ve şöyle bir gezin İnegöl´ü. Ama mümkünse yaya olarak yapmayın bu geziyi, eğer varsa aracınızı kullanın.

Neden yaya gezmeyin diyorum. Çünkü her an sokak köpeklerinin saldırısına uğrayabilirsiniz.

O kadar arttı ki son yıllarda sayısı, sabah saatlerinde daha net görebilirsiniz, İnegöl içinde dola-şan başıboş köpekleri.

Öyle sosyal medyada paylaşılan ufak tefek tatlı hayvancıklara benzemiyorlar. Birçoğu ortalamanın üzerinde koca koca köpeklerden bahsediyorum.

Sabah işe gitmek için evinden çıkan, özellikle bayanlar için kâbus bu köpek çeteleri. Beşerli, onarlı gruplar halinde şehrin her tarafında rastlamak mümkün.

Hükümet binasının bahçesi bile sokak köpekle-rinin doğal yaşam alanı haline gelmiş durumda. Öyle sanıyorum ki, Kültürpark içerisinde, hayvan barınağındakinden daha çok köpek vardır. Ahmet Türkel Çevre Yolu kenarları yine köpeklerin çok sayıda görüldüğü yerlerden. Ama en acı verici du-rum, Kalburt mevkiinde hemen hemen her gün görülebilen, araçların çarpması sonucu ölerek yol ke- narlarına savrulmuş köpekler. Yani trafikte sürücüler içinde çok büyük bir tehlike söz konusu.

“O kadar abartılacak bir durum yok” diyenler varsa, onlardan ricam, şöyle bir TOKİ´ye (Baykoca Mahallesi) doğru çıksınlar. Saat 22.00´den sonra TOKİ sakinleri evlerinden dışarı adım atamıyorlar neredeyse. TOKİ konutlarının tam ortasındaki çocuk parkını hava karardıktan sonra mes- ken tutan köpekler, evinden çıkan kim varsa geri sokuyor. Gözlerimle görmesem “o kadarda değildir” diyeceğim ama durum bu.

Bu köpekler başımıza bir iş açacak benden söylemesi.

Sorun her geçen gün büyüyor. Yakında okullar açılacak ve binlerce küçük çocuk sabah erken saatlerde okula gitmek için yollarda olacak. Büyüklerin bile korktuğu bu köpek çetelerinden çocuklarımızın korkmamasını ve huzur içinde okula gidip gelmesini beklemek, çocuklarımıza haksızlık olur.

Belediye, kanun gereği topladığı köpekleri, kısırlaştırıp aldığı yere geri bırakıyor. Yasalar böyle diye, insanlar sokak köpeklerinin esiri haline mi gelecek? Benim bildiğim kanunlar insanların can ve mal güvenliği, şehrin sükun ve huzuru için yapılır. İnsanlar sokağa çıkmaya tedirgin oluyorsa, bu kanun bir işe yaramıyor demektir.

Bu duruma göre köpeklerden kurtulmak için tek çaremiz, onlardan şehrimizi terk etmeleri veya kimseyi ısırıp, saldırmamaları için ricada bulunmak. Böyle bir şey olamayacağına göre, başka bir şeyler yapılmalı. Belediye ve Hayvan Hakları Dernekleri oturup, bu konu hakkında bir çözüm ürete-mez mi? Bu işin bir çözümü vardır elbet. Daha önce denenmiş ve başarıya ulaşmış örneklere bakmak gerekli. 

Bu durum yakışmıyor İnegöl'e.

Büyükşehir Belediyesinin büyük bir Hayvan Toplama Merkezi çalışması olduğu daha önce söylenmişti. Kimseye bir şey olmadan yapılır inşallah bu çalışma.

Her ne şekilde olursa olsun bu çözümler insani merhamet ölçülerinde olmalı. Yani biz insan olarak bize yakışan bir çözüm üretmeliyiz. Ama köpeklerin esiri olarak yaşamamalıyız. Unutmaya- lım, onların bu şekilde çoğalmasının ve sokaklarda olmasının sebebi de biziz. Bir anlık heves için alınıp, evcil hayvan olarak beslenen ve sonra sokağa bırakılan onlarca cins köpek var dışarılarda.

Sonuç olarak, İnegöl´de hiç sokak köpeği olmasın diye bir iddiam veya talebim yok. Ancak son yıllarda bu köpeklerin sayısı rahatsızlık verici duruma geldi ve giderek artıyor. Sorumluluk sahi-bi kamu kurum ve sivil toplum kuruluşlarının, birilerinin canı yanmadan bir çözüm üretmesi, en azından bir çalışma başlatması İnegöl için artık zaruri…