Ankara´dan Bursa´ya geçerken İnegöl´de mola veren SP Gençlik Kolları Genel Başkanı Salih Akyüz, İnegöl´de parti üyeleriyle bir araya geldi. Nil Kafe´de SP İlçe Gençlik Kolları üyeleri tarafından karşılanan Genel Başkan Salih Akyüz, gündemi değerlendirdi.
Nil Kafe´de SP Genel Merkez Gençlik Kolları Teşkilat Başkanı Abdulkadir Karaduman ile birlikte SP İlçe Gençlik Kolları üyeleriyle bir araya gelen SP Gençlik Kolları Genel Başkanı Salih Akyüz, Kuzey Irak´ta yapılması planlanan referandum ile TEOG sisteminin kaldırılmasını değerlendirdi.
HEP MÜSLÜMAN ÜLKELER PARÇALANIYOR
Batı ülkelerinde birleşmeler yaşanırken, hep Müslüman ülkelerde bölünmelerin ve parçalanmaların yaşandığını belirten Genel Başkan Salih Akyüz, “Müminler bir duruş ortaya koyuyorlar. Bu duruşu anlamak, kavramak gerekiyor. Hayatta insanın ortaya koymuş olduğu herhangi bir davranış mutlaka bir manaya matuf. Yarın Kuzey Irak´ta bir referandum gerçekleştirilmiş olacak. Çeşitli bölgelerde belki başlamış oldu. Biz SP olarak referanduma karşıyız, karşı değiliz, referandum yapılmalı, yapılmamalı kısır çekişmelerini müzakere etmekten öte, var olan ülkelerin sayısının bir tane daha arttırılmasının Müslümanlara veya o coğrafya insanlarına ne sağladığını düşünmeye davet ediyoruz. Var olan bir ülke üçe bölündükten sonra ne elde edilmiş olacak. Bunu çok iyi müzakere etmemiz lazım. Veya var olan ülke sayısı 15´ten 20´ye çıkarıldığı zaman bir ülke 4-5´e bölündüğü zaman hem o coğrafyada yaşayan insanlar ne elde etmiş olacaklar. O tarihi paylaşmış olan insanlar bugün itibariyle 4-5 parça oldukları zaman hangi kalkınma hamlesini ortaya koymuş olacaklar. Bunun düşünülmesi gerekiyor” dedi.
BU COĞRAFYA İNSANLARINA DA BİR ŞEY KAZANDIRMAZ
Akyüz, “Biz meseleye bu kapsamda bakıyoruz. Elbetteki bütün insanlar kendi coğrafyaları içerisinde devlet kurma hakkına sahiptirler. Ama yeni kurulacak olan devlet, özellikle coğrafyamızda Müslümanlar arasında veya farklı din mensupları arasındaki ayrılığı, bu topluluklar arasındaki çatlakları artıracak bir hamleye gebeyse burada insanların bir kez daha düşünmeye ihtiyaçları var. Bu mesele bu yönü itibariyle müzakere edilemezse sadece sığ bir şekilde devlet sayısı bir tane daha artsın mı, artmasın mı meselesi üzerine müzakere etmiş oluruz. Kanaatimce bu da kimseye katkı sağlamaz. Bu coğrafya insanlarına da bir şey kazandırmaz. Beraberce aynı tarihi, aynı coğrafyayı yaşamanın şerefiyle bugünlere gelmiş olduğumuz, komşuluklarımız, akrabalıklarımızı yaşamış olmanın mutluluğunu taşıdığımız insanlarla bugün 3-5 parçaya bölünmek elbette takdir edersiniz ki, hiç kimsenin arzu edeceği bir şey olmasa gerek. Özellikle bu yaşanan bölünmelerden, parçalanmadan mutlu olan insanlar kapsamında meseleyi değerlendirdiğimiz zaman karşımıza şöyle bir manzara çıkıyor; Libya´yı 2-3´e bölmek için mücadele edenler, Sudan´ı, Suudi Arabistan´ı, Lübnan´ı, Irak´ı, Suriye´yi parça parça etmenin hayalini kuranlar daha doğru bir ifadeyle Ortadoğu´da Müslümanların öteden beri mutlu ve müreffeh bir şekilde yaşadıkları tek ülkeleri bölmenin, parçalamanın sevdasını yaşayanlar her ne dense bizim güneyimizde Kıbrıs´ı birlemenin, Kıbrıs´ı tek devlet olarak kabul etmenin, Kıbrıs´ı topyekûn bir şekilde Avrupa Birliği içerisine almanın hevesini yaşıyorlar. Bunun çok iyi düşünülmesi lazım” dedi.
