İnegöl'ün yaşam portalı

İş Adamlarına ‘Fethi Vacip’ Sorgusu!

İNEGÖL HABERLERİ




Son aylarda yaptığı paylaşımlarla İnegöl gündemine düşen “Fethi vacip” kod adıyla sosyal paylaşımlar yapan kişi veya kişilere yönelik sürdürülen operasyonlar kapsamında gözaltın alınıp, ifadeleri alınarak Salı verilen işadamları açıklamalarda bulundular.

İfadesi alınarak serbest kalan İGİAD Başkanı Hakan Özdemir, “Bir şikâyet üzerine sosyal medyadan kimliği belirsiz bir kişinin paylaşımları yüzünden biz ifade için alıkonulduk. İfademizi verdik çıktık. Bunun neticesinde şikayetçi olan kimdir bizim akli dengesi kaçmış fabrika ayarları yanmış şizofren hasbel kadar bir belediye başkanımız Alinur Aktaş’tır. İnegöl’de tüm işler bitmiş sonuca gelmiş de İnegöl’de iş adamlarının böyle iftira ile maruz bırakıp topluma çalışanlarına herkese rencide edici duruma düşürmesi kalmış. Biz bununla alakalı gereken ifademiz verdik” dedi.

“Ben Belediye Başkanımıza şöyle atıfta bulunmak istiyorum. Bugüne kadar bu vatandaşla alakalı sağa sola gidip de şudur budur benle alakalı sayın vekilimiz Hüseyin Şahin ile alakalı şüphelerini sağa sola iletip benim kulağıma gelen duyumlar var” diyen Özdemir; “ Ben şahsı tanımam bilmem ne twitini takip ederim kulaktan dolma bana söylenenler bana da yazmış olabilir etmiş olabilir ama ben bunları kaale alacak kişi değilim. Kendisine keşke bunları kaale almayıp da işine baksaydı. Şimdi burada benim çok yakın 4 arkadaşım bunlarla alakalı ithamı ben kabul etmiyorum. Kendisi bonus bir Belediye Başkanıdır. Oyu Sayın Recep Tayyip Erdoğan Cumhurbaşkanımız almıştır. Bugüne kadar İnegöl ile alakalı bir tek dikili ağacı yoktur. Bundan sonrası da İnegöl’ün üzerine tepe bakışı ile ne gerekiyorsa ne eksiklikleri varsa sosyal paylaşımda biz kendimiz şahsımız bununla alakalı açıklamada bulunacağız” diye konuştu. 

Özdemir şöyle devam etti: “Şimdi kendisinde bir ego var. Ben bu egonun açıklamasını şöyle yapayım; 16 Ağustos günü Angelacoma’da yaptığımız siz basın mensubu arkadaşlarla kahvaltı düzenlediğimiz bir toplantı vardı. Birkaç gün öncesinde dere ötesinde bizim üyelerimiz ve mobilyacı arkadaşlarımız yol ile alakalı yıllardır çektikleri çilekeşi bize bildirmeleri neticesinde biz de orada küçük bir yazı ile anlatımda bulunduk. O anlatımı yaparken ilgili birimlerin kısa zaman içinde bu konuyu çözeceğini beyan ettik. Bununla alakalı hiçbir belediyedir Telekom’dur şudur budur demedik. Alinur Aktaş bununla alakalı sorumludur demedik. Ondan sonrasında egosunu hemen ispatlayalı kooperatifte bir toplantı düzenledi. Alakasız bir takım kişilerle toplantı yaptı. Kooperatifi kendi göbeğini kendi kesen bir kurum kendi yolunu kendi trafosunu suyunu getiren kurum esas ilgili olan arkadaşlarla bununla alakalı her hangi bir istişare yapmadan atıfta bulundu. Üst akıl dedi. İşte bu egodur”

“Üst akıl demesi yerine şöyle diyebilirdi. Üst akıla şöyle bir açıklama yapabilirdi değerli arkadaşlarım gözümüzden kaçmış bunu bunu dile getirdiniz ne gerekiyorsa yerine getireceğiz diyebilirdi. Olayı kapatabilirdi ama yapmadı. Egosunu ortaya koydu. Ne oldu ertesi gün kalktı çalışmaya geçti. Çalışma yaptığı yerde şu kadar arazi 2 trilyon maliyeti var dedi. Yazıklar olsun belediyenin eğer 2 trilyonluk maliyeti 10 yıldan beri bekletip de insanları orada zarar sokması keşmekeş içinde barındırması ben yazıklar olsun diyorum. Bizim İnegöl sanayicisi esnafı 2 trilyon değil 20 trilyon harcar o yolları kendisi yapardı yapacağım demeseydi” 

