Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, partisinin Bursa il kongresine katılmak için Ankara´dan Bursa´ya giderken İnegöl´de mola verdi. İl ve ilçe başkanları ve yöneticileri tarafından karşılan Kamalak, basın mensuplarının gündemle ilgili sorularını yanıtladı.
Genel Başkan Mustafa Kamalak´ı, Saadet Partisi Bursa İl Başkanı Mehmet Atmaca ve İl Yönetimi ile Saadet Partisi İnegöl İlçe Başkanı Ertan Sütçü ve Yönetim kurulu üyeleri tarafından NİL İnegöl Köftecisinde karşılandı.
NİL Köftecisinde yemeğin ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Kamalak, Türkiye´nin İsrail ile anlaşma yaptığını iddia ederek, “Mevcut iktidar maalesef dostları düşmana dönüştürdüğü için düşman ilan ettikleriyle başka çare kalmadığını düşünüyorlar. O münasebetle kanaatim odur ki; mecburen İsrail´e yaklaşıyorlar. Bence şehit kanları İsrail´in gazlarına feda edilmemeli diye düşünüyorum.” dedi.
İKTİDAR GÖMLEĞİ YANLIŞ İLİKLEDİ
Kamalak Güney doğuda yaşanan olayları da değerlendirdi. Saadet Partisi Genel Başkanı Prof. Dr. Mustafa Kamalak, “Değerli arkadaşlar bir söz var gömleğinizin ilk düğmesini yanlış iliklerseniz ondan sonrası hep yanlış gider diye. Mevcut iktidar ne yazık ki hem dış politikada hem iç siyasette gömleğinin ilk düğmesini yanlış ilikledi. Bütün dostlarımız düşman haline geldi, güneydoğuda öyle oldu. Burada AK Parti olan kardeşlerimiz bizim kimseyle alıp veremediğimiz birşey yoktur. Biz ne söylüyorsak özelde ülkemizin lehine genelde de tüm insanlığın lehine olacak düşüncelerimizi sergiliyoruz. Ehli vicdan söyle düşünsün 13 sen önce Türkiye´nin durumu şuan ile mukayese edildiğinde daha iyi bir noktada mıydı daha kötü bir noktada mıydı yani AK Parti yönetimi Türkiye´yi iç barış süreci bakımından kötüden alıp iyiye doğrumu götürmüş, yoksa iyi durumu kötüleştirmiş hatta içinden çıkılmaz hale mi getirmiştir, dış politika bakımından da aynı soruyu sorabiliriz. 10 sene öncemi Türkiye´nin komşularıyla ilişkileri daha düzgündü daha mükemmeldi şimdi mi daha mükemmel ne yazık ki 10 sene önce Türkiye´nin durumu hem içerden hemde dışardan daha iyiydi. Yanlış politika izlendi dolasıyla, Türkiye hem içerde hemde dışarda kan kaybetmeye başladı ve kan kaybetmeye de devam ediyor. İçerde terörle ilgili olarak mesela dağdaki PKK´lılar şehre indirildi. Şehirde KCK yapılanması diye bilinen unsurlar büyük ölçüde cezaevindeydi, serbest bırakıldı içerdeki PKK´lılar dışarıya gidilecek diyorlardı. Barış sürecinin temel şartıydı ama yazık ki dışardakiler içeriye alındı. Üstelik hani sanki Kanuni muhteşem bir zaferden dönüyorlarmış gibi karşılandılar. Habur olayları düşünün Türk mahkemeleri ayaklarına gönderildi. Sonra güneydoğu PKK´ya teslim edildi. 30 yıldır PKK´ya karşı silahlandırılan köy korucuları onların insaflarına bırakıldı, yetmedi ordunun burnu sürtüldü emniyet pasifize edildi. Bir bütün olarak devletin ruhu çekildi oradan bu durum tabi ki ona göre halkının lehine olmadı. Hiç kimsenin lehine olmadı. Kanaatim odur ki PKK´nında lehine olmadı. Devlet ruhunu oradan çektiği için PKK bir taraftan eğitim faaliyetleri hızlandırdı. Oradan ‘buranın sahibi biziz devlet yok burada bağımsız devlet kuracağız´ dedi öbür taraftan da silahlanmaya önem verdi. Yer altına o bombaların yerleştirilmiş olması patlayıcılarla yolların adeta mayın tarlası haline dönüştürülmüş olması bunların açık göstergesidir. Üzüntüyle takip ediyoruz bundan 10 yıl önce güneydoğu mevcut durumundan daha iyi konumdaydı. Öbür taraftan 6-7 yıl önce Suriye, Irak, İran, Libya´yla ilişkilerimiz çok daha düzgündü. Bugün bunların hiçbiriyle kardeşane içinde değiliz. Hatta ilişkilerimiz düşman ilişkisine dönüşmüş vaziyette. Suriye´yle ilişkilerimiz eğer kardeşlik duygusuyla milli görüş politikası çerçevesinde ilişkiler sürdürülmüş olsaydı muhtemeldir ki tıpkı 1930´da Hatay´ın Türkiye´ye katılması gibi Suriye, Türkiye´ye katılmış olabilirdi. En azında ilişkiler resmi planda çok daha düzgün olurdu. Yine kesinlikle ifade ederim ki eğer milli görüş çerçevesinde hareket edilmiş olsaydı bugün Rusya, Irak, Lübya, Mısır, İran´la bir problemimiz olmazdı. Çare ise şüphesiz milli görüştür.” Dedi.
İNEGÖL´E ÖVGÜ
Kamalak konuşmasını şöyle sürdürdü; “Milli görüş bakımında biliyorsunuz. Bursa´mızın çok önemli bir yeri vardır Bursa´nın içerisinde de İnegöl´ümüzün daha özel önemli bir yeri vardır. Hani bir söz var yiğit düştüğü yerden kalkar diye burası Osmanlının payitahtıdır Bursa´mız inşallah Türkiye´nin yeniden lider ülke olması için en önemli hamlemiz buradan başlatılacaktır. Bursa´mızdan ve başta İnegöl ilçemiz olmak üzere 17 ilçemizden bir bütün halde inşallah yeniden diriliş hamlesi ayağa kalkma mücadelesi lider olma düşüncesi burada başlatılacak diye düşünüyorum”.
Son Güncelleme: 19.12.2015 19:22