İstanbul fuarlarının tek fuara düşmesi yönündeki söylemlerin sorulması üzerine konuşmasını sürdüren Uğurdağ, “Böyle bir düşünce ve niyet var. TÜYAP ve CNR’da 2 fuar yapılıyor, bu fuarlar Türkiye mobilya sektörünü temsil eden fuarlardır. Sonuç itibari ile 2 ayrı yerde ayrı tarihlerde fuar yapılması Türkiye mobilya sektörü için bir handikaptır. Yıllardır yapılan mobilya fuarı, bizim şuan girmiş olduğumuz CNR’daki mobilya fuarıdır, ayrılan mobilya fuarı TÜYAP’taki fuardır. Netice itibari ile TÜYAP ile ilgili diğer firmalar bu sene sözleşme yapmadılar. Süreç yeni başladı, verilen net bir karar yok ancak bizim niyetimiz, arzumuz, amacımız fuarın tek tarihte, aynı tarihte,  CNR’da tek sefer yapılmasıdır. Bu bağlamda görüşmeler devam ediyor. Sonuç itibari ile fuar birleşti de diyemeyiz, birleşmeyecek de diyemeyiz ama büyük olasılıkla fuar tek yapılacak, 1 kere yapılacak ve CNR’da bizim yaptığımız tarihte yapılacak. TÜYAP’ta giren firmalar burada fuara girecekler. Böyle bir iyi niyet var, çalışma var, görüş alışverişi var. İnşallah önümüzdeki 15-20 günlük süreç zarfı içerisinde net bir karara varılır” şeklinde konuştu.

İNEGÖL, GURUR DUYULACAK DEĞERLERE SAHİP

Ziyaretten dolayı duyduğu memnuniyeti dile getirerek konuşan Kaymakam Ali Akça ise, “Toplumu oluşturan değişik unsurlar vardır, yönetimi şekillendiren devletin idarecileri vardır, vatandaşlar vardır bir de sivil toplum kuruluşları vardır. Bu unsurlar koordineli şekilde hareket ederse orada değer üretilmeye başlanır. O değer de toplumun ileriye gitmesine, refahına yönelik değerlerse o toplumda mutluluk oluşur. İnegöl’de gördüğümüz de bu… İnegöl; yönetimi, sivil toplum kuruluşları ve vatandaşlarıyla değer üretmeye karar vermiş insanların, yönetimin ve sivil toplum kuruluşlarının oluşturduğu bir bütünlük arz ediyor. Bu hususu rakamlara baktığımızda da görebiliyoruz. İlk geldiğimde İnegöl’ün rakamsal değerlendirmelere göre birçok ilden önde yer aldığını ifade etmişlerdi. Bu rakamlara bakıldığında dendiği gibi olduğunu görüyoruz. İhracat, ithalat ve dış ticaret hacmi diye ifade edilen ana rakama bakıyorsunuz. Ondan sonra da ithalat ve ihracat rakamları arasındaki sağlamada ortaya çıkan dış ticaret fazlasına bakıyorsunuz. İnegöl gerçekten birçok ili geride bırakacak şekilde gurur verici düzeyde dış ticaret fazlası veriyor. İnegöl, illerle sıralandığında dış ticaret fazlası verme yönünde hem ilk 10’un içerisinde yer alıyor. Müthiş bir olay. Bu hususun ortaya çıkmasında İnegöl’ün sahip olduğu değerlerin çok büyük etkisi var. İnegöl, gıpta edilecek, gurur duyulacak değerlere sahip. Tarihi olarak bakıyorsunuz, Osmanlı’nın ilk filizlendiği yer. Tabi, tarihi değerlerimiz, bereketli topraklarımız var. Köftemiz, mobilyamız, turizmimiz var. Mobilya sadece Türkiye’de değil dünyada iddialı olma yolunda hızla ilerliyor” diye konuştu. 