“2.şık olarak da Cumhurbaşkanımız ile alakalı söylemlerinde bugüne kadar Cumhurbaşkanını övücü söylemine rast gelmedim. Kayıtlar sizdedir nerede var bir bakın sayın Cumhurbaşkanı diye söz eder kendisi bunlar benim gözümden kaçmaz artık o yaydan çıktı. Ne gerekiyorsa kimseyi rencide etmeden yasal doğru yollarla her şeyi açıklamada bulunacağız biz de. Şimdi birde hasbelkader kendisinin deyimi var her toplantıda kendisi hasbelkader belediye başkanı diye övünerek bahseder hasbelkaderin kelime anlamına sözlükten bakmış mıdır? Ey İnegöl halkı hasbel kaderin anlamı tesadüftür. Olmak istemedim de oldum anlamına gelir yani demek istiyor ey koyunlar siz beni gelmek istemedim ki beni dinliyorsunuz diyor. Şimdi böyle şizofren bir kişi İnegöl’e ne verebilir siz düşünün zaten kendisi hasbelkader deklaresi var. Bununda ispatını şöyle diyeyim ticaret odası genişletilmiş meclis toplantılarının kayıtlarında mevuttur ikinci kaydı da Mobilyum Avm’nin açılış konuşmasındaki sunumunda mevcuttur. Yakın zaman içerisinde İnegöl ile alakalı sosyal kültürel ne varsa iyisi de ne varsa söyleyeceğiz. Ama yanlış yaptıkları ile alakalı cumhurbaşkanının kendisine şahsına düzgünce de yazıp ilk önce sizinle paylaşacağım sonra Cumhurbaşkanına kendim ileteceğim”

Şimdi sosyal medyada kimliği belirsiz vatandaşın şahsım olduğu arkadaşımın olduğu suçlama var. Ben bunu kabul etmiyorum gereken materyallerin biz teslim ettik inşallah kısa zaman içerisinde sonuçlanıp neticeye ulaşacaktır. Eğer böyle bir şeyim varsa İnegöl’ü ben terk edeceğim. Terk etmezsem zaten gerekeni yaparlar ama %100 aklanacağız aklandıktan sonra kendisi İnegöl’ü terk etsin derim. Bu koltuk gelip geçici… Kaldı 2,5 yılı. Ya çalışsın adam akıllı işine baksın bu tür sosyal yorumlara kafayı takmasın. Çünkü adam egosu yüksek bir insan yani bizim kendisi şahsı ile bugüne kadar her hangi bir durumumuz olmadı. Sosyal paylaşımlarından takip edin. Ben twittera dahi girmem hiçbir şeyde paylaşmam. Kendi facebook sayfamda da hiç bir şey paylaşmış değilim. Sadece beğen konusuna ve ya kısa yorum yaparım çok yorum yapılacak yer var mıdır vardır ama kendime yakıştıramam. Ama bundan sonra sizde beni takip edin bundan sonra ben ne gerekiyorsa herkesi ilgilendiren paylaşımları tek tek nizami bir şekilde yapacağım”

“Bir sonuçlansın bir netleşsin olay şuanda o golü yemiş durumda şuandan itibaren uykusu yok. Tahmin ediyorum eğer yanlış değilse ifade tutanağı bende mevcuttur. Eylül ayında şikayette bulunuyor. İsimlerimiz geçiyor tutanağı okudum. Bundan sonraki süreçte sağa sola gidip pişmanlık oluştu yanlış yaptım dedi. Arkadaşlardan bizim eşraftan bu olabilir mi diye şu olabilirimi diye tamamen paranoya tedavilik duruma gelmiştir. Zavallı kendisi acımaktan başka bir çare yok”
BİZİM GEÇMİŞİMİZ BELLİ
Kimlerle ilgili şikayette bulunulduğuna dair sorulan soruya Özdemir şu yanıtı verdi: “İlhan Özbay arkadaşımız, Nedim İncebay, Erdal Recep Bayraktar arkadaşım. Bizim haricimizde böyle alıkonulma var mı yok mu ki vardır artık bilemiyorum bizimle alakalı bu konu iyi oldu sessiz kalan bizleri biz küçüklüğümüzden beri hakkı ile kazanan gece 3’te uyanıp elemanın zarfını yatakta dizeleyen hayalinde yada bu müşterinin malı yetişecek mi diye sabaha kadar uyku uyumadan bu günlere gelen bir tek faturayı gününden sonra ödemeyen vergisi ile alakalı SGK ile alakalı gecikmiş ödemeye yapmayan firmaya sahibiz prensiplerimiz budur. Bununla alakalı geçmişimiz de geleceğimiz de belli” 



