İnegöl Ticaret ve Sanayi Odası çok amaçlı salonunda, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü yetkililerince yapılan seminere Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ömer Ceylan, İnegöl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü İbrahim Ekren, oda ve kooperatif başkanları ile muhtarlar ve çiftçiler katıldı.
Seminere konuşmacı olarak katılan Tarım Reformu Genel Müdürlüğü´nden Uzman Dr. Neşe Altıntaş, Türk Patent ve Marka Kurulu´ndan Sınai Mülkiyet Uzmanı Dilan Karatepe, Tarım Reformu Genel Müdürlüğü´nden Mühendis Nalan Gündoğusu tarafından tarımla alakalı önemli bilgiler verildi.
İNEGÖL KÖFTESİ DE 200 İŞARET İÇERİSİNDE
Seminer öncesi konuşan Bursa İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürü Ömer Ceylan, “Bursa yerelindeki değerlerimizin tescillenmesine yönelik önemli bir çalışma olan Coğrafi İşaretlerde Farkındalığın Artırılması toplantısı gerçekleştiriyoruz. Coğrafi işaret ülkemiz için çok yeni bir kavram değildir. Ülkemizde 2016 itibariyle tescillenmiş 200 coğrafi işaret bulunurken, İnegöl köftesi ve Gemlik Zeytini de bunların içerisindedir. 300 işaret de tescil beklemektedir. AB ülkelerinde yalnızca peynir için 200´ü geçkin tescil vardır. Bu ülkemizin ne kadar geç kaldığını göstermektedir. Ahududu, armut, sofralık zeytin, bezelye gibi birçok ürünün üretiminde ülke birincisi olan ilimiz tüketimin yanı sıra ihracat bakımından da önemli bir yere sahiptir. Tarıma bağlı ve tarım dışı önemli unsurlarımız vardır. Birçok ürün için de tescil aşamasına gelebilmek için çalışma sürdürmekteyiz. Coğrafi işaret süreciyle neler sağlanabilir? Tescil, ürünleri garanti altına alıp sürdürülebilirliği desteklemekte, ürünlerin marka değerlerini artırmakta, üretimde vahşi bir endüstriyelleşme engellenmektedir. İlimizin her yönüyle tanıtılması noktasında önem arz eden bu projenin başarıya ulaşmasını arzuluyoruz. Tüm paydaşlarımıza teşekkür eder, projenin ilimize hak ettiği değeri kazandırmasını temenni ederim” dedi.
BURSA´DAN YALNIZCA 4 COĞRAFİ İŞARET VAR
Tarım Reformu Genel Müdürlüğü´nden Uzman Dr. Neşe Altıntaş ise, “Coğrafi işaretler pazarlamanın önemli bir değeridir. Bu konuda bir proje çalışması yaptık. Proje kapsamında pilot illerimizi seçmek için çalıştık. Bursa da ciddi potansiyeli ile bu illerden bir tanesi. AB´ye başvuran ürünleri de var. Coğrafi işaret; belirgin bir niteliği, ünü veya diğer özellikleri bakımından kökenin bulunduğu yöre, alan, bölge veya ülke ile özdeşleşmiş ürünü gösteren işarettir. Resmi Gazete´de 10 Ocak 2017 tarihinde yayınlanarak yürürlüğe giren 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu coğrafi işaretlerle ilgili mevzuattır. Bir ürünün coğrafi işaret alabilmesi için ürün olması, coğrafi alanının olması, toprak, iklim, nem ve sıcaklık gibi doğal unsurlarla o bölgeye has özellikler kazanmalıdır, ürünün ayırt edici bir özelliğinin olması gerekiyor, koku, tat ve görünüm gibi özelliklerinin benzer ürünlerden farklılık göstermesi gerekiyor. Bursa´da coğrafi işaret alan 4 ürün var. Gemlik atı, Gemlik zeytini, İnegöl köftesi, İznik çinisi...” şeklinde konuştu.
TAKLİT ÜRÜNÜN ÖNÜNE GEÇİLİYOR
Türk Patent ve Marka Kurulu´ndan Sınai Mülkiyet Uzmanı Dilan Karatepe ise, “Kalitesi veya ününü belirli bir coğrafi yöreye borçlu olan ürünleri adlandırmak için coğrafi işaret kavramını kullanmaktayız. Gıda, tarım, maden, el sanatları ve sanayi ürünleri coğrafi işaret tescili alabilir. Canlı hayvan tescillenemiyor. Eskiden yapılmış ama günümüzde yapılamıyor. Fakat kesilmiş et tescili yapılabiliyor. Üretici grupları, kamu kurum ve kuruluşları, meslek kuruluşları, dernek, vakıf ve kooperatifler, ürünün tek bir üreticisi varsa bu durumu ispat etmesi şartı ile üretici başvuru yapabiliyor. Coğrafi işaretler biyoçeşitliliği koruyor, ürün taklitçiliği ile mücadele ediyor. Ürün benzerlerinden ayrılarak tüketici nezdinde daha fazla talep görüyorsa ve bu talep doğrultusunda tüketici benzerlerinden daha fazla ücret ödemeye yöneliyorsa bu ürün coğrafi işaret olabilir. Taklit ürün üretenler engellenmezse ürünün ünü zarar görür ve bundan tüm üreticiler etkilenir. Başvuru için gerekli şartlar yerine getirilerek tescil için başvuruda bulunulabilir. Oluşturulan bir kontrol planımız var ve başvuru esnasında bu plan sunuluyor, detaylı denetleme unsurları belirtiliyor. Başvuru istatistiklerinde 1. Sırada ticaret ve sanayi odaları geliyor. Ardından şirketler, belediyeler, ticaret borsaları, valilikler, kaymakamlıklar, vakıflar, ziraat odaları, üretici birlikleri, esnaflar, kooperatifler geliyor. 4 adet ürün hali hazırda başvuru yapmış, incelemesi devam ediyor. Bunlar; Bursa ipeği, Bursa bıçağı, Orhangazi Gedelek turşusu ve Karacabey soğanıdır. Ocak ayında 81 ilde potansiyel coğrafi işaretlerin listelerini talep etmiştik. Bu kapsamda Bursa´dan epey ürün listesi geldi. Bunlar çok ham hali. Bu ürünler halinde bilgi alıp daha sonraki aşamada tescil konusunda teşvik edilebileceğini düşünüyoruz. Siyah incir de bunlardan bir tanesidir” diye konuştu.
PROSEDÜRLER AZALTILMALI
Programın dilek ve temenni bölümünde söz alan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Coğrafi işaretin ilçemizde de Bursa´da da azlığı ülke olarak geride kaldığımızı gösteriyor ama aşırı prosedürlerden kaynaklanan bir sıkıntı var. Bunlar çok önemli şeyler. Tüketici olarak tercih ederken de bu ürünleri tüketmeyi isterim. Mesela Ayvalık tostu bir markaymış gibi tüketiciye yönlendiriliyor ama ciddi prosedürler olduğu için bu sürece pek fazla girilmiyor. Bursa gibi çok özellikli şehirde yüzlerce tescil olması gerekiyor. Daha önce İnegöl alası ile ilgili bir marka tescili yaptık ama bu coğrafi işaret değil. Prosedürlerinizi azaltmanız lazım” ifadelerini kullandı.