Mevcut Kadın Kolları Başkanı Nebahat Yılmaz’ın aday olmadığı tek liste ile yapılan seçimler de Kadın Kolları Başkanlığı görevine Ayşe Pakoğlu getirildi.
Saat 13.00’de Ehl-i KeyfCafe’de gerçekleştirilen kongreye CHP Bursa Milletvekilleri Lale Karabıyık, Nurhayat Altaca Kayışoğlu veOrhan Sarıbal, CHP Bursa eski Milletvekili Sena Kaleli, CHP İl Kadın Kolları Başkanı Süheyla Özdemir, CHP İl Kadın Kolları MYK üyesi Macide Arıkan, CHP İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar ile yönetim kurulu üyeleri ve partililer katılım gösterdiler.
İKTİDARA GELECEĞİZ
Uzun yıllardır CHP İlçe Kadın Kolları Başkanlığı yapan Nebahat Yılmaz’a teşekkür ederek konuşmasına başlayan CHP İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar, “İnegöl’de CHP’de siyaset yapmak çok zor ama biz İnegöl’ün CHP için önce yerelde, sonra Türkiye genelinde iktidara gelmesi için her zaman mücadele vereceğiz. Bu durumda en çok iş kadınlarımıza düşüyor. İnegöl’de biraz muhafazakâr bir kesim var. Erkeklerin, kadınlar kadar çok insana ulaşma imkânı yok. Bu kongrede bizleri yalnız bırakmayan herkese teşekkür ediyoruz. Bundan sonraki Kadın Kolları Başkanımıza ve yönetimine teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.
SİYASETİN VAZGEÇMEYEN KADINLARA İHTİYACI VAR
Programın açılış konuşmasını yapan Divan Kurulu Başkanı Sena Kaleli, “Toplumsal cinsiyet eşitliği ile ilgili sıkıntıyı giderecek olanyine kadınların öz gücü olacaktır. Bursa’da özellikle 4-5 ilçemizde kadınların gerçekten varlık gösterdiklerine,çok çalıştıklarına, çalışmalarda ayrımcılık yapmamaya özen gösterdiklerine tanık oldum.Nebahat Başkanımız gerçek anlamda hiçbir ayrımcılık yapmadan, herkesi anlamaya ve dinlemeye çalışarak, tartışmaya yatkın, uzlaşmayı bilen, herkesin kendi fikirlerine saygı duyan ve bu konuda ön açabile bir zihniyettedir. Çalışma konusundaki azmini ve kadınları yüreklendirici gücünü de çok iyi kavradım. Her ne kadar İnegöl’de CHP tam net kendini anlatamamış, yanlış anlaşılır durumda da olsa oy artışları gözlemlenmekte. Kadınların ve tüm CHP örgütünün çalışmaktan vazgeçmemeleri bir gün meyvesini alacaktır. Genel Başkanımız bile her defasında bize İnegöl der. İnegöl’de CHP niye diğer ilçelere göre düşük oranda oy alıyor diye sorar. Biz de söyleriz, CHP burada vazgeçmiş değil, her zaman dinamik, dirençli çalışmalarını sürdürüyor. Ama bazı algıların değişmesi, halkın bizi anlaması çok kolay değil. Bunun için yılmayan, kendimizi anlatmaya çalışan, kimseyi dışlamayan,farklılıklara saygılı, o farklılıkların içerisinde cesaretle kendisini anlatabilen, yanlış anlaşılmaları göğüsleyebilecek insanlara ihtiyacımız var. Otoriteyi, iradeyi değişimin dinamikleri olarak görebilen, aydınlanmayı da buna bağlayabilecek, olgunlaşmamış sürecinde gayret gösterebilecek insanlara ihtiyacımız var. CHP’nin en önemli 2 özelliğinden biri devrimciliktir bir diğeri de halkçılıktır. Bunların tanımı değişmez. Her şey güncellenebilir, bugüne taşınabilir ama siyasette halktan ve devrimlerden vazgeçilemez. Her zaman değişime açık anlayışta ama bu yapacağımız değişimlerin de olgunlaşmalarını sağlayacak olgunlukta hareket etmeye, kendimizi bu anlamda geliştirmeye ihtiyacımız var. Bizler olgunluk anlamında, stratejik siyaset yapma anlamında empatik duyguları, duygusal