BÖLÜNENLER NEDENSE HEP MÜSLÜMAN ÜLKELER, TOPRAKLAR
Genel Başkan Akyüz, “Eğer gerçekten ülkeler bölündükçe mutlu olacaksa, eğer ülkeler parçalandıkça refah seviyesine kavuşacaksa, şüphesiz ki İngiltere´nin, İsrail´in, Almanya´nın, Amerika´nın, İtalya´nın bölünmesi lazım ama bunun böyle olmadığını görüyoruz. Bölünenler nedense hep Müslüman ülkeler, topraklar. Ama birlenenler hep nedense tıp ki, eskiden beri olduğu gibi Avrupa Ekonomik Topluluğu, Avrupa Kömür İşletmeleri, Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Amerika Birleşik Devletleri, Birleşik Krallık. Onlar hep birlenmenin, hep topyekûn olmanın gücünü yaşarlarken, nedense Müslüman topraklara, Müslüman ülkelere, Müslüman insanlara bölünmek, parçalanmak ve paramparça olmak reva görülüyor. Bu mesele bu şekliyle kanaatimce müzakere edilebilirse bence sığ tartışmalardan, sığ fikir teatilerinden biraz daha uzaklaşmış, meseleyi topyekûn bir şekilde müzakere etmiş oluruz” dedi.
EĞİTİM SİSTEMİNDE DOĞRU NOKTAYI ARIYORUZ
2017-2018 eğitim öğretim yılının başladığını ifade eden Akyüz, “Bütün öğrencilerimize başarılı bir yıl diliyorum diyeceğim ama insan tabi ki, düşünmeden edemiyor. Milyonlarca öğrencimizin, gencimizin kaderini etkileyen bir karar eğitim öğretim yılı başlarken verilmiş oldu. Yani milli eğitimin buna herhangi bir hazırlığı, eğitim sisteminin buna bir hazırlığı veya bu eğitim sisteminin muhatabı olan milyonlarca gencin zihninin buna hazırlığı, üzerinde düşünülmeyen bir hakikat ve eğitim sistemi eğitim öğretim başlar başlamaz yeni bir sistem değişikliğine gidilmiş oldu. Sanıyorum bu 6´cı veya 7´nci eğitim sistemi değişikliği. Nasrettin Hocanın fıkrasında ifade etmiş olduğu gibi bağlama çalarken onun bulmuş olduğu noktaya diğer bağlama çalanlar sol ellerini aşağı yukarıya hareket ettirmek suretiyle aradığını söylüyorlar ya, bu meselede böyle. Eğitim sisteminde doğru noktayı arıyoruz. Bulmaya çalışıyoruz. Ve bu bulma sürecinde de milyonlarca gencimiz heba oluyor. Onların umutları, onların beklentiler, onların hayalleri tarumar edilmiş oluyor. Maalesef hiç kimse bunu düşünmüyor. Sadece bir kişinin ağzından çıkan bir cümle bütün ezberleri yer ile yeksan etmek için yetiyor. Ben milyonlarca gencimizin buna layık olduğu kanaatinde değilim. Ben milyonlarca gencimizin beklentilerinin, umutlarının, hayallerinin bu şekilde sürekli tarumar edilmesi, sürekli yer ile yeksan edilmesinin onların psikolojileri açısından çok büyük bir travma yaşatacağı kanaatindeyim. İnşallah artık yeni bulacağımız sistem en güzel sistem olur. Artık yeni bulacağımız sistemden sonra bir sistem arayışına daha gitmeyiz diye temenni ediyorum. Ve bu sistem değişikliklerimizin özellikle gençlerde işsizliği yüzde 25´ler noktasına çıkardığını bizim görmemiz gerekiyor. Bu eğitim sistemi değişiklikleriyle daha siyasiler meselenin nasıl halledileceğini bilmezken, benim eğitimden umudum yok diyen geçen yıl iki milyon genç eğitim öğretimini sonlandırmak durumunda kalmış. Bunu görmek mecburiyetindeyiz. Daha bu ülkeyi idare edenlerin en doğrusunu bulamadıklarını düşündükleri eğitim sisteminde olmayı reddeden iki milyon genç. Bu çok büyük bir rakam. Bunu iyice düşünülmesi gerekiyor. İnşallah biran önce en doğru sistemi, en doğru eğitim modelini bulmuş oluruz. Artık bir tane daha gencimizin hayallerinin tarumar edilmesine açıkçası bizim cesaretimiz yok” şeklinde konuştu.
Genel Başkan Akyüz, açıklamanın ardından parti üyeleriyle birlikte Gemlik´e doğru hareket etti.
