Ardahan’da 2019-2020 eğitim-öğretim yılının başlaması dolayısıyla Vali Mustafa Masatlı Başkanlığında, değerlendirme toplantısı gerçekleştirildi.
Gençlik Merkezinde düzenlenen toplantıya, Vali Yardımcısı Mehmet Kılıç, Milli Eğitim Müdürü Fikret Çerkezoğlu, İlçe Milli Eğitim Müdürleri, okul müdürleri ve öğretmenler katıldı.
Toplantıda bir konuşma yapan Vali Mustafa Masatlı, şunları söyledi: “2019-2020 eğitim-öğretim yılı, öğretmenlerimize, çocuklarımıza velilerimize, eğitimcilerimize, ilimize ve ülkemize hayırlı olsun. Camia olarak Türkiye’nin en büyük meslek camiası eğitimcilerimizdir. Dolayısıyla bu camianın büyüklüğünden kaynaklı kendi üstünde olan bir takım görev sorumluluklar var. 2017-2018 eğitim-öğretim yılının sonuçlarını biliyoruz. Bu sen eki sonuçları da aldık ve şimdi ise ikinci yerleştirme sonuçlarını bekliyoruz. Bundan sonra 2018-2019 yılının kesin sonuçlarını değerlendireceğiz.
Ben Ardahan’da göreve başladığımda arkadaşlara sordum. Ardahan’ın Türkiye sıralaması 80’di. Bu bir fotoğraftı. Bu kabul edebileceğimiz bir rakam değildi. Çalıştayla işe başladık. Mutat zamanlarda öğretmenlerimizle bir araya geldik. Her hafta eğitim yöneticisi arkadaşlarımızla toplantılar yaptık. RAM’ı çalıştırmaya başladık, ölçme birimini kurduk. Yarım dönemin sonuçlarını söyleyeceğim. LGS’de başarı %20 arttı. 9 sıra ilerledik ve 71’nci sıraya geldik. Üniversite sınavında ise en azından sıralamamızı 80’in altına indireceğiz. Arkadaşlarımız özveri gösterdiler, bizler takip ettik ve sonuçta geldiğimiz nokta LGS’de çok iyi ve üniversite yerleştirme sonuçlarında da başarı bekliyoruz. Her şeyin başında eğitim geliyor. Eğitimsiz hiçbir şey olmuyor. Dolayısıyla eğitim artık hayatımızın her aşamasında olan bir düzendir. Arkadaşlar, eğitim işi ekip işidir, gönül işidir, empati kurma işidir. Biz, bu konuya oldukça duyarlıyız. Bir taşımalı eğitim gören çocuğun, herhangi bir okulda ki öğretmenimizin, yöneticimizin veya idarecilerimizin ne yaşadıklarını, ne düşündüklerini, neleri hayal ettiklerini anlayabiliyoruz. Sizler eğitim işini en iyi bilenlersiniz, işin uzmanlarısınız. Ama gerek ülkemizin Milli Eğitimi, gerekse uygulamada birlik sağlama bakımından öğrencilerimizi en iyi şekilde yetiştirme adına ortak hareket etmemiz, bazı şeyleri bir arada yapmamız gerekiyor. Sizler çok kutsal bir görev yapıyorsunuz. Eğitimle birlikte bizler bir ekip olarak burada ki çocukları, vatanına, milletine, devletine bağlı yerli ve mill insanlar olarak yetiştirmek zorundayız. Bu konuda sizlerden özveri istiyorum. Çünkü yetiştirdiğimiz çocuklarla aynı topraklarda yaşıyoruz. Verdiğiniz özverinin karşılığı bir gün önünüze çıkacaktır. Arkadaşlar Türkiye artık eski Türkiye değil, çok büyüdü, çok gelişti, çok değişti. Eğitim de aynı oranda gelişti ve gelişmeye de devam ediyor. Okullarımız, dersliklerimiz, yurtlarımız, eğitim materyallerimiz eskiyle kıyaslanamayacak derecede ilerledi. Burası uzun yıllar işgalde kalmış, zor günler yaşamış ama bugüne geldiğimizde bizi işgal eden devletlerin gelişmişlik sıralaması bizden çok fazla geridedir. Bugün dünyanın 17’nci büyük ekonomisiyiz. Bu değişime, dönüşüme hep birlikte omuz vereceğiz.
Bu sene bizim başlattığımız ve olumlu sonuçlar aldığımız bazı projeler var, onları uygulamaya devam edeceğiz. Yeni projelerimizde olacak. Eğitim gönüllüsü öğretmenlerimizden projelere önem vermelerini istiyoruz. ‘Ardahan okuyor projesine devam edeceğiz, Değerler Eğitimine başlayacağız, ayrıca, Koçumla Öğreniyorum Projesi, Zeka Dünyamı Keşfediyorum Projesi, Ben de Varım Projesi, Durakta Matematik Projesi, Yeni Akademileri Projesi, Güçlü Okul Projesi, Mutlu Çocuk Bahçesi Projesi uygulayacağız.
Bir diğer konusu ise, çağımız çok hızlı gelişiyor, teknoloji keza öyle fakat bu gelişim insan unsuru üstünde olumsuz etkilere sebep oluyor. Gençlerimiz, çocuklarımız farklı tehlikelerle karşı karşıya kalabiliyor. Uyuşturucu gibi bağımlılık yapan maddeler meselesi çok önemli bir sorundur. Bunun kısaca adı sosyal terördür. Uyuşturucu sosyal terördür. Bu tür bir tehlikeye karşı da lütfen gerekli hassasiyeti gösterelim. Sigara, içiki, televizyon, telefon, tablet bağımlılığı ve kötü ortamlar konusunda da lütfen duyarlı olun. Öğrenciye en güzel şekilde örnekler ortaya koymalıyız. Arkadaşlar, bizim toplumumuzda kırılgan kesimler vardır. Yetim ve öksüz çocuklar, parçalanmış aile çocukları gibi. Bunların elinden tutalım, bırakmayalım. Toplumumuzun geleceği açısından da bu çok önemlidir. Dezavantajlı, hayata eksik başlamış veya hayata başlamış daha sonra bir şeyler eksilmiş. Dolayısıyla bu öksüz çocuklar bizim için önemli. Engellilerimizle ilgilenmekte bir o kadar önemlidir.
Türkiye kendi geleneklerine ve tarihi yönetin anlayışına uygun Cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçti. Artık işler daha çabuk yürüyor. Türkiye her sektörde kendisine hedefler koydu. Her alanda olduğu gibi eğitim alanında da bir hedef bir vizyon ortaya konuldu. Biz bu vizyon çerçevesinde okul yöneticilerimiz başta olmak üzere, okulda ki tüm öğretmenlerimizin bu manada gerekli çalışmayı göstereceğine, katkı sağlayacağına canı gönülden inanıyoruz. Çünkü bu ülke bizim arkadaşlar. Bizim insanlarımız da çok güzel insanlar. Dünyanın her tarafına Türkiye el uzatıyor. Bizim beşeri kaynağımızın güçlü olması, eğitimli olması elbette ki bizi dünyada daha güçlü kılıyor. Dolayısıyla 2023 vizyonu çerçevesinde hepinizin gerekli hassasiyeti göstereceğinize canı gönülden inanıyorum. Hepinize yeni dönemde başarılar diliyorum.”