100 GÜNLÜK PROGRAM ÜMİT VERDİ
Öncellikli olarak 2015 yılını değerlendiren MOSFED Başkanı Ahmet Güleç, “2015 yılı seçimlerin yoğun etkisinin olduğu bir yıl oldu. Aynı zamanda bölgedeki ihracat pazarları ve komşularımızdaki siyasi istikrarsızlıklarda biraz bizim ekonomimizi ve ihracatımızı etkiledi. 2016 yılına baktığımız zaman seçimleri yapmış, siyasi istikrarı sağlamış bir dönem var. Önümüzde 4 yıl bir süre var. Bu sürede hükümetimizin ilk icraatlarından bir tanesi de geçmişteki eksiklikleri nasıl telafi edelim, iş dünyasını nasıl rahatlatalım şeklinde 100 günlük bir programı var. Bu program bize ümit veriyor. İş dünyası nasıl rahat olursa, bir ülkenin ticareti nasıl gelişirse, dünyadaki diğer olaylara da güçlü olarak masaya oturuyor” dedi.
2015 YILINDA EKSİKLİK OLMADI
Mobilyacıların 2015 yılını kilogram bazında bir eksiklikle kapatmadıklarını aktaran Güleç, “Ama tabi Dolar, Avro paritesindeki bir etkiyle, kilomuzu ancak muhafaza ettik. Ama daha fazla ihracat yapma imkanımızı bölgedeki siyasi istikrarsızlıklar kısıtladı. Bölge pazarlarımız hala ümit verici bir durumda değil. Onun için bizde gerek Mobilya İhracatçıları Birliği olarak gerekse Mobilya Dernekleri Federasyonu olarak aldığımız kararla, daha güçlü pazarlara, daha istikrarlı pazarlara yönelik çalışmalarımız oldu. İlk olarak Köln fuarına katıldık. Oraya milli katılım düzenledik” diye konuştu.
İMOB FUARINDA 500 MİLYON DOLARLIK BAĞLANTI BEKLENTİSİ
2016 yılı İMOB Fuarının 26-31 Ocak tarihlerinde yapılacağını bildiren Güleç, “Büyük bir katılım bekliyoruz. Aynı zamanda 500 milyon dolar civarında bağlantı beklediğimiz bir fuar olacak. Çünkü çok çalıştık. Dünyanın değişik yerlerinde Mobilya kümelenmelerinin yoğun olduğu ülkelerde biz tanıtım yaptık. Yurtdışı fuarlarda İMOB fuarının tanıtımını yapıyoruz. 12. kez İMOB Fuarını düzenleyeceğiz. Uluslararası mobilya fuarı İMOB Türkiye´de tek. Son 15 yıldaki mobilya ihracatımızın büyük başarısını sağlayan İMOB fuarıdır. Çünkü istikrarlı olarak sürekli yeni müşteriler getirdi. Geçen sene biraz daha dış tanıtıma yönelik olmadı. Bu sene dış tanıtıma önem verildi. Bizim iç pazar zaten durgun. İç pazardaki durgunluk kış şartları daha fazla katma değerli ihracat yapmamızın önünde bir engel. Durgun olduğu zaman imalatçımız ister istemez, yabancı müşterinin karşısında sönük oturuyor. Katma değerin yükselmesi için iç pazarında hareketlenmesi gerekiyor. Biz fuarlara gitmeye devam edeceğiz. Hemen arkasından Guanzo fuarına gideceğiz. 35 firmayla katılacağız. Arkasından yine Milano fuarına katılacağız. Bu sene ilk olarak Ekonomi Bakanlığının bize verdiği destekle Köln´de tanıtım yapacağız. Türk mobilyasını anlatacağız. Avrupa´da imajımızın yükselmesi lazım. Avrupa´nın Türkiye mobilyasının ilerlediğini görmesi lazım. Çünkü biz artık kaliteli mobilya üretiyoruz. Bu sene ilk olarak tanıtım için Amerika´ya gideceğiz. Biz güzel mobilyalar üretiyoruz” şeklinde konuştu.
ÇEVRE ÜLKELER BİZE YETMİYOR
Çevre ülkelerin Türkiye mobilya sektörüne yetmediğinin altını çizen Güleç, “Biz daha büyük pazarlara gitmemiz lazım. Bu pazarlar yükselen Asya ve istikrarlı olan ABD ve Avrupa Birliği ülkeleri. Buralara mal satarsak, 2023 hedeflerimizi yakalayabiliriz. Aksi takdirde bir ileri iki geri yaparız. Mobilya sektörü olarak bu heyecanımızı uluslar arası fuarlarda Türkiye mobilya ülkesi imajını sağlamamız lazım. İran´dan yeni geldik. Orada da tanıtım yaptık. İran´a 2014 yılında sattığımız ürünü 2015 yılında da sattık. 2016´da da oraya mal satmaya devam edeceğiz. Çünkü Türkiye mobilyası, İran müşterisi için bir değerdir. İranlı müşteri Türkiye mobilyasının kıymetini biliyor. Ama İran ülkesinde üretilmesini istiyor. Türkiye´de mobilya kültürünün olduğunu ifade ediyoruz. Hükümetimizden en büyük isteğimiz tercihli ticaret anlaşmasına mobilyayı da koyduk. Mobilyaya karşı vergilerin aşağıya düşmesi lazım. Eğer böyle olursa İran´da yüzde 40 oranında daha fazla mobilya satarız. Hindistan´da büyük tanıtım yapmıştık. Hindistan´dan büyük alım bekliyoruz. Hindistan´dan da ümitliyiz” dedi.
