ŞEKERLİ, YAĞLI, AŞIRI BAHARATLI YİYECEKLERDEN KAÇININ

Alanyurt yolu üzerinde Sağlık Bakanlığı tarafından yaptırılarak İnegöl´e kazandırılan 50 ünitlik modern İnegöl Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi´ndeki yeni yerinde basın açıklaması yapan İnegöl Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi Basın İletişim ve Eğitim Birimleri Sorumlusu Diş Hekimi Hasan Güleryüz, Ramazan ayında en büyük yakınmanın ağız kokusu olduğunu belirterek, “Ramazan boyunca işlenmiş gıdalardan, şekerli ve yağlı, aşırı baharatlı yiyeceklerden kaçının. Terleme ve nefes yoluyla dışarı atıldıklarından terin ve nefesin kötü kokmasına neden olurlar. Oruç mide asit seviyelerini arttırarak midede yanma, ağırlık hissi ve ağızda kötü ekşi tat ve kokuya yol açabilir. Bunu önlemek için sahurda liften zengin sebze, meyve, fasulye, nohut ve benzeri yenebilir. Oruç tutanlarda ağız kuruluğu, ağızda kötü tat ve nefesin kötü kokması görülme olasılığı artmaktadır. Sebebi ağız kuruluğu, iyi temizlenmeyen diş yüzeyi ve aralarında biriken bakteriler ile mide ve boğazdan gelen bakterilerdir. Sahur ve iftar sonrası titizlikle yapılan diş fırçalama ve diş ipi kullanımı hem diş çürükleri ve dişeti iltihaplarını hem de ağız kokusunu önleyecektir” dedi.

EN BASİT YOLU SIK SIK DİŞ FIRÇALAMAKTIR

Güleryüz, “Ağız kokusunun kaynağı büyük ölçüde ağız içi ve dilin arka kısmındaki bakterilerdir. Dolayısıyla her diş fırçalamadan sonra dilin sırt ve arka kısımlarını ve yanakların içyüzlerini özel dil temizleyici aparey veya fırçalarla iyice temizlemek faydalıdır. Ağızda mevcut diş çürükleri ve diş taşları ile bozulmuş veya kırılmış veya eskimiş dolgu ve köprüler de ağız kokusuna ve ağrıya neden olurlar. Bu sebeple ramazan öncesi diş hekimine giderek bu tedavilerin yaptırılması sizi oruçluyken ağız kokusu ve ağrı gibi istenmeyen durumları yaşamaktan alıkoyacaktır. Ağız kokusunu engellemenin en basit yolu sık sık diş fırçalamaktır. Ağız kokusunun oluşmasına en büyük neden diş hastalıklarıdır. Koku, çürük veya kırık dişlerin ağızda bulunmasıyla ortaya çıkar. Bunlar tedavi edilirse ağız kokusu da belirgin düzeyde azalma veya tamamen yok olma söz konusu olabilir.  Diş çürükleri, diş eti iltihapları ağız kokusunun önemli nedenlerindendir. Ağız içi herhangi bir enfeksiyon bakteri üremesini artıracağı için daima ağız kokusuna neden olur. Ağız içinde var olan eskimiş köprü ve protezler, zamanla gıda birikmesine yol açacağından kötü kokulara neden olabilir. Eğer ağız kokusu bunlardan kaynaklanıyorsa, Ramazan´dan önce diş hekiminizi ziyaret etmeniz gerekirdi. Ancak şunu da eklemek gerekir ki, ağız kokusu, yalnızca dental kaynaklı olmayabilir. Üst solunum yolu enfeksiyonları veya mide rahatsızlıkları sonucunda da ağız kokusu meydana gelebilir. Sinüzit gibi hava yolu rahatsızlıkları ve burun tıkanmasına neden olan diğer durumlar, özellikle geceleri ağızdan nefes almamıza neden olur. Bu durum ağzı ve boğazı kurutarak bakterilerin üremesi için ideal bir ortam oluşturur. Azalan tükürük salgısı durumu daha kötü hale getirir. Bu nedenle kesinlikle burnunuz tıkalı uyumamalısınız” dedi.