HAYAL ETMEKTEN KORKMAYIN

Mobilyayı İnegöl’ün diğer özelliklerinden farklı kılan bir husus olduğunu belirten Akça, “Yaklaşık 550-600 milyon dolarlar seviyesinde dış ticaret fazlası veriyoruz. Dış ticaret fazlası verme anlamında birinci sektör mobilya oluyor. Mobilya ithalatı, mobilya ihracatına göre çok cüzi bir miktarda yer alıyor. 350 milyon dolarlar seviyesinde bir mobilya ihracatımız var ama ihracatımıza baktığımızda 5-10 milyon dolar civarında. Net dış ticaret fazlası yönünden İnegöl mobilyası, İnegöl’ün ana gurur kaynaklarından bir tanesidir. Sizler de bu sektörün sorunlarını çözmede, sektörün daha ileriye götürülmesinde, dünya standartlarını yakalamasında emek ve mesai sarf eden bir konumdasınız. Bizler için değerlisiniz. Büyük hayalleriniz var. Hayal etmekten korkmayın, hayal edin. Bir şey önce hayal âlemine gelir sonra reel hale doğru şekillenir. Walt Disney’in yapımcısı; ‘Hayal etmekten korkmayın, benim için her şey bir fareyle başladı’ diyor. Büyük hayallerinizin gerçekleşmesini can-ı gönülden arzu ediyorum. Bizlere düşen ne varsa elimizi taşın altına koyacağız. Hayaliniz, en kısa zamanda gerçekleşecektir. Yeni fuar alanından bahsediliyor. Büyük bir proje. İlk adım atıldı. Artık çok büyük vazifeler ifa etmiş fuar alanı dar geliyor. Bir şey dar gelmeye başlayınca genişlemek lazım. İnegöl’de bu noktada kararlı, gözünden enerji fışkıran, zihnini sürekli yenileyip arayış içerisinde olan insanlar var. Güzel olacağına inanıyorum. Allah yar ver yardımcınız olsun. Değer üreten, ürettiği değeri paylaşan her düşünce, memlekete pozitif anlamda katkıda bulunan her düşünce ve davranış bizim tarafımızdan takdire şayandır. Yaptığımız da arzumuz da budur” ifadelerini kullandı.

İnegöl’ün hava kirliliği ile ilgili yapılan çalışmaların sorulması üzerine konuşan Akça, “Hava kirliliği ile alakalı Sayın Valimizin katılımı ile bir toplantı yapmıştık. Kurumsal bazda Bursa Büyükşehir Belediyesi’nin öncülük ettiği bir protokol imzalanmıştı. Bu protokolün tarafları var. Taraflar, protokolün gereğini yerine getirmek için gayret sarf ediyorlar. Hayatın akışı içerisinde kurallar konuyor, konulan kurallara uyulması arzu ediliyor. Kurallara uyulursa arzu edilen netice her zaman toplam insan faydasına esas olacak şekilde ortaya çıkar. Buna da kamu yararı denir. Konulan kurallar kamu yararı içindir. Hava kirliliği için de protokolün tarafları ellerinden gelen gayreti gösteriyorlar. Hayatın bazı gerçekleri var. Bu gerçekleri değişim ve dönüşüme daha iyiye yönelik olarak hedeflerken bazen zaman gerekebiliyor. Kuralları keskin uygulamak, zamana yaymak noktasında ilgili kurumlar değerlendirmelerini yapıyorlardır ama İnegöl’ün hava kirliliğinin ana nedenlerinden biri İnegöl’ün coğrafi yapısıdır. Evlerden çıkan baca gazlarının da bu hava kirliliğinde etkisi var, coğrafi yapının rüzgâr almayan pozisyonunun da… Hava salınımı oluyor ama yukarıda atmosferde tekrar aşağıya doğru baskılanıyor. Bu tip şartları da değerlendirmek lazım. Üretime yönelik olan tesislere online takip sistemi uygulanıyor, denetimler yapılıyor. Hava kirliliği çok önceki yıllara göre nispeten regüle edilmiş vaziyette diyebiliriz” dedi.