayın vekil. Peki, Başbakan duysa, gerçektenAK Parti İnegöl Teşkilatını ve İnegöl Belediyesini topa tutar mı? Yani “siz nasıl kaldırmalardan tezgâhları kaldırır ve bize oy kaybettirirsiniz” der mi? Bence,AK Parti’yi on üç yıldır iktidarda tutan etken, aldığı kararları oy kaybetme pahasına uygulamasıdır. Barış süreci dediğimiz görüşmeler, Suriye’deki iç savaştan kaçanların ülkeye kabul edilmesi, üçüncü köprü ve havaalanı, en son nükleer santral yapılması kararı veya daha geriye gidecek olursak, Tekel işçileri eylemleri, partiye oy kaybettirme riski olan ama uygulamada geri adım atılmayan kararlardır. Bu uygulamalarda muhalefete de oldukça koz verildiğini de hatırlatayım. AK Parti kendi ideolojisi içerisinde kamu menfaati olarak algıladığı hiçbir kararda oy kaygısı ile geri adım atmadı.

Bu kararlar doğrudur veya yanlıştır demiyorum. AK Parti böyle yaparak doğru yapıyor da demiyorum.

Parti doğru olduğuna inanmış ise, oy kaybı olsa da kararı uygulamıştır tespitini anlatmak istiyorum sadece. Bunu da en iyi AK Parti yöneticilerinin idrak etmiş olması gerekir. Şimdi bu gözlemin sonunda nereye varmamız gerektiğine gelecek olursak. Eğer konu oy kaybetmekse, kaldırım işgal yasağında Başbakanın kimseyi topa tutmayacağından eminim. Yok, konu oy değil, esnafın mağduriyeti diyorsanız, önünde kaldırım veya alan olmadığı için tezgâh açamayan esnaf ne yapacak? Yani onlar için bir haksız rekabet unsuru olmaz mı kaldırım işgalleri? Önüne tezgâh açamayan küçük esnafın suçu ne olacak o zaman? Ya da, diyelim ki seçim öncesi bu kararı almak AK Parti adına hataydı. Uygulanacaksa da seçimden sonra uygulansaydı bu karar. O zaman Emlak vergisine yapılan %100 zammı nereye koyacağız. Propaganda süreci devam ederken, Büyükşehir Yasası çerçevesinde su faturaları ve emlak vergilerine zam yapmak hangi aklı evvelin fikriydi diye sormak lazım gelmez mi? Seçimlere artık günler kaldı. Öyle sanıyorum ki, seçmen genel seçimlerde mührü eline aldığında, bölgesel olaylardan çok ulusal boyuttaki büyük resme bakacak. Ekonomi, kalkınma ve dış politikadan tatmin olmamışsa, yerel anlamda yapacaklarınız, oyun rengini değiştirmeye yetmeyebilir. Bu durumun tersi de söz konusu tabi. Genel olarak yaptıklarınızın halkın nazarında bir değeri varsa, yereldeki sorunlar seçmeni çok etkilemiyor.

Anlayacağınız gülü seven dikenine katlanır da, önce gül olmayı bilmek gerekiyor.

Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.