Türk Silahlı Kuvvetleri çatısı altında kümelenen FETÖ terör örgütü mensuplarının darbe girişiminin ardından, Türk halkının milli iradeye sahip çıkmak adına sürdürdüğü demokrasi nöbetinin 10. gününde yine coşkulu anlar yaşandı. İnegöl´e gelen ve darbe girişimi sırasında bombalanan gazi mecliste bulunan AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, yaşadıkları dehşet gecesini İnegöl halkıyla paylaştı.
Darbe girişimi akşamından itibaren İnegöl Belediyesi meydanında toplanan İnegöllüler, ellerinde şanlı Türk bayrağımızla darbe girişimine tepki gösterirken, devletin yanında olduklarını gece saatlerine kadar tuttukları nöbetle göstermeye devam ediyorlar. Demokrasi nöbetinin 10. gününde İnegöl´e gelen AK Parti Bursa Milletvekili Bennur Karaburun, İnegöl Belediye meydanında toplanan İnegöl halkına 15 Temmuz gecesi TBMM´de yaşadıklarını anlattı.
REİS BİZİ ÇAĞIRIYOR
Kaymakam Ali Akça, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kurum ve kuruluş müdürleri, dernek ve oda başkanları ile binlerce İnegöllünün bulunduğu meydanda konuşan Bennur Karaburun, “Aziz milletim, 15 Temmuz en uzun, en karanlık geceydi. Ve bende mecliste bombaların altında olan bir Milletvekili kardeşiniz olarak, sizler gibi bende görevimi yapma adına meclisteydim. İbretlik hikayelerin çıktığı, çok içimizi acıtan, çok hüzünlü olduğumuz dakikaları ve saatleri paylaşmak istiyorum. Beştepe´ye yakın olan evimdeydim. İlk başta silah sesleri duyulmaya başladı ama ne olduğuna anlam veremedik. Sonrasında ise uçaklar çok alçaktan uçmaya başladılar. Korktuk ama habersiziz her şeyden. Milletvekilleri arasında bir haberleşme grubumuz var. Orada yazmaya başladım; burada silah sesleri var, ne yapmamız gerekiyor diye sordum? Hareket etmeyen, talimatı bekleyin diye gruptan yazdılar. Ondan sonra whatsapp grubundan Ankara´da bulunan bütün Milletvekilleri meclise gelsin dediler. Yanımda kardeşlerim vardı. Onlara, kefenimizi giydik, hakkınızı helal edin, hadi bismillah çıkıyoruz, reis bizi çağırıyor dedim ve çıktık. Ankara sokakları o kadar kötüydü ki; o darbe girişiminin esareti gerçekten o sokaklara vurmuştu” dedi.
BİZİ DURDURDULAR
Meclise doğru giderken birilerinin aracını durdurduğunu aktaran Karaburun, “O esnada korktuk. Eğer asker olursa yakalayacaklar, eğer polis olursa geç diyecek. O kadar acı bir şey ki, bu hainler kendilerini bize asker olarak gösterdiler. İçimizdeki en büyük hainlermiş. Askerimize bir şey diyemiyorum, o kadar üzülüyordum ki. Gerçek hainler eninde sonunda aramızdan çıkıp gidecekler. O hainlerden bir şekilde kurtulacağız. Sonrasında durduran polismiş, hamdolsun. Geçmek istiyoruz ama geçemezsiniz diyorlar. Milletvekili olduğumu söyleyince, izin verdiler geçtik” diye konuştu.
BÜYÜK BİR PATLAMA YAŞANDI
Meclisin kapısına kadar geldiğini ifade eden Karaburun, “Aracımdan sandalyeme geçtiğim sırada büyük bir patlama yaşandı. Öyle büyük bir patlama ki, herkes kaçışıyor. Benim koruma arkadaşım beni kucakladığı gibi hemen içeri aldı. Arkadan kardeşlerim geldiler ve içeri girdik. Sonrasında ikinci kata çıktık. Şu büyük bombanın atıldığı kata çıktık. İlk başta hepimiz oradaydık. Meclis Başkanımız İsmail Kahraman bey geldiler. Genel kurul açılması lazım, milletin kürsüsünü kimseye emanet edemeyiz dedi ve meclis salonuna girdik” dedi.