dünyası gelişmiş kadınlar olmalıyız. Şiddetten uzaklaştırma gücü ve becerisi stratejik yaklaşımlarla ailesini yönetebilen kadınlarla sürdürülebilecektir. Siyasetin vazgeçmeyen kadınlara ihtiyacı var. Hepimiz vazgeçirilmeye çalışılıyoruz. Destek almayı bırakın rencide edilebiliyoruz ama cesur kadınlar kendilerini doğru anlatma gerekçesini ileri sürerek çalışmaktan vaz geçmesinler. Çalışan, gayretli kadınlara ihtiyacı olan bu partinin kadınlarla toplumun sürdürülebilir bir barışa ulaşacağına inanıyorum. CHP gerçek anlamda halka, hak ve özgürlüklere, demokratik yaklaşımlara çok yakın bir partidir. Sosyal demokrasiyi ürkütmeden örnekleriyle anlatabilirsek toplumu ürkütmeyiz. Toplumda herkesin inanç ve değerlerine saygılı bir dille hareket ettiğimizde toplum ürkmeden CHP’nin gerçeğini kavramış olacaktır. Burada kadın arkadaşlarımıza fazlasıyla görev düşüyor. CHP artık her dönem Bursa’dan 1-2 kadın milletvekilini meclise taşıyabiliyor. Kadınlar artık varlıklarını her yerde gösterebiliyorlar. Bursa CHP ile CHP Bursa ile daha ileriye gidecektir” dedi.
SADECE İTAAT EDİYORLAR
Kongrenin hayırlı olması temennisinde bulunan CHP Bursa Milletvekili Lale Karabıyık ise, “İçinde bulunduğumuz günlerde CHP’nin sorumluluğu yüksektir. Burada sorumluluk başta bütün partilerimize düşüyor ama kadınlarımıza daha çok düşüyor. Biz her yere girebiliyoruz, herkese dokunabiliyoruz. Böyle bir farkındalığımız var ancak yapılan bazı araştırmalar var. Genel Merkezde Kadınlar AK Parti’ye neden fazla oy veriyorlar diye bir araştırma vardı. Özellikle AK Parti’de bizzat çalışan kadınlara yönelik sorulan bir çalışmaydı. Biz kadınlar özgür olmalı diyoruz ama kadınlar özgür olmak istiyorlar mı? Kadınların AK Parti’ye en fazla oy vermeleri neden oluyor? Sohbet programları var. Diyorlar ki; her yere giderken izin almamız sorun olur ama bu bir mukabele ise ya da sohbet ise izin alabiliyoruz. Başka bir noktada ailenin esas ihtiyaçlarını düşünen bizleriz, bir takım maddi imkânların olması bizleri mutlu ediyor diyorlar. Diyorlar ki; aile birliğine inanıyoruz, ailede huzurun olması için kadın ön planda olmayacak ve biz bu toplantılarda dediğimizi yaptırmak için erkeğin arkasından dolanarak istediğimizi yaptırmayı kabul ediyor ve böylece ailenin huzurlu olduğuna inanıyoruz. Böyle hiç alakası olmayan noktalar. Bu toplantılar çok önceden başlıyor. Seçimin ertesi günü başlıyor ve aralıksız devam ediyor. Maddi boyutları da var. Bizim CHP’li kadınlarımız özveriyle geliyor ama onlar maddi imkânlarla destekleniyorlar. Kadınlara ulaşınca bir takım şeyleri başarabiliyoruz. Köyümüzdeki bir kadınla hangi partiye oy verdiğini ve nedenini sordum. AK Parti’ye oy vereceğini ve ‘Bunu çok net bir şekilde gördüm. 2023’te Musul ile Kerkük’ü alacağız, ama bunu yapmak için tek başına iktidar olursa yapabilecek. Zaten oralar bizimmiş, 2023’te AK Parti iktidar olursa oraları alacağız’ dedi. Böyle anlatmışlar. Onlara ulaşınca yanlış algılarını değiştirebiliyoruz. Temiz kalpli insanlar bu akıl oyunlarına inanıyorlar. CHP Müslüman değil, dine karşı diyerek giriyorlar. Biz onlara ulaşarak bu yargılarını değiştirebiliyoruz. Osmanlıca ile Musul ile Kerkük ile gerçekleri anlatmadan kandırıyorlar. Bir tanesi terörden, şehitlerden, dış ilişkilerden, ekonomiden bahsetmiyorlar. Gidiyoruz