Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Türk Patent ve Marka Kurumu, İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası, İnegöl Mobilya Sanayicileri Derneği, İnegöl Organize Sanayi Bölgesi, İnegöl Mobilya Ağaç İşleri İhtisas Organize Sanayi Bölgesi, Endüstriyel Tasarımcılar Meslek Kuruluşu işbirliğinde gerçekleştirilen proje de mobilya sanayindeki KOBİ´lerin kalkınması sağlanacak.
İTSO Konferans Salonu´nda düzenlenen programa Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban, Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hasan Asan, Uludağ Üniversitesi İnegöl İşletme Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İbrahim S. Canbolat, İTSO Başkanı Metin Anıl, oda ve dernek başkanları, STK temsilcileri, kurum ve kuruluş temsilcileri ile çok sayıda sanayici katıldı.
EL ELE ÇALIŞIYORUZ
Saygı duruşu ve İstiklal Marşı´nın okunmasının ardından programın açış konuşmasını yapan İTSO Başkanı Metin Anıl, “15 Temmuz 2016´da ülkemizde gece saatlerinde bir darbe girişimi oldu. Bu darbe girişimi başarılı olsaydı bugün burada toplanmıyor ya da başka şeyler konuşuyor olacaktık. Ama milletimizin iradesi ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının iradesi bu darbe girişimini engelledi ve ülkemiz yeni ufuklara ve yeni demokrasilere bayrak açarak yoluna devam etti. Tabi bu darbe girişiminin ülkemize ekonomik olarak birçok sıkıntıları oldu. Bu sıkıntıların ortadan kaldırılması adına hep birlikte el ele çalışıyoruz. Darbe girişimini ölerek şehit olanlara Allah´tan rahmet, yaralananlara acil şifalar diliyor, ülkemizin bir daha böyle hadiselerle karşılaşmamasını Cenab-ı Allah´tan niyaz ediyoruz.” dedi.
İCAT ÇIKARMTA!
Metin Anıl konuşmasını şöyle sürdürdü; “Projenin adı Hezarfen Kobilere İnovasyon Taşıyan Proje… Hezarfen her şeyi en iyi bilen demekmiş. 17. yüzyılda Osmanlı döneminde Hezarfen Ahmet Çelebi daha uzay bilimlerinin olmadığı dünyada uçma denemesi yapan ilk kişidir. Galata Kulesi´nden Üsküdar´a kadar 3 bin 300 metre uçarak konan ve ilk uçuş denemesini yapan bir mucittir. O dönemde 4. Murat´ın bir kese altınla ödüllendirdiği ve uçuşunu takip ettiği bir zat. Daha sonra bu adam 3 bin 300 metre uçmuş, ileride başımıza iş çıkarır, bunu Cezayir´e sürelim demişler ve o günün mucidi Cezayir´e sürülmüş ve orada vefat etmiş. Biz de yeni yetişirken bir şey talep ettiğimizde ‘İcat çıkartma´ denirdi. Esasında ne kadar yanlış bir söylem olduğunu şimdi daha iyi anlıyoruz. Çocukların yeni bir düşünceye kapılması, yeni bir şeyin yapılmaması adına icat çıkartma sözcüğü toplumumuza yayılmış. Esasında icat çıkartmalıyız ve icat çıkartmanın önünü açmalıyız. İcat çıkaranlar ve icat çıkartmada yardımcı olan ülkeler dünyanın en büyük 10 ekonomisini oluşturmuşlar. Bizim de yeni bir şeyler oluşturmamız lazım. Ve bu yeniliklerin önünü açma çalışmaları yapmamız lazım. Mobilyanın başkenti İnegöl´de mobilyanın daha iyi ve güzele ulaşması adına ARGE, inovasyon ve markalaşma konusunda yol kat etmeliyiz. Buna inanan kurum ve kurullar bir araya gelerek ‘Madem İnegöl mobilya ve mobilyacısı KOBİ´lerden oluşuyor, bu kurum ve kuruluşların kendilerini tanıtma, ARGE ve inovasyonlarını hızlandırma, markalaşma oluşturma adına kümelenme oluşturalım ve bu kümelenmenin tacı da İnegöl Mobilyası olsun dedik ve İnegöl Mobilyası tanıtım grubunu kurduk. İnegöl Mobilyası tanıtım grubuyla bütçe oluşturarak önce Türkiye sonra dünyaya tanıtmaya başladık. Neticesini de aldık… Yeter mi? Yetmez. İnegöl Mobilyasını tanıttık ama artık İnegöl´deki mobilyacı arkadaşların kendi firmalarını markalaştırma adına, teknolojilerini yenileme adına çalışmalarını sürdürmeleri gerektiğine inanıyoruz. Bu konuda üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Ülkemizdeki kalkınmanın lokomotifi olan kurum ve kuruluşların yüzde 90´ı KOBİ´lerden oluşuyor. Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, yeni yeni kalkınmaya çalışan, fabrika ve sermaye altyapısını yeni oluşturan, ARGE ve inovasyonu daha ileriye bırakan kuruluşlardır ama bu çağda sanayi 4.0´ı başlatan ülkelerden olacak ve onlarla yürüyeceksek bu konular bizim için çok önemlidir. Üreteceğiz, en ucuza üreteceğiz, kaliteli olacağız, marka olacağız. Eğer bu dörtlüyü bir araya getiremiyorsak dünyada rekabet etme şansımız yok. Marka olmuş bir firmayla olmamış bir firma aynı ürünü aynı kalitede üretiyor, marka olan 5 liraya satıyor, olmayan 2 liraya satamıyor. Bu konuyu çok önemsiyoruz.”
