Yarın, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü. Bugün, 4 yıldır bedensel engelli çocuğunu kucağında okula getirip götüren o annenin ve aynı kaderi paylaşan nice annelerin, çocukların günü. İnsanlık dersinin en büyük tanığı olan genç anne, 10 yaşındaki ilköğretim 4. sınıf öğrencisi kızını kucağında okula getirip, götürüyor, okulda bekleyerek, tenefüslerde de çocuğunu dışarı tenefüse çıkartıyor.
4 YILDIR KUCAĞINDA TAŞIYOR
Doğuştan bedensel engelli olan Sevde Buluş, dört yıldır eğitim gördüğü Müşerref Muzaffer Samda İlkokuluna annesinin kucağında gidip geliyor. Derslerinde çok başarıları olan Sevde, okulunu, arkadaşlarını ve öğretmenlerini çok sevdiğini söyledi.
RABBİM SABRINI DA, SEVGİSİNİ DE VERİYOR
Müşerref Muzaffer Samda İlkokulu 4/A sınıfı öğrencisi 10 yaşındaki Sevde Buluş, doğuştan bedensel engelli. Kızının okuması için her türlü fedakarlığı yapan anne Hilal Buluş, “Benim kızım bir engelli. Çok şükür çok zeki bir öğrenci. Engelli çocuğu olan bütün ailelere acil şifalar diliyorum. Kesinlikle çocuklarını dışlamasınlar, normal bir çocuk gibi onlara davransınlar. Tabi ki zorluklarımız oluyor, olmuyor değil ama Rabbim ona göre sabrını da, sevgisini de veriyor” dedi.
SAĞLIKLI BİR ÇOCUK GİBİ GELİP EĞİTİMİNİ ALIYOR
Engelli kızını her gün okula getirip, götürdüğünü ifade eden genç anne, “Evimiz yakın. Kışında eşim arabayla getirip, götürüyor. Okulda herhangi bir sorun yaşamıyor. Arkadaşları, öğretmenleri, Müdürü çok iyi. Normal, sağlıklı bir çocuk gibi gelip eğitimini alıyor. Çok da başarılı bir öğrenci kendisi. Hiçbir sıkıntımız yok. Sosyal hayatı da çok güzel. Her yönden memnunuz. Tabi ki sosyal hayata daha fazla katılmalarını istiyoruz. Sosyal hayatlarının kolay geçmesi için çalışmaların artmasını istiyoruz” diye konuştu.
ONUN BAŞARILARINI GÖRÜNCE BİZLERDE MUTLU OLUYORUZ
Engelli çocukların kesinlikle evde tutulmalarının yanlış bir davranış olduğunu belirten anne Hilal Buluş, “Benim çocuğum okula giderek sosyal hayata daha fazla katılım sağladı. Arkadaşları oldu, öğretmenleri oldu. Okula çok güzel, neşeli bir şekilde geliyor. Onun başarılarını görünce bizlerde mutlu oluyoruz. Evde durursa daha fazla içine kapanır ve kendini dışlanmış hisseder” dedi.
ARKADAŞLARIM BENİ DIŞLAMIYORLAR
Okulda öğretmenleriyle ve arkadaşlarıyla çok mutlu olduğunu ifade eden 10 yaşındaki Sevde Buluş ise, “Her gün annem veya babam beni kucağında okula getirip, götürüyor. Herhangi bir sıkıntı çekmiyorum. Arkadaşlarım duyarlı davranıyorlar, beni dışlamıyorlar. Öğretmenlerim, arkadaşlarım yardımcı oluyorlar. Eğitimimle ilgili bir sıkıntım yok” şeklinde konuştu.
SEVDE´NİN ÖĞRETMENİ OLMAKTAN MUTLUYUM
Sevde Buluş´un İngilizce Öğretmeni Nazlı Celaloğlu ise, “Biz Sevde´yi seviyoruz. Öğretmenleri olarak çok sevdiğimiz bir öğrencimiz. Derslerinde çok başarılı. Davranışlarıyla takdir ettiğimiz bir öğrenci. Sınıfımızdaki arkadaşları da Sevde´yi çok seviyor. Sevde´nin öğretmeni olmaktan mutluyum” dedi.
HAYATA ENTEGRE OLMALARI GEREKİYOR
Tüm engellilerinin 3 Aralık Dünya Engelliler Gününü kutlayan Müşerref Muzaffer Samda İlkokulu Müdürü Ömer Göktürk´te, “Bilindiği gibi önceden engelli öğrenciler sosyal hayattan tamamen tecrit edilmiş, adeta evler içerisine hapsolmuş şekildeydi. Ama son zamanlarda devletimizin ve Bakanlığımızın aldığı tedbirler var. Bu tedbirler sayesinde engelli öğrencilerimizi hayata entegre etmeye çalışıyoruz. Bizler okul olarak, bu öğrencilerimizi dışlanmış değil, onların da bir birey olduğunu hissettirerek, kendi işlerini kendi başlarına yapmalarını öğreterek, toplum içerisinde ayakta durmalarını sağlayacak tedbirler alıyoruz. Bizde Müşerref Muzaffer Samda İlkokulu olarak Sevde Buluş öğrencimizi, okulumuzun imkanlarından en üst düzeyde yararlanması için fiziki imkanlarımızı ona göre ayarladık. Sevde çok başarılı, iyi bir öğrencimiz. Bu öğrencilerin hep ön plana çıkarak, hayata entegre olmaları gerekiyor. Herkes bir engelli adayıdır. Çünkü kimin ne olacağı hiç belli değil. Düz yolda yürürken ayağımız bir taşa takılıp, kafamızı vurarak engelli olabiliriz. Onun için bu tür öğrencilere veya insanlara acıyarak değil, onlara hayatı öğreterek, onların hayata tutunmalarını sağlayarak, onları hayata entegre etmeliyiz. Onları bence kazanmalıyız. Son zamanlar da yapılan adımlarda bu yönde çok başarılı ve çok güzel. Öğrencimiz okulunda çok mutlu. Arkadaşlarıyla kaynaşmış bir halde. Sadece kendi evinde, aile ortamında olduğunu düşünürsek, içine kapanık, sosyal hayattan kopuk, hayata küsmüş bir vaziyette hayatlarını idame etmeleri gerekiyordu. Ama şimdi gayet güzel, neşeli ve mutluluk içinde arkadaşlarıyla gülüyor, oynuyor. Okulun vermek istediği tüm becerilere en iyi şekilde sahip olmuş bir öğrenci. Ben engelli öğrencisi olan velilerin, çocuklarının sosyalleşmelerini sağlamalarını istiyorum. Okula göndermelerini, arkadaş çevrelerini genişletmelerini tavsiye ediyorum. Tabi ki çok zor. İnsanın engelli bir çocuğu olmadığı zaman bunu hissetmesi çok zor. Ancak onu anne ve babasına sormak lazım. Sevde Buluş öğrencimizin annesi de 4 yıldır çok büyük bir özveriyle çocuğunu her gün okula getirip, götürüyor. Tabi ki bundan dolayı bedenen yoruluyor ama zihnen çok mutlu. Çocuğunun hayata entegre olduğun görünce çok mutlu. İleriki öğrenim hayatında da çok başarılı olacak. Ben öğrencimizin anne ve babasını da bu kadar özverili davrandıkları için tebrik ediyorum. Öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Öğrencimizin arkadaşları da onu sahiplenip, sanki hiçbir engeli yokmuş gibi güzel davrandıkları için ayrıca teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu.