Adana´dan önceki akşam tüm Türkiye´yi yasa boğan bir haber geldi. Adana´nın Aladağ ilçesinde özel öğrenci yurdunda çıkan yangında 12 öğrenci hayatını kaybederken, Türkiye genelinde gözler devlet ve özel yurtlara çevrildi. Eski itfaiye eri Mustafa Sabri Yıldırım, İnegöl´deki durumu gözler önüne serdi.
İNEGÖL´DE BÖYLE BİR YANGIN OLURSA AYNI SONUÇ ALINIR
Bursa Büyükşehir Belediyesi İnegöl İtfaiye Grup Amirliğinde görevli iken, istifa ederek farklı iş sektörüne atılan eski İtfaiye eri Mustafa Sabri Yıldırım, Adana´daki Kız Öğrenci Yurdunda çıkan ve faciaya dönüşen yangının ardından İnegöl´ün yangın söndürme konusundaki eksikliklerini dile getirdi. Yıldırım, İnegöl´deki mevcut itfaiye personelinin cansiparane görev yaptığını belirtirken, itfaiye teşkilatının hem araç hem de personel olarak yetersiz kaldığının altını çizerek, “İnegöl´de itfaiye var diye güvenmeyin. İtfaiyecilere güvenin lakin 3-5 kişinin nöbet tutmasıyla bu işler olmaz. Yarın Allah göstermesin İnegöl´de böyle bir yangın olursa aynı sonuç alınır” dedi.
MAALESEF ACI FAKAT GERÇEK
Türkiye´yi yasa boğan yangının ardından sosyal medyada açıklamalarda bulunan eski itfaiyeci Mustafa Sabri Yıldırım, “Bu akşam Adana Aladağ´da çıkan yangında 11 öğrenci hayatını kaybetti. Nedenini açıklamak istiyorum. Aladağ 16 bin nüfuslu bir ilçe. Yangına ilk anda müdahale eden araç sayısı en fazla iki adettir. Personel ise en fazla 3. Adana´dan takviye araç gelmesi en iyi ihtimal yarım saat ki, takviye geldiğinde her şey bitti zaten. En fazla soğutmaya yardım ederler. Videolardan da görüldüğü gibi yangın çok fazla büyüyor. Birinci kattan üçüncü kata çıkan yangının bu denli büyümesinin sebebi yetersiz müdahale. Yetersiz diyorum çünkü, 3-5 kişiyle müdahale edilecek yangında sonuç maalesef böyle. Hele ki müdahale eden itfaiye erleri yangının kaynağına müdahale etmekte kararsız ve gereği kadar cesur değilse sonuç sürpriz değil. Maalesef acı fakat gerçek. Adana İtfaiye Daire Başkanı diyor ki; çok yakında istasyonumuz var, zamanında müdahale ettik. Evet ettiniz belki ama 3-5 kişiyle ve sonuç böyle acı oldu. Belki de ilk müdahale eden aracın merdiveni bile yok, bilemiyoruz” dedi.
İNEGÖL´DE İTFAİYE VAR DİYE GÜVENMEYİN
İnegöl´ün itfaiye teşkilatı anlamında yetersiz olduğunu dile getiren Yıldırım, “Gelelim İnegöl´e. Büyükşehir Yasasından önce Belediye Başkanımız Alinur Aktaş marifetiyle harika bir ekip oluşturulmuş, her türlü duruma karşı norm kadro fazlası personel istihdam edilmiş, modern araç gereçlerle donatılmış, şehrin her anlamda ihtiyacını karşılayacak profesyonel bir itfaiyemiz vardı. Düşünün Başkan Aktaş, bu işi o kadar önemsedi ki, Makine Mühendisinden Elektronik Mühendisine her branştan istihdam sağladı. Amaç her konuda teknik veriye hakim olacak bir ekibimiz olsun. Büyükşehir Yasası ile Bursa´ya devredilen itfaiyemiz de maalesef bu devirden nasibini almış, Büyükşehirin sadece reklam merkezli yönetim sürdürmesi ve yangın söndürmeyi kırmızı ışıklar saçmak zanneden yöneticilerle belediye yönetme sevdası yüzünden İnegöl´de devirden önce profesyonelce oluşturulan tüm sistemi altüst edilmiş, personel sayısı yarıya düşmüş, sürekli sorun açan araç gereç ve ekipmanla doldurulmuş, çalışma saatleriyle personeli yıpratılmış bir hale getirildi. Düşünün, şu anda İnegöl´de iki farklı yerde büyük yangın çıkarsa müdahale edecek adam yok. Yok diyorum çünkü, 250 binden fazla nüfuslu İnegöl´de bir avuç itfaiye eri nöbet tutuyor. Yaklaşık 10 araç olmasına rağmen her vardiyada bir kaç tane şoför var. Her araca bir personel bile düşmüyor. İnegöl´ün 91 tane köyü olduğunu hiç söylemiyorum bile. Düşünün Türkiye´nin 4. büyük kenti, her tarafı sanayi bölgesi olan Bursa´mızda toplasanız tüm ilçelerle birlikte çok komik sayıda itfaiyeci yok. Bu yüzden Bursa´da çıkan bir tekstil fabrikası ya da orman yangınına İstanbul´dan takviye itfaiye istiyoruz. Bunu şu yüzden yazdım ki, hiç biriniz İnegöl´de itfaiye var diye güvenmeyin. İtfaiyecilere güvenin lakin 3-5 kişinin nöbet tutmasıyla bu işler olmaz. Yarın İnegöl´de böyle bir yangın olursa aynı sonuç alınır” ifadelerini kullandı.
YANGIN ANINDA NE YAPILMALI
Yıldırım, yangın sırasında ne gibi uygulamaların yapılacağı konusuna da değinerek, “Bunun yanında itfaiyenin en asli görevlerinden biri de halkı yangın anında doğru davranış teknikleri ile ilgili bilgilendirmektir ki, maalesef bu konuda da oldukça eksikler olduğu görülmektedir. Vatandaş yangın anında nasıl hareket etmesi gerektiği konusunda bilgi sahibi değil. Bu konularda gerekirse halkın yoğun olduğu bölgelerde eğitimler verilmeli, seminerler düzenlenmeli, broşürler ve diğer kaynaklarla insanlara tehlike anında doğru davranış teknikleri hakkında doğru bilgiler verilmelidir. Bu eğitimler de klasik yöntemlerle değil, iyi çalışılmış, doğru örneklendirilmiş şekilde yapılmalıdır. Yine daha önceki dönemlerde ruhsatlandırılmış benzer kurumlar da itfaiyenin denetim yetkisine dayandırılarak tekrar denetlenmeli ve eksikliklerin giderilmesi hususunda gerekenler yapılmalı ve önlem eksiklikleri olan kurumların ruhsatları iptal edilmelidir. Yoksa bu facia ilk değildi, son da olmaz” ifadelerini kullandı.
Son Güncelleme: 01.12.2016 10:29