kahvelere, bıktık AK Parti’den diyorlar ama evlerde neler oluyor, neye göre karar veriyorlar? Bunu kadınlarımızla başaracağız. Meclisteki kadın sayısı artsın diyoruz. Bu her parti için böyle değil. Ben gittiğimde gördüm ki biz CHP milletvekilleri kadını-erkeği gerçekten başarılı, kararlı, azimliyiz. Özgür bir şekilde sorularımızı soruyoruz ama AK Parti’nin kadın milletvekilleri böyle değil. Sadece itaat eden, elini kaldırıp indiren bir toplum. Böyle olunca kadın milletvekili sayısı artmış olsa ne olacak bilemiyorum. Türkiye’nin her yerinde gençlik ve kadın kollarında problemlerimiz var. Bu bir huni gibi. Yukarıdan doluyor, aşağıdan boşalıyor. Sorunları birlik içerisinde çözüp hedefe doğru gitmek önemlidir. AK Parti iktidarını istemiyoruz. Bizler Atatürkçüyüz, devrimciyiz. Kendi içimizdeki çatışmaları bırakıp onları nasıl alt edeceğimizi düşünmemiz lazım. Başka bir lüksümüz yok. Onlar artık başkanlık sistemi arayışı içerisindeler. Başbakan ‘Biz herkesi kucaklayacağız’ diyor. Hiç böyle bir şey yok. Komisyonların divanlarına bile muhalefetten 1 kişi almak istemiyorlar.İtaat etmek için oraya gelmişler. Biz Türkiye’nin sigortasıyız. Sayıştay raporları, dosyalar CHP’nin bir şeyler yapması gerektiğini ifade ediyor. En azından sorgulandıklarını biliyorlar. Peşlerine düşeceğimizi biliyorlar. Dimdik durup mücadele etmeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
BİZ KADINLAR ÜZERİMİZE DÜŞENİN FARKINDAYIZ
CHP Bursa Milletvekili NurhayatAltacaKayışoğlu’da, “Bitmeyen sorunlar yumağı ile iç içeyiz. Sizler de çok zor koşullarda siyaset yapıyorsunuz. Taşı delen damlaların gücü değil sürekliliğidir. Bu bilinçle çalışmalarımıza, mücadelemize devam ediyoruz. Başka şansımız yok. Biz kadınlar üzerimize düşenin farkındayız. Yaşanan tüm ekonomik sıkıntılarda en fazla kadınların etkilendiğini, savaşlarda annelerin evlatlarını kaybettiğini, tecavüze uğradığını ve en çok acıları kadınların yaşadığını biliyoruz. Seçimlerin kazanılmasının kadınların kazanılması olduğunu da biliyoruz. Geçtiğimiz seçim dönemlerinde CHP’li kadınlar fedakâr şekilde çalıştılar. İyi niyetle çalışan tüm kadınlarımıza teşekkür ediyorum. Çağımızda iktidarlar bölerek, ayrıştırarak iktidarlarını güçlendiriyorlar. Mevcut iktidarımız da böyle yapıyor. Maalesef kadınlarla ilgili de aynı yöntem kullanılıyor. Başörtülü-başörtüsüz konusu yeniden gündeme getirilmeye başlandı. Bursa’da bir siyasetçi yine aynı söylemi kullanıyor; başı açıklar perdesiz ev gibidir, satılık ya da kiralıktır gibi söylemlerde bulunuyor. Biz sınıfsal bakıyoruz. Ezilenler ve ezenler, yoksullar ve zenginler, haksızlığa uğrayanlar ve zalimler olarak bakıyoruz. Bizi böyle yapay, şekilci sıfatlarla bölemezler. Kadınları kazanırken de ayrıştırmadan kazanacağız. IŞİD’e öfkeli çocuklar diyen bu bakış açısının bugün ülke sınırımızda kadınları köle diye sattıklarını biliyoruz. Kadınları alınır-satılır bir mal olarak gören anlayışı mücadele ederek yeneceğiz. Önümüzdeki 4 yıllık süreci damlaların sürekliliği esasıyla çalışırsak iktidar olmamızın önünde hiçbir engel kalmaz. Hayata bilimsel bir bakış açısıyla bakarız. Bugüne kadar emeği geçen bütün kadınlarımıza teşekkür ediyorum. Kongrede göreve gelecek arkadaşlarımıza da başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.