TEŞEKKÜR
“Türk Patent ve Marka Kurulu Başkanımız bugün aramızdalar. Bizi bilgilendirecekler. Yarın da burada markalaşma, patent konusunda bir dizi çalışma yürüteceğiz. İnegöl´de üretim yapan arkadaşlarımızın bu bilinçte olduklarına adım gibi inanıyorum ama imkânsızlıklardan dolayı arkadaşlarımızın çoğu istedikleri hedefe ulaşmakta sıkıntı çekiyorlar. Devlet ve sanayici bir araya gelirse daha iyi konuma geleceğimize inanıyorum. Bugün burada başlatılan ve yarın da bir eğitim çalışmasıyla sürdürülecek bu çalışmanın İnegöl´ümüze, mobilya ve diğer sektörlere hayırlı ve uğurlu olmasını diliyorum. İnegöl´de bugüne kadar yapılan markalaşma, patent, ARGE ve inovasyon çalışmalarında elini taşın altına koyan, bizimle birlikte koşan herkese çok teşekkür ediyorum.”
SEKTÖRÜMÜZÜN ARKASINDAYIZ
İMOS Başkanı Yavuz Uğurdağ ise, “Bugün burada çok önemli bir projenin adımını atıyoruz. Güçlü bir ülkeye sahibiz, büyüyor ve gelişiyoruz. Bunun yanında da sektörlerimiz ve firmalarımız da büyütmek ve gelişmek durumundadır. Sektörler, firmalar, yeni tasarımlar, yeni buluşlar teknolojiye ayak uydurarak büyümek durumundalar. Bizler de bu noktada adımlar atmak durumundayız. İnegöl mobilya şehri, mobilyanın merkezi… Bu noktada mobilya bizim için çok önemli. İnegöl mobilyası Türk mobilya sektörüne ciddi katkılar sağlıyor, yön veriyor. Bizim sorumluluğumuz bir kat daha fazla. Bizler İnegöl Mobilya Sanayicileri olarak hem üretim fabrikalarımızda kendi firmalarımıza katkı sağlamak için en üst teknolojiyi takip ederken hem de sorumluluğumuz gereği Türkiye mobilyasına da katkı sağlamak zorundayız. İMOS olarak başarılı firmalarımızı değerlendiriyoruz. Bakanlığımızın isteği doğrultusunda Hezarfen projesini hep beraber hayata geçiriyoruz. İnegöllü mobilyacılar gerekli yatırımlarını yapmaya çalışıyorlar, büyümelerini ve teknoloji ilerlemelerini geliştiriyorlar. Bizler de bunu sağlamak adına tüm üyelerimizin ve sektörümüzün arkasındayız. Bizler de birçok projeye Türkiye´de ilk defa adım atmış bir derneğiz. Bizim için tasarım çok önemli ve Türkiye´de ilk defa tasarım merkezini oluşturduk. Üniversite öğrencilerimiz için İ´m Desing projesini oluşturduk. İnegöl mobilya sektörünü tanıtmak durumundayız. Bu tanıtımı yaparken Türkiye mobilyasını tanıtıyoruz ve İnegöl Dünya İle Buluşuyor programını hayata geçiriyoruz. İnegöl Mobilya Sanayicileri bunları Türkiye´de ilk defa yapan sanayicilerdir. İMOS olarak birçok projenin icadını ve uygulamasını gerçekleştirmiş olduk” dedi.