İş adamı İlhan Özbay; Valla benim ismimin nasıl geçtiğini çok şaşırıyorum. Muhtemelen ben vekilimizi çok seviyorum çok da değerli buluyorum muhtemelen vekilimize karşı vekilimizi sevenlere karşı yapmış olduğu hareketlerden bir tanesi diye düşünüyorum. Ben normalde biz kendisi ile alaka en ufak bir sıkıntımız problemimiz yok ama vekilimizin dostu arkadaşı kim varsa bir tavır alıyor. Muhtemelen ondan diye düşünüyorum başka sebep bulamıyorum. Kim benimle alakalı gayri resmi bir şeye girmiştir bir suç istinadında bulunabilir şaşırmış durumdayım. Yazıklar olsun yani bir iki dönem belediye başkanlığı seçiminde 3 dönem oy kulandım kendisine haram zıkkım olsun emeğim katkım varsa onun dışında ne dedi ise yapmışızdır biz vekilimizi çok sevdiğimizden dolayı onlarında aralarında sıkıntı var sıkıntı olduğunu bir tek kendileri bilmiyor geri kalan tüm ilçe biliyor bu ilçenin siyaset kavgasının bir mezesi oldum gibi geliyor. Bana bir şey demiyorum aynı köylüyüz yarın cenazemiz olsa onun bahçesinden ben geçeceğim oda bizim bahçemizden geçecek bu şeyler hoş şeyler değil yazıklar olsun hakkımı helal etmiyorum bundan sonrada ne diyeyim yani denecek bir şey yok biz iş adamıyız esnafız bizim yaptığımız mobilyalarla yaptığımız ürünlerle gündeme gelmemiz gerekiyor normalde ama böyle devletin polisini devletin savcısını devletin kurumlarını bu tür şeylerle aptal aptal paranoya meşgul etmemek lazım aklıma geliyor İnegöl’deki böyle başkanlar bizim oylarımızla göreve gelen başkanlar bence işini yapsınlar facebook twitter gibi sosyal medyada uğraşacaklarına icraat yapsınlar kalıcı eser bıraksınlar işte böyle onara oy vermiş kıymet vermiş insanların darıltacağına herkesi kucaklasınlar bütün arkadaş çevresi olarak herkes birbirine girmiş durumda. Sebep ne siyasilerin kavgaları bu insanların birbirlerine sokacaklarına bence barış imzalamaları gerekiyor. Bizim toplumsa mutabakata ihtiyacımız var çalışmaya ihtiyacımız var ama bakıyorsun bütün gün facebook twitter ne kadar boş vakitleri var anlamıyorum bizim 2 dönem için bir şey diyemem ama son dönemde bu kadar yani insanlarla şeye girmesine gerek yoktu bence nedendir sebepleri bilmiyorum 

İş adamı Nedim İncebay ise;
Nedim İncebay, “İnegöl’de 25 yıldır mobilyacılık yapıyorum. Bugüne kadar elimizden geldiğimiz kadar üzerimize düşenleri yerine getirdik. Bana atmış olduğu suç, İnegöl Belediye Başkanı’nın sosyal medyada hakaretler içerdiğini söylemiş. Ben kendim bir şeyler söylemek istersem twitterde olsun, facebookta olsun ya da yüzüne olsun, defalarca bana hatalar yapmıştır, verdiği sözleri tutmamıştır. Ben Recep Tayyip Erdoğan hayranıyım, Cumhurbaşkanımıza biat etmiş birisiyim. Bugün fabrikamı istesin 71 çalışanımla beraber fabrikamı veririm. Seçimlerde fabrikamızı açtık, destek verdik, yardım ettik. Belediye Başkanı olduysa bizim de emeğimiz vardır. Bana göndermiş olduğu Savcılıktan gelen kâğıtta sosyal medya üzerinde hakaretler bulunduğu için Fethi Vacip Nedim İncebay olabilir yazmış. Ben zaten kendisini eleştirmek istediğimde her yerden eleştiririm. Cesareti varsa karşıma çıksın, yüzüne de direkt söyleyebilecek kapasitede biriyim. Ama onda o yürek yok. Bu kendisine yakışmıyor. Sonuçta bir Belediye Başkanı… Keşke biraz daha omurgalı olsaydı, biz de uğraşmasaydık. Onu eleştirmem için sahte hesap kullanmama gerek yok. Dün ifademi verdim. İlk benim ifademe başvuruldu. Bilgisayarım ve 2 telefonumu teslim ettim. Onlar da incelenecek ve temiz çıkacak. Alakamız olmadığı görülecek. İstanbul 3. Köprüsü yapılırken Japon mühendis 1 tane halat koptuğunda intihar etmişti. Onurlu ve omurgalı bir insandı. Onun da omurgası varsa bu ithamlar temize çıktığında kendisi de Belediye Başkanlığından istifa etsin”
Sıradaki Haber
Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.