Türkiye’de en büyük Mesleki Eğitim kampusunu yapıp milli eğitime bağışlayan Starwood Orman Ürünleri Fabrikası Sahibi Mehmet Yıldız, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talebini kırmayarak gençlik yıllarında ibadet yaptığı 400 yıllık büyük eser Sultan Ahmet Cami koruma ve restorasyonunu üslendi. İnegöllü İşadamının restorasyonunu üstlendiği İstanbul Sultan Ahmet Cami bahçesinde Restorasyon protokolü törenle imzalandı.
Törene Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İstanbul Valisi Vasip Şahin, Vakıflar Genel Müdürü Adnan Erten, AK Parti Bursa Milletvekili Hüseyin Şahin, Starwood Orman Ürünleri Fabrikası Sahibi Mehmet Yıldız ile oğlu Hüseyin Yıldız ve bürokratlar katıldı.
Kuran tilavetinin ardından törende konuşan Starwood Orman Ürünleri Fabrikası Sahibi Mehmet Yıldız, “Neden oğlumu yanıma aldım diyeceksiniz. Ben bu camiye ilk kez beni buralara getiren dedemle geldim. O zamanlar bu camiinin kapısında fakirler vardı. O zaman gümüş 10 kuruş vardı. Rahmetli dedem gümüş parayı bana verirdi ve derdi ki; sağ elinle ver sol elin görmesin. Hayır hasenat yapmayı ben ondan öğrendim. Onun için oğlumu getirdim, oda öğrensin. İnşallah o benden çok yapar bende öteki dünyada mutlu olurum. Hayalimdeki eser için bana yardımcı olan sayın Hüseyin Şahin’e teşekkür ediyorum. Hüseyin Şahin benim hayır işlerime bakar. Hepinizden dua bekliyorum” dedi.
İşadamı Mehmet Yıldız’ın oğlu Hüseyin Yıldız ise, “İnşallah en kısa zamanda hayrımızı gerçekleştirmeyi nasiğ etsin, Mehmet beyede hayırlı ve uzun ömürler nasip etsin” dedi.
ŞÜKÜRLER OLSUN
Vakıflar Genel Müdürü Adnan Erten ise, “Bu gün burada Sultan Ahmet Camii’nin en kapsamlı restorasyon protokolünü imzalamak için buraya geldik. Her bir idareci ve bürokrat için ziynet sayılabilecek işleri yapabilmek mutluluk vericidir. Bizlerde vakıflar genel müdürlüğü olarak, 2002-2003 yılından bu yana Türkiye genelinde çok güzel işler yaptığımızı ifade etmek istiyorum. Bu gün yaptığım konuşmalarda İstanbul düzeyinde orta ve büyük ölçekli bütün camilerin restorasyonunu gerçekleştirdiğimizi ifade ediyordum. Bu bütün dünyanın gözü önünde olan bu eserin restorasyonuna şahit olmak her idarecinin şahit olmak istediği durumlardan birisidir. Rabbime ne kadar şükretsem azdır. Tabii ki bir başka eserimiz daha var Selimiye Camii, tabii onunda projeleri hazırlanıyor. Ona da şahit olmayı inşallah vesile kılar. Hayırseverlerimi bize çok destek oluyorlar. Tarihimiz noktasında en büyük ve en kapsamlı hayır sever vasıtasıyla yapacağımız işlerden biriside Sultan Ahmet Camiidir. Rabbim hayrınız devamını kabul etsin. İbadete kapatarak bir restorasyon yapmıyoruz, aşama aşama gerçekleştirilecek. Bununda müjdesini burada vermek istiyorum” dedi.
İstanbul Valisi Vasip Şahin’de , “ İstanbul açısından bu gün çok önemli bir iş yapıyoruz. Böyle bir değeri daha iyi şartlarda geleceğe aktarmanın imzasını atacağız. Sultan Ahmet sadece İstanbul’a ait değildir, tüm Türkiye’ye ve milletimize ait bir eser. Tüm Müslümanlara ve ümmete ait bir eser. İstanbul bu anlamda bir tarafıyla çok bahtiyar bir şehir. Bu devlet bu millet bu eserlerin üzerinde elinden gelen gayreti geriye bırakmıyor. Son yıllarda bir çok tarihi eser kullanıma açıldı. Antik, mantık değişti, artık kullanarak koruma yoluna geçildi. Sadece bunu merkezi düzeyde hükümetimiz değil aynı zamanda yerel idarelerimizde yapmaya çalışıyor. Bütün belediyelerimizi ciddi çalışmalar içinde. Hamdolsun bir taraftan şunu görüyoruz, hayırseverlerimiz artık işe el attılar. Bu gün Mehmet Yıldız’ı eminim herkes kıskanıyor. Parasını veriyor ,harcıyor ama hem bu dünyada hem öteki dünyada kesilmeyecek bir nakit girişi sağlıyor. İyi bir alışveriş yapıyor. Rabbim sen cömert zenginlere daha çok versin topluma daha çok hizmet versinler. İstanbul üzerinde çıkardığı eserlerin, ilim adına teşekkür ediyorum. Belediyelerimize ve mühendislerimize eski eserlerin muhafazası noktasında teşekkür ediyorum. Ama özel olarak hayır severimize teşekkür ediyorum” dedi.
Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ise, “ Sultan Ahmet Camii’nin yeniden restorasyonu için bir araya geldik. Gerçekten günün anlam ve ehemmiyeti diye bir cümle var. Hocamızda günün anlamına göre Alllah’ın kelamını bizlere dinletti teşekkür ediyorum. Bir çok duyguyu bir arada yaşıyoruz. Camimiz dünya kültür mirası ve bizim medeniyetimiz şaheseri. 1617’de yapılmış defterinden o tarihte açıldığı anlaşılıyor. Bu eser bizim arkada bıraktığımız medeniyetimizin timsali olan şaheser. İstanbul’dan ayrı düşünülemeyen bir şaheser. En az bir kez ibadet etmek için herkesin uğradığı gibi, yabancı misafirlerimizde buraya geliyorlar. Şunu da söylemek istiyorum; her medeniyet kendi mimarisiyle temaruz eder. İstanbul kendine has mimarisiyle hemen bilinir. İstanbul’un bu vasfı maalesef çeşitli erozyonlara uğradı. Vakıflar Genel Müdürlüğümüzün son 15 yıldaki faaliyetlerine birde bu gözle bakmak gerekir. 4500 fazla eser yeniden insanlarımıza sunuldu. Vakıflar Genel Müdürlüğü üzerine aldığı emaneti yerine getirmekte çok hassas davranıyor. Sadece İslami eserler değil, ecdadımızdan yadigar diğer dinlere mensup dini yapıları da restore etmektedir. Mehmet Yıldız buradayken aklıma geldi. Bursa’da bir kilise var ve bu Kiliseyi restore eden Nakşibendi vakfıdır. Bizim bu yapılarımız asla tahrip olmasını ve zaman içinde yok olmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Biz sorumluluk duyuyoruz. Ecdadımızdan bize kalan bu miras, içinde yaşanarak gelecek nesillere aktarılmalıdır. Bugün Mehmet Yıldız ağabeyim, tüm Türkiye’ye bu tarihi eserlere de, hayır severlerin sponsor olabileceğini tüm Türkiye’ye duyurmak istedik. Muhteşem eserimizin restorasyonunu sahiplenmek en baştaki banileri kadar olmasa bile çok önemli bir faaliyet. Az önce söyledim 4 bin 500 adetten fazla vakıf eserinin restorasyonun gerçekleştirdik. Bu sadece Türkiye’de değil.” Dedi.
Konuşmaların ardından Sultan Ahmet cami koruma ve restorasyon protokolü imzalandı.
Son Güncelleme: 06.07.2017 15:54