DOĞRU BİR PROJE
İnegöl OSB Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Şahin´de, “Kesinlikle doğru bir proje olduğunu, iyi bir sonuç çıkacağına inanıyoruz. İnegöl, yoğun bir dış ticaret hacmi olan bir ilçe. İhracat fazlası veren bir ilçe... Ekonomisi oldukça kuvvetli... Emek yoğun olan bir üretim sağlanıyor. Mobilyacılarımızın emeklerinin korunmasında patentin ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Projenin hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum” dedi.
GÜÇLÜ MARKALAR OLUŞTURMALIYIZ
Belediye Başkan Yardımcısı Alper Taban ise, “İnegöl mobilya konusunda ciddi kümelenme yaşadı ve bununla beraber ciddi bir katma değer oluşturuyor. Bunu daha verimli hale getirmek için hep beraber çalışıyoruz. Daha büyük bir katma değere varacağını görebiliyorum. Bugün dünya devi olan şirketlerin her biri birer marka. Türkiye´de olduğu gibi İnegöl´de de güçlü markalar oluşturmalıyız. Türkiye ve şehrimiz hızla kalkınıyor. Bizler de Belediyecilik anlamında şirketlerin gerekli altyapı ve üstyapı hizmetleri, onların önünü açmak anlamındaki hizmetleri onlara vererek el birliğiyle bu kalkınmayı daha değerli hale getirmeliyiz. Bunda da sanayicimizle, üreticimizle, esnafımızla çalışıyoruz. Programın şehrimize hayırlı olmasını diliyor, emeği geçenlere teşekkür ediyorum” dedi.
15 TEMMUZ´U UNUTMAYACAĞIZ
Kaymakam Ali Akça´da, “İnegöl için gerçekten önemli olduğunu düşündüğüm, İnegöl sanayisi ve üretimi için gerçekten mühim olduğunu değerlendirdiğim güzel bir proje başlangıcında bir aradayız. 15 Temmuz 2016´daki hain darbe girişiminin sene-i devriyesi dolmak üzere. Hain darbe girişiminin olduğu gece İnegöl kurumların, İnegöllü kardeşlerimizin gösterdikleri asil duruş ve sonrasındaki demokrasi mitinglerindeki asil duruşu hayatım boyunca unutmayacağım. Kamu kurum ve kuruluşlarımıza, STK´larımıza ve İnegöllü kardeşlerimize tebriklerimi bildiriyorum. Aziz şehitlerimize Cenab-ı Hakk´tan rahmet, yakınlarına sabır, gazilerimize de hürmetlerimi sunuyorum” dedi.
GELİŞİME AÇIK OLMALIYIZ
“Biz insan olarak içinde yaşadığımız mekânı ve zaman dilimini değişik kavramlarla tanımlamaya çalışırız” diyen Akça, “Küreselleşen bir dünyada yaşıyoruz deriz. Sınırların kalktığı bir dünyayı anlatmak isteriz. İçinde yaşadığımız çağı tanımlarken iletişim çağında yaşıyoruz deriz. Bu kavramlardan iletişim kavramı çok önemlidir. İletişimini anlatırken deriz ki; insanlar arası iletişim, kurumlar arası iletişim çok önemlidir. İletişimle alakalı problemler ortadan kaldırıldığında birçok sorunun kendiliğinden ortadan kalktığını müşahede ederiz deriz. Bu gerçekten önemlidir. İnsanlar arası iletişimde bir tebessüm, bazı kelimelerin kullanılması farklı bir sinerji doğurur. Oluşabilecek problemler ortadan kalkar, yeni doğan enerjiyle çok farklı kapılar açılır. Sihirli sözcükler… Bu sihirli sözcüler gibi iş dünyasında da özellikle işadamlarımız, işletme sahipleri, girişimcilerimizin esas almaları gereken, detaylarını araştırmaları ve özümsemiş olmaları gereken bazı kavramlar vardır, patent gibi marka gibi inovasyon gibi tasarım gibi… Bu kavramlara ilave yapabilirsiniz. Herhangi bir hususta üretim yapanlar bu kavramları kendileri kadar tanımak, bilmek, öğrenmek zorundadırlar. Yaptıkları işte bunları esas almak mecburiyetindeler. Günümüz dünyasında rekabet korkunç düzeyde… Boşuna çalışmamak için, ürettiğiniz değeri değeriyle sunabilmeniz için devlet de elini taşın altına koymuş. Neticede amacımız, hedefimiz, idealimiz bir şeyler üretmektir ve ürettiklerimizi bölüşmek, oluşan refahı topluma yaymaktır. Bundan başka amacımız yok. Dolayısıyla bu amacı gerçekleştireceksek patent ve marka kurulunun bize sunduğu bu imkânı en güzel şekilde öğrenmek, kullanmak durumundayız” ifadelerini kullandı.
