Kendi memleketinde İş Bulamadığı için yaklaşık 1,5 sene önce Bitlis’ten İnegöl’e çalışmak için gelen aile,uzun süre iş aradı fakat bulamadı. % 50 özürlü olan evin reisi T.Ö  bulduğu kiralık evde kirayı ödeyemediği için ev sahibi tarafından eşyaları dışarı atıldı. Bunun üzerine ekraba ve komşu ve tanıdıkların vasıtası ile bağışlanan bir arsada imece usülü yapılan inşaatta kalmaya başladılar.   Aile yaşadığı ekonomik zorluklar yüzünden çileli bir yaşam sürüyor. Aile, çaresizlikten elektriği, pencereleri, mutfağı halıları fayansları olamyan kaba inşaatta yaşam savaşı veriyor. Sonra özürlü olduğu için özürlü kontejanında iki aydadır iş buldu. Fakat çileli hayat devam ediyor. 
13/15/17 yaşlarında 3 öğrencisi olana aile karanlıkta kalıyor. Mutfak ve tüp olmadaığı içinde sobanın üzerinde yemek yapıyor. Havaların soğuması ile beraber 3 çocuğun hasta olmaması için mücadele veren fedakar anne ve baba, yetkililerden ve İnegöllü hayırseverlerden destek bekliyor. 
İnegöl İHH Başkanı İlhan Tatlı yaptığı açıklamada; eve ilk olarak gittiklerini, acil yardım kapsamında götürüp teslim ettiklerini söyledi. Tatlı “ fakirlik ve yoksullukla ilgili çok manzara gördüm. ama böyle bir manzara karşısında şok oldum özellikle İnegöl gibi bir yerde bu tür manzaralar beni daha da çok üzmektedir. İnegöl sosyal yardımlaşma vakfı ve İnegöl sosyal hizmetler müdürlüğünü bilgilendirdim. 
Devlet kurumlarımızın ve hayırsever vatandaşlarımızın bu konuda elerinden gelen desteği vereceklerini düşünüyorum.  Ama asıl mesele zamanında yardımları ulaştırmak.  Hafta sonudur, mesai saatleri bitti diye bir anlayışı kesinlikle kabul etmiyorum. Zamanında müdahale etmek gerekir.. Eğer bu çocuklara bir şey olursa, Allah bize bunun hesabını soracaktır. 
Hz. Ömer Fırat kenarında bir oğlak kaybolsa (yahut bir kurt bir koyunu kapsa) korkarım ki kıyamet gününde onun bile hesabı Ömer’den sorulur. Bu bilinçle hareket etmeliyiz.
Yağmur yağıyor ve havalar çok soğuk  biran önce bu ailenin ihtiyaçlarını karşılamalıyız. Sadece bir dakika dahi olsun çocuklarımızı düşünerek, penceresiz elektriksiz, mutfaksız , tüpsüz bir evde yaşadığımız empati kurabilirsek, sanırım halden daha iyi anlarız. Bir konuda hatırlatma yapmak istiyorum. Sistematik ve bilinçli bir şekilde ihtiyaçlarını görmeliyiz.. örneğin Bunu duyanlar aaa halı yokmuş deyip bir sürü halı getiriyor. Veya evde un yok deyip bir çok kişi sadece un getiriyor. Bu anlamda Konu ile ilgili yardım yapmak isteyen hayırseverlerimiz bize ulaşabilirler.