BÖYLE ACİZLİK, SIĞLIK, BASİTLİK OLABİLİR Mİ?
CHP Bursa Milletvekili Orhan Sarıbal, “Kadınlarımız yaşadığımız AK Parti travmasının en önemli unsurları. Din ve inanç sömürüleri, namus kavramı, sofradaki yeri ve kaç çocuk yapacağına ve hangi yöntemle yapacağına kadar padişah Recep Tayyip Erdoğan ve sadrazam Davutoğlu, partileri Aldatanlar Kandıranlar ve Korkutanlar Partisi olarak Türkiye Cumhuriyeti tarihine geçiyor. 181 bin çocuk gelinimiz var. 16 yaşından küçük 181 bin çocuk gelinimiz var. Her yıl 35 bin kız çocuğu gelin, 7 bin erkek çocuk damat oluyor. Böyle bir ülkede yaşıyoruz. 4+4+4 kadını eve mahkûm eden, çocuk gelin olmasını sağlayan, toplum ve iş hayatından ayıran, ev sohbetlerine mahkûm eden, korkutan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bir savaş süreci yaşıyoruz. Ciddi bir anlayış. Bunların hepsini tezgâhladılar ve karşılığını sivil halka, emekçi polislere ödetiyorlar. Bu kadar vahşi, adi ve kirli bir süreçten geçiyoruz. Bunlarda en büyük acıyı çeken, ölen çocuğunu buzdolabında ya da yatağında tutan anneler yaşıyor. Irak savaşında kadınlar yaşadı, Suriye savaşını kadınlar yaşadı, doğu savaşımızı kadınlar yaşıyor, yoksulluğu kadınlar yaşıyor. Ülkedeki sıkıntıların büyük çoğunluğunu çeken kadınlarımızdır. Ama ne yazık ki Aldatanlar ve Kandıranlar Partisi’nin iktidar olmasını sağlayan da kadınlarımızdır. Türkiye ciddi bir savaş sürecinde, her ana savaşa hazırız. Türkiye Cumhuriyetinin Başbakanı, Cumhurbaşkanı IŞİD’e silah göndermez, terör örgütlerini desteklemez, İslamcı bir terör örgütüne destek vermez. Ama bunu yapamadılar. Kritik bir süreçteyiz. 114 kez Türkiye sınırları ihlal edildi. Bu ne demek? Türkiye Rus uçağını 14 saniye uyardıktan sonra düşürmüş olsaydı bu 115. olmalıydı ve bir yıl içerisinde 115 Rus uçağı düşürülmüş olmalıydı. Maliye Bakanımız 9 milyar zararda olduğumuzu söylediler. Turisti nereden bulacağız, ürünleri kime satacağız? Bir devlet adamı bu kadar sığ, basit, aciz olabilir mi? Kimin için yapıyor? Bilin ki bu savaşın bir mağlubu var. Türkiye Cumhuriyeti devleti ve onun halkı. Kazanan kim? Rusya, IŞİD, ABD, AB. ABD’nin, dünyayı tek başına yönetme arzusu ve hırsı ile yapmayacağı hiçbir halt yok. Türkiye’de İncirlik üssünü kapatamazsınız, ABD buna itiraz eder. Rusya’dan izin almadan Suriye’ye karışabilir misiniz? Önce Arap Birliği ile başladı, şimdi İslam Birliği ile devam ediyor. Neo Osmanlıcılık üzerinden götürüyor. Şimdi Mısır kaldı mı? İran var mı? Irak var mı? Suriye, Libya var mı? Kim var? NATO ve onun yeni oyuncağı Tayyip. Ailelerin ağlamamaları için, bu ülkenin zenginliklerinde kardeşçe ve insanca yaşayabilmek için yüksek sesle barıştan yana olmamız gerekiyor. Savaşa dur denmesi adına bugüne kadar hizmet edenlere teşekkür ediyorum. Yolunuz açık olsun” dedi.