ÖNEMSİYORUZ
Son olarak konuşan Türk Patent Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Hasan Asan ise, “15 Temmuz´da hayatını kaybeden şehitlerimize Allah´tan rahmet diliyorum. İnegöl her ne kadar ilçe olsa da pek çok büyük ilimizin önünde olduğunu görüyoruz. Hezarfen çok şey bilen anlamında bir kelimedir. Bu projeyi başlattığımızda tarihimizden böyle güzel bir örneği almak istedik. Yaklaşık 10 senedir uyguluyoruz. Farklı illerimizde uygulama gerçekleştirdik. Bugün burada sektörel olarak İnegöl´de projemizi uygulayacağız. Şuana kadar 3 bin kişilik girişimci sanayicimiz faydalandı. Bunun yanında 300 firmaya birebir danışmanlık yapıldı. Ne kadar doğru bir seçim yaptığımızı İnegöl´ü daha da yakından tanıdıktan sonra anladım. Ankara´ya döndükten sonra ilk işim bu projenin planlamasındaki eksikleri giderip daha faydalı olması için çalışmaktır. Son derece önem veriyorum. Türkiye´de toplam tasarım başvurularında son 10 yılda yüzde 13´lük artış görülürken mobilyada yüzde 60 artış gösterdi ve tasarım sayısı mobilyada 9 bine yaklaştı. Bursa ile çok yakın çalışıyoruz. BTSO´da 2007´de kurduğumuz bir bilgi ve doküman birimimiz var. Şuanda tescilli olan ürünlerimiz bulunuyor ve devam eden ürün tescil çalışmalarımız da bulunuyor” diye konuştu.
KATMA DEĞERİ YÜKSEK ÜRETİM YAPMALIYIZ
Asan konuşmasını şöyle sürdürdü; “Ülkemizin 2023 hedefleri var ve çalışmalar yapılıyor. En az 10 tane uluslararası marka oluşturmayı planlıyoruz. Türkiye´nin gelişimi için ne yapılması gerektiği İnegöl sanayicileri tarafından gayet iyi biliniyor. Tasarım konusundaki adımlar bunu gayet net gösteriyor. Katma değeri yüksek bir üretim yapısına geçmeliyiz. Ortalama her bir kilogram için 1,5 dolar değil de 3 dolar kazandığımızda 450 milyar doları yakalıyoruz. Türkiye´nin 2023 hedefi ilk hedeftir, sonra daha önemli hedeflerimiz var. Katma değeri yüksek üretim demek birim ağırlıktaki mobilyadan daha fazla para kazanmak demektir. Bilginin daha yoğun şekilde yüklenmesi demektir. Bu markalaşmakla olur. Özgün patentler, özgün tasarımlar oluşturmakla olur. Mobilyamız şuanda hak ettiği değerin çok daha azını alıyor. Bugün uluslararası markaların kalitesi bizden daha düşük olmasına rağmen 5-10 kat daha fazla alıcı bulabiliyorlar. Bilgi yoğun bir üterim yapısına geçmemiz gerekiyor. Projemizin temel amacı da budur. Patent marka tasarımı kullanarak böyle bir rekabet avantajı yakalayabilirsiniz. Bu proje risksizdir. Sizler de gereğini uygularsanız yüzde 100´ü alırsınız. Sonuçları daha önce aldık.”
BURSA 3. SIRADA
Asan ayrıca, Bursa´nın son 10 yılda patent konusunda gerçekleştirdiği gelişim ile Türkiye´de 3. sıraya yükseldiğini de sözlerine ekledi.
Konuşmaların ardından İnegöllü sanayicilere destek veren kurum ve kuruluşlara teşekkür plaketi takdim edildi.