ÇAY, KAHVE, KOLA AZ TÜKETİN

Ramazanda çay, kahve, kola gibi çok fazla kafein içeren içeceklerin az tüketilmesi gerektiğine işaret eden Güleryüz, “Bu içecekler diüretik özellikleri nedeniyle idrar yoluyla vücuttan su kaybını arttırır ve ağızda kuruluk yapar. Normal tükürük salgısının içeriğindeki maddeler sayesinde dişleri ve ağız dokularını koruyucu etkisi vardır. Tükürük salgısı azaldığı veya tamamen kaybolduğunda diş çürüğü, ağız enfeksiyonları ve ağız kokusu görülme riski artar. Dolayısıyla iftar ve sahurda bol miktarda su içilmesi ve kafeinli içeceklerden kaçınılması faydalıdır. Kek, bisküvi, çikolata, çok fazla yağ, şeker ve beyaz un ihtiva eden tatlı ve gıdalardan (rafine karbonhidrat) kaçınmalıdır. Çünkü bu tür gıdalar çürük yapıcı bakterilerin çoğalmasını ve dişlerde çürük oluşturmasını kolaylaştırırlar. Eskimiş köprü ve protezleriniz, çürümüş dişleriniz varsa, oruç tutarken rahatsız edici bir ağız kokusuyla karşı karşıya kalabilirsiniz. Ramazan ayı boyunca ağız ve diş temizliğine özen göstermeyi de unutmamalısınız! İftardan ve sahurdan sonra mutlaka dişlerinizi ve dilinizi fırçalayın, diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin. Genellikle sahurdan sonra hemen yatıldığı için ağız içinde temizlenmeyen plaklar sebebiyle daha çok bakteri üreyebilir. Bu dönemde dikkat edilmezse, diş çürükleri de ağız kokusu ile birlikte artabilir. Yemeklerden sonraki 20-30 dakika oldukça önemlidir. Bu süre içerisinde bakteriler dişlerde çürüme yapmaya başladığından, sahurda mutlaka dişler fırçalanmalıdır. Oruçlu olduğumuz gün içinde yeme-içme fonksiyonlarımız azaldığından, tükürük bezlerinin ürettiği salgı ve tükürüğün yıkama kapasitesi azalır. Bu da bakterilerin üremesi ve diş çürüğünün oluşması için uygun ortam hazırlar. Ramazan ayında diğer aylara oranla tatlı çeşitleri daha çok tüketildiği, akşam saatlerinde daha çok atıştırıldığı, kahve, çay gibi içecekler daha çok tüketildiği için bakterilerin artması ve dolayısıyla çürüklerin oluşması hızlanmaktadır. Ayrıca çok sıcak ve soğuk yemeklerin hızlı bir şekilde yenmesi, dişlere ve diş etlerine zarar vereceği için bu noktaya da dikkat edilmelidir. Bir ay boyunca dilaltı ve diş eti bölgelerinin iyice temizlenmesini, antiseptik gargaraların kullanılmasını özellikle öneriyoruz. Ayrıca diş ipi kullanılmasını ve dilin de fırçalanması önerilir. En basiti, tuzlu suyla gargara yapmaktır, daha etkili olan antibakteriyel gargara ya da ağız spreyi gibi ürünler de kullanılabilir. Sigara içmek ağız kuruluğuna neden olduğundan ağız kokusuna sebep olur. Bu açıdan iftardan sonra özellikle sigara içenler mutlaka ağız bakımı yapmalıdır. İftardan ve sahurdan sonra mutlaka dişlerinizi ve dilinizi fırçalayın, diş ipi kullanmayı ihmal etmeyin. Özellikle oruç sırasında dil üzerinde pas oluşurken, dilin pütürlü yapısı bakterinin tutunmasına neden olur. Dişlerimizi kuru fırçaya çok az macun sürerek en az 2 dakika fırçalayın. Oruçluyken ara öğün şansı olmadığı için ağız ortamının asit oranı artabilir. Bunun için de gün içerisinde ağzınızı su ile çalkalayabilirsiniz” diye konuştu.

HIZLI YEMEYİN, LOKMALARI İYİ ÇİĞNEYİN

“Hızlı yemek yememek, lokmaları yavaş ve iyi çiğneyerek yemek hem sindirime yardımcı olur hem de diş sağlığı açısından çok önemli olan tükürük salgınızı artırır” diyen Güleryüz, “Ayrıca çok sıcak ve soğuk yemeklerin hızlı bir şekilde yenmesi, dişlerine ve diş etlerinize zarar verir. Bu nedenle yemeklerinizi ne çok soğuk, ne de çok sıcak tüketin. Ramazan ayında özellikle iftarınızı açtıktan sonra peynir ve süt ürünleri tüketmeye özen gösterin. Bu sayede doğal yolla dişlerinizin çürümesini engellemiş olursunuz. Yapılan birçok çalışma karbonhidratları takiben yenen bir küp peynirin diş plağının asidik özelliğini azaltarak, dişleri çürüklere karşı koruduğunu göstermiştir. Ayrıca peynir ve diğer süt ürünlerinde yüksek seviyede bulunan kalsiyum ve fosfor da diş çürüklerini önler” şeklinde konuştu.

