Mevlana’nın 743’ncü ölüm yıl dönümü nedeniyle Fakültenin çok amaçlı salonunda Yıldız Teknik Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Süleyman Doğan’ın konuşmacı olduğu “Mesnevi’ye Akademik Farklı Bakış” konulu konferansa İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, Belediye Başkan Yardımcısı Güngör Sabri Günaydın, öğretim üyeleri ile öğrenciler katıldı.
BUNLARIN MOĞOL ZULMÜNDEN NE FARKI VAR?
Konferans öncesi konuşan İşletme Fakültesi Dekanı Prof.Dr. İbrahim S. Canbolat, “Öğrenci topluluklarımız daha spesifik konularda bu tür toplantılar yapıyorlar. Bazen güncel konulara bu vesileyle değinme fırsatı vermiş oluyor bizlere. 13. Yüzyıl Moğolların istilası, öldürmeler, katliamlar, medeniyet düşmanlığı yaşandığı bir dönemde insanlığa yeni ufuklar açan, onları farklı anlamlarda nefes alma fırsatı yeni bakışlar kazandıran düşünce fikir, sanat, kültür insanları da vardı. Biz bunları da biliyoruz. Mesnevi o dönemde doğmuş bir eserdir. Yıllık kutlamalar yapılırken, içinde bulunduğumuz dönemde maalesef 13. Yüzyıldaki Moğol istilalarını andıran gelişmeler yaşıyoruz. Bunlara tanık oluyoruz. Suriye’de, Halep’te olanları görüyoruz. Bunların Moğol zulmünden ne farkı var? Bu tür insanlığa düşmanlık noktasında bu tür berbat hadiseler olurken, bir yerlerde de bir duyarlılığın olması lazım. Bir çıkış yolunun, başka bir bakışın olması lazım. Bu açıdan bizim görevimiz; bilim verileri ararken sadece yazılmış kitaplara değil, aslında en otantik kaynak olan, hiçbir şekilde su katılmamış gerçek gibi kendini gösteren fikir, düşünce, sanat, edebiyat eserlerini dikkate almamız lazım. En inandırıcı veriler bu eserlerdedir. Bazen tarih yalan söyleyebilir. Bazen de makaleler… ama en otantik eserler bu eserlerdir.” Dedi.
EKONOMİK ÜRETİM ŞEHRİN SOSYO KÜLTÜREL DÖNÜŞÜMÜNE PEK YANSIMIYOR
İnegöl büyük bir ekonomik üretim kapasitesine sahip olduğunun altını çizen Canbolat, “Fakat ekonomik üretim şehrin sosyo kültürel dönüşümüne pek yansımıyor. Ülkelerin gelişmişliği sadece gayrisafi milli hasıla ile olmuyor. Ülkelerin gelişmişliğine baktığınız zaman, iş, istihdam sosyal adalet, bağımsızlık, kültürel kimlik gibi hususlar var. Dolayısıyla sadece milli gelirin artmış olması yetmiyor, bunun sosyal hayata yansıması gerekiyor. Biz bunu nasıl yapabiliriz. Biz bunu üniversite, fakülte, iş çevreleri, yerel yönetimler ile birlikte yapabiliriz. Bu tür toplantılar buna zemin hazırlayabilir. İnegöl halkı da mümkün öldüğü ölçüde aramızla olmalarını isteriz.” İfadelerini kullandı.
MEVLANA İSLAM ANSİKLOPEDİSİDİR
“Mesnevi’ye Akademik Farklı Bakış” konusunda bilgiler veren Doç. Dr. Süleyman Doğan, konferansta mesnevi ve eğitim ilişkisini ele aldı. Mevlana'nın Mesnevisinin bir tür İslam ansiklopedisi olduğunu ve eserde modern gözlem, mantık metotlarına yer verildiğini belirten Doç. Dr. Doğan, Mevlana'nın öğretmeni süte, öğrenciyi ise bala benzeterek, balın süte karıştırıldığında onun özelliklerini alması gibi öğrencinin de öğretmenine benzediğinin altını çizdi.
DÜNYAYI KUCAKLADI
Mevlana Hazretlerinin hem batı hem doğu âlimleri tarafından en çok tanınan ve saygı duyulan ilim adamları arasında ilk sırada yer aldığını vurgulayan Doğan, Mevlana'nın bu saygıyı Dünyayı kucaklayan bakış açısı sayesinde elde ettiğini belirtti.
17 YAŞINDA KONYA’YA GELDİ
Mevlana’nın Afganistan’da doğduğunu ifade eden Doğan, Mevlana’nın 5 yaşından itibaren muhacir olarak 5 bin kilometre mesafe kat ederek, 17 yaşında Konya’ya ulaştığını bildirdi. Muhacirlerin medeniyet kuranlar olduğunu kaydeden Doğan, göçmenlerin dünyaya dinamizm getirdiğini vurguladı.
Mesnevide pedagojiyi dört başlıkta aktaran Doç. Dr. Süleyman Doğan, bunları hür olmak, özgür olmak, muhakeme yeteneğine sahip olmak ve aşk ve sevgi şeklinde sıraladı.
MEVLANA EVRENSELDİ
Doğan, “Mesnevi, Tasavvuf için büyük önem arz eden edebi eserlerin belki de başında gelmektedir. Yüzyıllardır bu esere Dünyaca duyulan ilginin son derece yüksek olduğu bilinmektedir. İlginin bu denli yüksek olması iki temel sebebe bağlanabilir. Bunlardan ilki eserin içerdiği mesajlar olmakla beraber, bunlardan ikincisi eserin bu mesajları iletişindeki pedagojik başarıdır. Eserin okuyucuyla arasında son derece sağlıklı bir iletişim kurabilmesi Mevlana’nın insan doğasını ve nasıl iletişim kurulabileceğini ne kadar iyi kavradığını göstermektedir. Mesnevi’ de insanı eğitmek için anlatılan metotlar kadar, iyi bir eğitimin, öğretmenin ve öğrencinin de sahip olması gereken özelliklere dair mesajlar sürekli olarak verilmektedir. Bu metotların ve mesajların modern psikoloji ve pedagoji bilimlerince de bugün kabul edilen çeşitli doğrularla çok sayıda kesişim içermesi Mevlana’nın insan doğasını ne kadar iyi kavradığını ve eserinin evrenselliğini göstermektedir.” İfadelerini kullandı.