2016 YILININ İLK 3 AYINDA OLUMLU ANLAMDA FARKLILIĞI GÖRECEĞİZ
Kalite imajının yükseltilmesi gerektiğine işaret eden Ahmet Güleç, “Katma değerli ihracat için elimizden geleni yapmamız lazım. Buda tasarıma, inovasyona önem verirken, daha fazla çalışmaktan geçer. Aynı zamanda uluslararası fuarlara katılmamız gerekiyor. 2016 yılının ilk üç ayında olumlu anlamda farklılığı göreceğiz. 2016 yılı, 2015´den Allah´ın izniyle daha iyi geçecektir” diye konuştu.
TÜRKİYE MOBİLYASININ LOKOMOTİFİ; İNEGÖL
İnegöl mobilya sektörünü de değerlendiren Ahmet Güleç, “Kesinlikle net bir şey söyleyeyim. İnegöl mobilyasının işleri iyi oldukça Türkiye mobilyası iyiye gider. İnegöl´de durgun olursa Türkiye´nin her tarafında işler durur. Mobilyanın lokomotif merkezlerinden bir tanesi de İnegöl´dür. Allah´a şükürler İnegöl mobilya da yeniliğin merkezi oldu. Dünyada örneği zor bulunan mobilya firmalarının yer aldığı Mobiliyum´u daha fazla tanıtmamız lazım. MÜSİAD´ın ‘Benim Geleceğim Mobilya´ projesi var. İnegöl mobilya tanıtım faaliyetlerinin devam etmesi lazım. MODEF Fuarlarının kıymetini daha da artırmamız lazım. İnegöl bir mobilya kentidir. Hükümet olarak da buradaki yatırımları özendirmemiz lazım. Hükümetten isteklerimiz bu yönde” ifadelerini kullandı.
İKİ ÖNEMLİ PROJE
İnegöl´ün iki konuyu gündeme getirmesinin gerektiğini vurgulayan Ahmet Güleç, “Adında mobilya olan İnegöl mobilyası üniversitesi. Teknik bilimlerin, mimarlığın, tasarımın, güzel sanatların olduğu bir üniversite. Böyle bir üniversite İnegöl şehrini geliştirir. Kesinlikle olmazsa olmaz. Mobilya sektörü geliştikçe şehirde gelişir. Sektöre nitelikli eleman lazım. Bunu da üniversite yapabilir. Üniversite ile İnegöl´ün çehresi değişir, nitelik kazanır. Sanayi-üniversite işbirliğinde daha büyük projelere adım atabiliriz. İkincisi de İnegöl´deki ulaşım imkanlarının dünyanın en çağdaş sistemine göre olması lazım. Biz İnegöl´den otobüse tabi ki binip farklı yerlere gideceğiz ama biz Bursa ile raylı ulaşımı sağlamamız lazım. Bursa´da çalışanlar İnegöl´e, İnegöl´de çalışanları da Bursa´ya gitmesini sağlayan raylı sistemle gitmesi lazım. Ulaşım imkanı sağlanmalıdır. Bu kesinlikle olmalı. Bunlarda şehrimizi nitelikli eleman noktasında geliştirir. Şehrimiz büyüyor. İnegöl´deki mobilyacılarımız İstanbul´u da aşarak dünyaya ulaşmışlar. Türkiye mobilyasının yüzde 30´unu üreten İnegöl daha büyüğünü yapabilir. Bu şehir 5 milyar dolar mobilya üretir ve satar. Makro projelerin gelmesi lazım. Yerel birimlerimizin de İnegöl´ü makro projelere kavuşturacak altyapı programları yapması lazım” dedi.
TAKSİT TAKSİT ÖDEME İMKANI
Güleç, “Hükümetimizin kredi kartına 9 taksitin 12 aya çıkarılması olumlu oldu. Çünkü ne kadar çok vade imkanı olursa tüketici ona göre alıyor. Bir insan mobilyasını 10 yıl için alıyor. Dolayısıyla peşin imkanı olmuyor. Taksit taksit ödeme imkanı olduğu zaman daha çok tercih ediyor. Taksitli ödeme bizim mobilyacımıza da yarıyor” diye konuştu.
ASGARİ ÜCRETİ OLUMLU GÖRÜYORUM
Asgari ücreti de değerlendiren Ahmet Güleç, “Asgari ücreti olumlu buluyorum. İnsanlarımızın refah seviyelerini yükseltmemiz lazım. İstihdam üzerindeki vergi yüklerinin biraz daha azaltılması da lazım. Biz daha fazla vermemiz lazım. Gelir uçurumu dünyanın en büyük sorunlarından bir tanesi. Bugün dünyanın en büyük gelirini azınlık alıyor. Dünya nüfusunun yüzde 71´lik kısmı gelirin yüzde 3´ünü, dünya nüfusunun yüzde 21´i gelirin yüzde 12.1´ini, dünya nüfusunun yüzde 7.4´ü gelirin yüzde 39.4´ünü, nüfusun yüzde 0.7´si gelirin yüzde 45,2´sine sahip. Bu adaletsizliğin giderilmesi lazım. Asgari ücreti olumlu görüyorum. Kıdem tazminatı projesinin de gelişmesi lazım. Ne kadar çok vergi o kadar kısır ekonomi, ne kadar az vergi o kadar büyüyen ve yatırım yapan bir ekonomi” ifadelerini kullandı.