Türk- Eğitim Sen İnegöl İlçe Temsilcisi Şenol Şahin ve sendika üyesi öğretmenler ile bir araya gelen Selçuk Türkoğlu, “ 15 Temmuz’da yaşananlar ve 15 Temmuz’a karşı milletin birlik ve beraberliği nedeniyle çıkarılan OHAL ne yazık ki uygulamalarıyla birlikte kamuda bir zulüm aracına dönüştü. Hükümet OHAL ile birlikte bir fırsatçılık yapmaya başladı. En başından beri Türkiye Kamu Sen hukuk istiyor. Hukukun üstünlüğüne dayalı, 657 sayılı yasanın soruşturma usullerine işlenmesini, kişilere ifade hakkı, savunma hakkı, adil yargılanma hakkını verilmesini talep ediyor. Ancak bugüne kadar yaşadığımız süreçte ne ifade ne savunma ne de adil yargılanma hakkı kullanılmamıştır. Şöyle yapılıyor; 80 binin üzerinde kamu çalışanına ‘biz size attık’ diyor, ondan sonra ‘Valiliklere dilekçe verin, bakalım biz sizi niye attık’ deniyor. Burada kurunun yanında kurunun sayısını aşan yaşlar da yanıyor. Diğer tarafta bunun topyekûn kamu hayatında oluşturduğu olumsuz tedirginlik ve korku imparatorluğu kurulmaya çalışılıyor. İnsanların suçlu ile suçsuzun, halkı ile haksızın, suç işleyenle suç işlemeyenin ayrıştırılmasını hukuktan beklemesi en tabi haklarıdır. Siz suçun tarifini yapacaksınız ve bu suçu kim işlediyse ona cezasını vereceksiniz. 15 Temmuz milletimiz ve devletimiz açısından çok acı bir gündü. Bu acı günle birlikte çok ağır bir bedel ödendi, şehitlerimiz var. 15 Temmuz çılgınlığına kalkışan kim varsa, kim bu darbenin çeşitli aşamalarında yer aldıysa cezasını çekmelidir. Biz hiç kimsenin suçunun ortağı değiliz. Ancak talep edilen hadise şudur; Bursa’da cadılar var ve Yenikapı ruhunu Bursa’ya uğratmıyorlar. 15 Temmuz milletimiz, hükümetimiz, devletimiz açısından bize ciddi bir tecrübe yaşattı. O da şuydu; devletler, hükümetler yıllarca ‘benim cemaatim’, ‘benim tarikatım’, ‘benim yandaşım’, ‘benim mezhebim’, ‘benim meşrebim’, ‘benim adamım’, ‘benim yandaşım’ mantığı ile davrandığı takdirde gelip çarpacağı duvar 15 Temmuz… Bundan ders almış olmamız lazım. Yenikapı’da bundan bahsedildi, bizler de kamu çalışanları sendikası olarak ümitlendik. Fakat uygulamalar baktık ki aynı şeyler artarak devam ediyor.”
TÜRKİYE’DE MÜLAKATA GİDEN HERKES TORPİL ARAR
“Cumhuriyet tarihinde ilk defa mülakat ile öğretmen alıyorsunuz. Mülakatla 15 bin öğretmen atıyorsunuz. Mülakatların sonuçlarını gördük. KPSS’den 95 almış insanları 70-60-40 puan vererek yıllardır beklediği hayallerini, ümitlerini, haklarını elinden alıyorsun. Türkiye’de mülakatın ne demek olduğunu herkes bilir. Mülakata giden herkes Türkiye’de ders çalışmaz, referans arar, torpil arar. Bir Türkiye gerçeği var. Siz öğretmeni mülakatla alıyorsunuz yetmezmiş gibi kör göze parmak sokarcasına geçen hafta resmi gazetede yayınlandı artık şeflik dahi devletteki bütün unvanlı görevlere mülakat şartı getiriyorlar. Yani şu yapılmaya çalışılıyor, ya köle olacaksınız ya hain olacaksınız, ortası yok. Mülakatla, torpille, hak etmeden, meşru yarışma şartlarını yerine getirmeden işgal edilen her bir makam aslında kamu kurumu olma özelliğinin dışında kim onu oraya getirdiyse onun istekleri doğrultusunda çalışmaya başlıyor. Hâlbuki kamu hizmetleri eşit, adil, nitelikli sunulmak durumundadır. 657 güvencesi devlet memurlarının iş güvencesinden öte devletin güvencesidir. İş güvencesi sayesinde kamu çalışanları adil, eşit, nitelikli hizmet sunabilmekte, usulsüz işlere gerektiğinde ‘Hayır, ben buna imza atmıyorum’ diyebilmekteydi. Niye? İş güvencesi vardı. Şimdi usul şuna döndü, seni ben getirdim imzayı atacaksın, atmıyor musun? O zaman atacak bir ton adam var, ben getiririm şekline geliyor. Bu sefer kamu kurumları parti kurumu haline dönüşüyor. Türkiye Kamu Sen mülakatla öğretmen ataması dâhil en son çıkan, resmi gazetede yayınlanan ve tüm kademelere mülakat şartı getiren yönetmelik dâhil hepsini dava edecektir. Öğretmenle ilgili olanını zaten dava ettik, diğerinde dava hazırlığı devam ediyor. Yalnızca dava etmek değil, bu gerçekleri anlatmak zorundayız. TBMM’de siyasi partilere bu konuyla alakalı raporlarımızı sunacağız.”
BYLOCK İDDİASI
“Bursa ölçeğine gelince yine son güncel konuyla alakalı Bursa’da By-Lock ilişkisi ile birlikte açığa alınan 60 civarında eğitim çalışanı var. İlginç olanı şu; Osmangazi İlçe Milli Eğitim Müdürü Gürhan Çokgezer’nin telefonundan By-Lock çıkıyor. Biz diyoruz ki; kardeşim herkes adil yargılansın, sorgulansın, suçlu ile suçsuz ayırılsın. Hal böyle iken sen telefonunda By-Lock olmasa dahi sendika üyeliğinden, Bank Asya ilişkinden dolayı kamu çalışanlarını ihraç ederken telefonundan By-Lock çıkmış İlçe Milli Eğitim Müdürüne operasyona giden polisleri yarı yolda durduruyorsun, diyorsun ki onun By-Lock görüşmelerinde hiçbir şey bulunamamış, aslında iftiraymış diye onu koruyorsun. Yani eşit davranmıyorsun. Bursa’da ne yazık ki ideolojik kadrolaşma, ideolojik baskı, ayrımcılık, ötekileştirme Türkiye standartlarının çok çok üzerindedir. Biz de bunla mücadele ediyoruz. Bir an önce OHAL’in bitmesini, uzatılmamasını, hukukun üstünlüğünü, adil yargılamayı, adil sorgulamayı sendika olarak savunduk, bugün de savunmaya devam edeceğiz” dedi.