Türk Eğitim Sen İnegöl Şubesi Başkanı Şenol Şahin, kamu çalışanlarının sıkıntıları ve 1 Ağustos’ta masaya oturulacak toplu sözleşme süreciyle alakalı açıklamalarda bulundu.
KAMU ÇALIŞANLARI DEĞERLENDİRME YAPMALI
Konu ile ilgili konuşan Türk Eğitim Sen İnegöl Şubesi Başkanı Şenol Şahin, “1 Ağustos’ta, toplu sözleşme masasına oturacağız. 2015’te imzalanan toplu sözleşmenin halen 20 maddesi uygulanmamış durumda. Toplu sözleşme mutabakatı mutlaka uygulanması gereken bir metindir. Fakat bu sendika başarısızlığına rağmen Türkiye’de de 1 milyon üyeye ulaşıyor. Bu nasıl oluyor? Ortada başarısızlık var, imzaladığı metin hayata geçmemiş, bunu becerememiş ama 1 milyon üyesi var. Kamu çalışanlarının da bir değerlendirme yapması gerektiğini düşünüyorum.”
“İŞ GÜVENCESİNİ YOK EDEN BİR ÇALIŞMA KABUL EDİLEMEZ”
“657’ye ilişkin tartışmalar var. Sayın Başbakan’ın 16 Nisan’dan önce, devlet memurluğu kavramının ve iş güvencesinin kaldırılmayacağına yönelik açıklamaları oldu. Umuyoruz referanduma endeksli bir açıklama olarak kalmaz. Referandumdan sonra farklı bir düşünce sergilenirse bu etik olmaz. Olumlu anlamda çalışmalar yapılabilir ama devlet memurluğu kavramını ortadan kaldıran, iş güvencesini yok eden bir çalışma asla kabul edilemez. Türkiye Kamu-Sen olarak iş güvencesi zaten bizim kırmızıçizgimizdir. İş güvencesi derken yanlış anlamalarda olabiliyor, kanundan doğan haklarımız çerçevesinde haklardır bunlar. Bu iş güvencesi olarak adlandırılmaktadır. Bu haklarımızdan vazgeçmeyiz.”
AYRIMCILIK KABUL EDİLEMEZ
“Madem yeni bir Türkiye vaat ediliyor, o zaman bu yeni Türkiye’de demokrasi olsun, ayrımcılık kalksın. Bizim 400 bin mensubumuz vatansever, bilgili ve liyakatli insanlardır. Her şeye rağmen, tehditlere rağmen, yolundan sapmayan, Türkiye ve Türk milleti sevdasından vazgeçmeyen insanlardan oluşan bir yapıdır Türkiye Kamu-Sen. Bu insanların yöneticilik makamlarından dışlanması nasıl kabul edilebilir? Türkiye’yi sevdiğini söyleyen insanların bu teşkilatın üyelerini dışlaması o sevgiyle mütenasip bir uygulama değildir. Kamunun huzur bulması, ülkenin geleceği açısından son derece önemlidir. Devlet yapısını anlamlı kılan kamu çalışanlarıdır. Kamu çalışanlarına sahip çıkmak devletin geleceğine sahip çıkmaktır.”
“DEVLETİ SİVİL TOPLUMLA BERABER YÖNETMEK GEREKİR”
“Ben yaptım oldu anlayışıyla devlet yönetilmez. Devleti sivil toplumla beraber yönetmek gerekir. Bunun adına katılımcı demokrasi deniyor. Katılımcı demokrasinin olmadığı yerde anladığımız anlamda bir gelişmişlik, huzur ve mutluluğu yakalamak mümkün değildir. Umuyoruz ki, daha önce yapılan hatalar tekrar edilemez, herkesi kucaklayan bir anlayışla yola devam edilir.”
BU ÜLKE ARTIK NORMALLEŞSİN
“Türkiye’nin normalleşmeye ihtiyacı var. Kamuda 110 bin insan mesleklerinden edilmiş, 35 bin kişi açıktadır. Gelişmiş dünya nazarında ülkemiz tartışılır bir duruma gelmiştir. Bu konuda da bir aklıselim yakalanmalı, bu da hukuku uygulamaktır. Fetö’cüler, darbeciler, milletin üzerine bomba atanlar, kurşun sıkanlar… Cezası ne ise sonuna kadar alsınlar ama kamuda çalışan insanları sağlam delile dayanmadan görevlerinden etmek hukuk devletine yakışan bir tutum değildir. Dünün tescilli Föcü’lerinin bugün ahkâm kestiklerini de görüyoruz. Bunlara da itibar edilmemelidir. Bu ülke artık normalleşsin. Mücadelemiz bu yönde devam edecektir” ifadelerini kullandı.