ÜLKENİN SİGORTASI
Veda konuşması yapan CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Nebahat Yılmaz, “Ülkeyi çağdaşlığa, aydınlığa çıkaracak ekip işte burada. İşte burada kişisel çıkarları olmadan partisi için, ülkesi için çalışan ekip. İşte burada İnegöl Gönüllü Çalışma grubu. Değerli yol arkadaşlarım, Kurtuluş mücadelesi vermiş, kurucu parti ülkenin sigortası olan CHP’nin partinin her kademesinde görev yapmak benim için bir onurdur. Kadın Kolları’nda çalışmaya başladığımda Sayın Necmi Demir İlçe Başkanı idi. Sayın Erol Kazanç’ın ilçe başkanlığı ve yönetim kurulunun döneminde Kadın Kolları Başkanı oldum. Başarılı bir dönem geçirdik ve büyük bir oy patlaması yaşandı. Sayın Turhan Neşe’nin ve yönetim kurulu döneminde yeniden Kadın Kolları Başkanlığı’na atandım. Turhan Bey’in adaylığı sonucu İlçe Başkanlığına Engin Başar geldi.Bu dönemde de güzel çalışmalar oldu. Kongre süreciyle İlçe Başkanlığında Halil Büyükışıklar ve yönetim kurulu görev aldı. Başarılı işler yapacaklarına inanıyoruz. Bir Kadın Kolları Başkanı ve dört ilçe başkanı, altı yılda yedi seçim sığdırmış biri olarak çalıştığım ilçe başkanlarını tanımış ve çalışma fırsatı bulmuş olmaktan çok mutluyum. Bu süreçte bir referandum, bir yerel seçim, bir önseçim, bir Cumhurbaşkanlığı seçimi, iki genel seçim, bir erken seçim yaşadık. 2010-2015 yılları arasında geçen süreçte güzel bir ekip oluşturduk. Ekip arkadaşlarımızdan bir kısmıyla üç yıldır, bir kısmıyla daha az süredir birlikteyiz. Buna rağmen senelerdir birlikte gibiyiz” dedi.
BİZ BİLİNCİ OLUŞTURDUK
Siyasi partilerin görünmeyen bir gücü olduğunu söyleyen Yılmaz, “Kadın Kolları için; ‘Siyasetçi yetiştiren bir kurum’ dersek yanlış olmaz.Kadının olduğu her yerde yükselen bir başarı hep vardır. CHP Kadın Kolları olarak biz de hep mücadele içinde olduk. Başarıya ulaşmak için bir olmalıydık, diri olmalıydık. Biz bilinci oluşturmalıydık. Ekip ruhuyla çalışmalıydık. Biz de öyle yaptık. Partimize yakışır tutum, davranış, kıyafet ve söylemler içinde olduk. Sorunun değil, çözümün parçası olmalıyız bilinciyle kendimize güvendik, işimize odaklandık, motivasyonumuzu yüksek tuttuk, planlama yaptık. Parti bilincini artırmak, aidiyet duygusunu güçlendirmek için kitaplar okuduk, sunumlar yaptık. Kişisel gelişim konularında yine kitaplar okuduk, özetledik ve sunumlar yaptık. Sunumlarımızda birkaç başlığı sizlerle paylaşmak istiyorum. Propaganda yönetimi, öfke kontrolü, toplantı yönetimi, stresle başa çıkmanın yöntemleri, beden dili, özsaygı-özgüven. İçselleştirdiğimiz bu konularda ve de oluşturduğumuz ‘Biz’ bilinciyle ekip ruhuyla o dev çınar taze filiz, CHP’nin güçlü dalları olmuştuk. Bize yorgunluk yoktu. Bize uyku yoktu. Bize hastalık yoktu. Seçim dönemlerinde kapıları çalmak için merdiven çıkarken daha bir güç kazanıyorduk. Aldığımız olumsuz tepkilere daha güçlü bir duvar örüyorduk. Zira partimiz, ülkemiz bizde çok şey bekliyordu. Ve öyle güzel bir ekiptik ki hep birbirimizin elini tuttuk. Birimizin sorunu diğerimizin de sorunuydu. İki dönemdir hep güzellikleri yaşadık. Her şeyin bir sonu olduğu gibi bu görevin de sonu olmalı. Yerimizi