GEREKİYORSA BURADA ÖLECEĞİZ
Meclis çatısı altında Adalet Bakanı Bekir Bozdağ´ın çok güzel bir konuşma yaptığını aktaran Karaburun, “Bozdağ, gerekiyorsa burada öleceğiz ama bu milletin kürsüsünden o hainlerin asla seslenmesine izin vermeyeceğiz, sonuna kadar burada duracağız dedi. Bizim meclisten haber kanallarına yayın yapmamız gerekiyordu. Haberciler de yoktu. Allah razı olsun, o bombaların altında bütün basından arkadaşlarımıza ne kadar teşekkür etsek azdır. Bombaların altında meclise girip, yayın yapmak için yoğun çaba sarf ettiler. Bütün partilerin vekilleri de meclistelerdi. Onlara da minnettarız. Vatan olunca gerçekten gerisinin teferruat olduğunu, hep birlikte orada görmüş olduk. Bütün parti temsilcilerine de teşekkür ediyorum. O sırada bir bomba daha atıldı ve büyük bir toz bulutu vardı. O sırada bizi güvenli bir bölgeye almak istediler. Güvenli bölgeye giderken, merdivenler çıktı önümüze. Ben burada kalabilirim dedim. Bakanlarımız ‘olur mu öyle şey´ dediler ve beni sandalye ile sırtlanarak merdivenlerden çıkarttılar” şeklinde konuştu.
ŞEREFSİZLER!
Meclisteki televizyonlardan yaşananları izlemekle yetindiklerini aktaran Milletvekili Karaburun, “Milletimizin mücadelesini görünce, hamdolsun milletimiz arkamızda dedik. Tankların altına atılanlar, kurşunlara göğsünü siper edenler… Bizim ne kadar büyük bir millet olduğumuzu, ne kadar büyük bir ümmet olduğumuzu bütün dünyaya gösterdik. Bizi yıkamayacaklarını bir kez daha sizlerin varlığıyla gösterdik. O sırada bir bomba daha patladı. TBMM´ye bomba yağdırıyor bu hainler. Bu şerefsizler, bu gözü dönmüş kanlı terör örgütü FETÖ´cüleri, Allah onları nasıl biliyorsa öyle yapsın. Meclisin şeref kapısı atılan bomba ile birlikte uçtu. Tekrar biz bir kat daha aşağıya inmeye başladık. O sırada ertesi gün yayınlayacağımız bildiriyi hazırladık. Hamd olsun o uzun gece… Her şey olur da meclisi bombalamazlar, zarar vermezler diye bekliyorsunuz. Sabah oldu, dışarı çıktığımız da korkunç bir tabloyla karşı karşıya kaldık. Her yer yıkılmış, dökülmüş, camlar kırılmış… Meclisin girişinde toplandık, bütün partilerin temsilcileriyle darbeye karşı olduğumuzu söyledik. Bunun siyasetle hiçbir alakasının olmadığını gördük. Başkomutanın emrindeyiz diyerek yola devam ettik” diye konuştu.
İÇİMİZDEKİ PİSLİKLER, HAİNLER, ŞEREFSİZLER
Darbe girişiminden birkaç gün sonra gazileri ziyaret ettiğini belirten Milletvekili Berrin Karaburun, “İnanın o kadar duygulandım ki, adamcağız yatıyor, yanında da oğlu yatıyor. Biz burada yatıyoruz ama eşim ve diğer oğluna dedim ki, siz nöbete devam edeceksiniz. Bu o kadar güzel bir şey ki, birliğimizi, beraberliğimizi bir kez daha yaşadık. Bizim Cumhurbaşkanımız dünyanın en büyük lideri olduğunu bütün dünyaya bir kez daha gösterdi. Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan sokaklara çıkın diyene kadar herkes onu bekledi. Biz o kadar güvenmiş, o kadar inanmışız ki, o sadece bu milletin değil, ümmetin de adamı. Başbakanımız o da çok kurşunlara maruz kaldı, suikast yapmaya çalıştılar. Ama ne oldu? Hepsi dedi ki biz kefenlerimizi giydik yola çıktık, geriye dönüş yok dediler. Aslında her şerde bir hayır vardır. İçimizdeki pislikleri, hainleri, şerefsizleri temizlemek için belki en güzel vesile bu oldu. İnşallah onları layık oldukları ceza ile cezalandıracağız. Başkomutanımız bize sokaklardan ayrılacaksınız diyene kadar hepimiz meydanlarda nöbete devam edeceğiz” dedi.
İNEGÖL´E DEMOKRASİ PARKI
Belediye Başkanı Alinur Aktaş ise, “Yorulmak, sitem etmek yok. Gerekirse yarın akşamda, öbür akşamda toplanırız. 10. akşamımız. 15 Temmuz akşamını dün gibi hatırlıyoruz. İnegöl Belediye Meclisi olarak da bunun kararını vermemiz gerekiyor. Çok önemli yerlerden birisinin ismini 15 Temmuz demokrasi parkı olarak değiştireceğiz. Çünkü 15 Temmuz tarihi, Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir milattır. Bütün annelerin ve babaların, evlatlarına bu tarihi iyi ezberletmesi lazım. Olayların perde arkasını oluşturan bir video hazırlayacağız” diye konuştu.
Son Güncelleme: 25.07.2016 19:50