MUCİZE MEYVE ÇİLEK

İyi yıkanmış elma, armut gibi meyvelerin kabuklarıyla beraber yenmesi dişleri kuvvetlendireceğinin altını çizen Güleryüz, “Özellikle çilek diş ve dil temizliğinde çok faydalı ve yararlı bir meyvedir. New York´lu diş hekimleri çileğin diş macunlarında kullanılması gerektiğini savunuyor. Zira içerisindeki malik asit dişlerin beyazlamasını sağlıyor. Bir fincan kahveden veya çaydan sonra 2-3 tane çileğin lekeleri giderdiği biliniyor. Çileği yediğiniz zaman dilinizi çıkarıp bakın farkı göreceksiniz. Ramazan ayında diğer aylara oranla tatlı çeşitleri daha çok tüketildiği, akşam saatlerinde daha çok atıştırıldığı, kahve, çay gibi içecekler daha çok tüketildiği için bakterilerin artması ve dolayısıyla çürüklerin oluşması hızlanmaktadır. İftardan sonra içilen çayın çok demli ve sıcak olması dişlerin hem sararmasına hem de hassasiyetine neden olabilir. Çok kahve tüketimi de aynı şekilde dişlere zarar verebilir. Özellikle çay içerken bol şeker tüketiminden kaçınmanızı öneririm. Şeker kullanıyorsanız çayın içine limon dilimi atarak şekerin zararlı etkilerini azaltabilirsiniz. Yine çayı şeker yerine bal ile tatlandırmak sizi beyaz şekerden uzaklaştıracaktır” dedi.

ASİTLİ İÇECEKLERİ PİPETLE İÇİN

“İftardan sonra soda ve maden suyu gibi gazlı-asitli içeceklere ihtiyaç duyuyorsanız, bunları dişinize temas ettirmeden, pipetle tüketmelisiniz” diyen Diş Hekimi Güleryüz, “Diş minesinde erime olduğu zaman dişler çürümeye başlar. İngiliz Diş Hekimleri Birliği tarafından yapılan araştırmaya göre, genç yaşlarda meydana gelen diş çürümelerinin en önemli nedenlerinden biri yaygın olarak tüketilen kola ve türevi içecekler. Ramazan ayında tutulan oruçla yaklaşık 16 saat boyunca aç kalınması nedeniyle bakteriler için ağızda rahat ortam oluşmakta, bu duruma özen gösterilmemesi halinde diş hastalıkları artmaktadır. Diğer günlerde gece yatıp sabah kalkıyoruz. Sadece uyku zamanında yemek yemiyor, su içmiyoruz. Oruçluyken ise yaklaşık 16 saat aç kalınıyor. 16 saat hiçbir şey yiyip, içmiyorsunuz. Ağız, ortama açık ve sürekli mikroorganizmalar var. Bakteriler ağızda 16 saat boyunca rahat çalışıyorlar. Yemek tüketimi olmadığı ya da su içilmediği için bakterilerin pozisyonu, ağızdaki asitlik değişmiyor. Bakteriler, ağızda 16 saat boyunca eşit şartlarda, rahatlıkla faaliyet gösteriyorlar” diye konuştu.

PAZARTESİ GÜNÜ YENİ YERİNDE HİZMETE BAŞLAYACAK

Sağlık Bakanlığı tarafından İnegöl´e kazandırılan modern Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin 27 Haziran 2016 Pazartesi günü itibariyle hizmete başlayacağını duyuran Güleryüz, “Uludağ Üniversitesi İnegöl Yerleşkesi yanında yıllardan bu yana hizmet verdiğimiz binamızı boşalttık. Yeni modern binamıza taşındık. Pazartesi günü itibariyle hizmete yeni binamızda başlayacağız. Yeni binamızda ilke etapta 25 personelle hizmet vermeye başlayacağız. Personel sayımız kısa süre içerisinde 50´nin üzerine çıkacaktır. Modern binamızda İnegöl halkına hizmet etmenin mutluluğunu yaşayacağız. İnegöl için hayırlı, uğurlu olsun” dedi.