başkalarına bırakmalıyız. Çalıştığım süre içerisinde bana bu güzellikleri yaşatan bütün ekip arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Onlar beni benden daha iyi tanımışlardı. Ne diyeceğimi, ne yapacağımızı hep benden önce bildiler. Yorgunluğa yer yok, bahanelerimiz çalışmak için nedenlerimiz olmalı sözünü hiç unutmadık. Gönüllü çalışma grubuna da aynı duygularla teşekkür ediyorum. Kadın üyelere aynı partinin bireyleri olduğumuz için teşekkür ediyorum. İnegöl’de görev yapmış Kadın Kolları Başkanlarına teşekkür ediyorum. Maddi manevi destekleri hep yanımdaydı. İnegöl’de ilçe başkanlığı yapmış bütün ilçe başkanlarına ve yönetim kurullarına teşekkür ediyorum. Tecrübelerini ve desteklerini hiç esirgemediler. Seçim komisyon başkanı ve komisyonlarda görev alan herkese teşekkür ediyorum. Komisyonda çalışma fırsatı bulduğum diğer İlçe Başkanlarına da teşekkür ediyorum. Gençlik Kollarına teşekkür ediyorum. Onlar bizim dışarıdaki sesimiz oldular. Hep yakınımızda oldular. Eşime ve çocuklarıma teşekkür ediyorum, bana hep destek oldular” ifadelerini kullandı.
YENİ YÖNETİM
Tek liste açık oylama ile yapılan seçimler de Kadın Kolları Başkanlığına Ayşe Pakoğlu, yönetim kurulu üyeliklerine Emin Taban, Nurdan Canöz, Tüter Kahveci, Ömriye Erkan, Münire Güneş, Feriha Yaman, Filiz Bektaş, Betül Durmaz getirildi.
GENÇLİK KOLLARI BAŞKANI MELİS BİRGÜL OLDU
CHP İnegöl Gençlik Kolları seçimleri de Cumartesi akşamı parti merkezinde yapıldı. İki liste ile gidilen seçimler de Melis Veliye Birgül Başkanlık görevine getirildi.
HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ
Seçimin ardından konuşan Gençlik Kolları Başkanı Melis Veliye Birgül, “Diğer adayla güzel bir şekilde el sıkıştık. Bir şekilde uzlaştık. Seçim sırasında hiçbir problem yaşamadık. Ama haber sitesinin manşetinde bu tarz haber yayınlandı, asılsız bir haberdi. Biz problem yaşamadık. CHP’de demokrasi kazandı” dedi.
CHP İlçe Başkanı Halil Büyükışıklar ise “İki genç kardeşimiz demokratik bir şekilde yarış içerisindelerdi. Gayet huzurlu bir ortamlı bir ortamda güzel bir seçim atlattık. Fakat münferit bir şekilde haber sitesinden yapılan haber bizleri üzdü. Çünkü salonda 3 mahalleli kardeşimiz işlerinden kaynaklı, divan başkanlığı seçiminin uzamasından dolayı ayrılmak istediklerini, işleri oldukları söylediler. Arkadaşlar biraz daha bekleyerek oylarını kullanıp öyle gittiler. Fakat haber sitesi ısrarla salonun terk edildiği, yönetim ile gençler arasında bir seçim yarışı olduğu haberini yaptılar. Telefonla kendilerini aradık ricada bulunduk. Doğru haber olmadığı için ricada bulunduk. Haberin bir gerçekliği yok. Olayın sonunu görmeden salonu terk eden bir medya mensubunun sadece merdivenlerdeki bir diyaloğa istinaden böyle bir haber yapması ki; medya mensubu da değil anladığım kadarıyla, herhalde sanal bir site. Basın tescilli olup olmadığını bilmiyorum açıkçası. Hukukçumuzla konuyu görüştük. Gerekli hukuki süreci başlatacağız. Biz medyanın tarafsız ve bağımsız doğru haber yapmasından yanayız. Yoksa bizim medyaya müdahalemiz asla olamaz. Seçimlerin hayırlı uğurlu olmasını diliyorum” dedi.