Vali Yardımcısı Emir Osman Bulgurlu ve  AFAD İl Müdürü İbrahim Tarı´nın yanı sıra İlçe Kaymakamlarının ve Belediye Başkanlarının da hazır bulunduğu toplantıda olası  afet ve acil durumlarda izlenecek yollar ve halkın tüm ihtiyaçlarına cevap vermeye yönelik planlar  gözden geçirildi.

Olası afet ve acil durumlara yönelik tüm planların detaylarıyla ele alındığı toplantıda konuşan Vali Karaloğlu:"Bizim Türkiye olarak afete hazırlık konusunda problemimiz var. Afetten sonra krizi yönetmede sorunumuz yok, krizi yönetiyoruz. Devletin gücü var, operasyon gücümüz var krizi yönetirken bir sıkıntı yaşamıyoruz ama bu afete hazırlık kısmında biraz kültürümüzden gelen sorunlarımız var, biraz "bize  bir şey  olmaz, kaderimizde varsa çekeriz" anlayışı ile yaklaştığımız için afete hazırlıkta Türkiye olarak iyi değiliz.

Bu yaptığımız çalışmalar çok önemli, depremi yaşamış bir Vali olarak bunları söylüyorum. Van´da deprem oldu ben 20 dakika sonra koordinasyon merkezindeydim, Müdür Beye "dosyaları, çadır kent alanlarını getir" dediğimde,tek bir yer boş değildi alanların tamamı dolmuştu. Niye? 20 sene önce belirlenmiş şehir büyümüş, oralar dolmuş. Biz haftalarca, günlerce ekip kurup çadır kenti nereye kuracağız, konteynırı nereye koyacağız, kalıcı konutları nereye yapacağız diye  yer aradık. Bu çalışmalar çok önemli çalışmalar, bunların hazırlığını iyi yaparsanız afetten sonraki süreci yönetmeniz çok kolay olur. Yani neyi nerede kiminle yapacağınızı afetten önce bilmeniz lazım. Bu çalışmaların en önemli ayağı belediyelerimiz. Belirlediğimiz alanları mutlaka her yıl güncellememiz lazım. Belirlediğimiz alanlar zaman içerisinde değişecek, dolacak, başka fonksiyonlar yüklenecek, şehrin girişi çıkışı farklılaşacak bizde bunları her yıl güncelleyip taşımamız lazım.

Şimdi biz özellikle toplanma alanlarına şehirlerde levhalar koyacağız. Onlara belediyelerimiz de dikkat etsinler. O toplanma alanlarına girişler, çıkışlar, özellikle birer jeneratör mutlaka olsun toplanma alanlarında. Jeneratörü ve altyapısı olan alanları belirleyelim, eksiği olanları da tamamlayalım.

Türkiye´nin böyle bir gerçeği var Türkiye´de nüfusun %85 ´i 1.ve2.derece deprem riski olan bölgelerde yaşıyor. Marmara Bölgesi, Bursa  ve bütün ilçelerimiz de bu riski taşıyor. Bazı ilçelerimiz daha yakından taşıyor. Gemlik, Orhangazi, İznik gibi. Yani bizim her an deprem olacakmış gibi hazırlıklı olmamız lazım. Bu yaptığımız çalışmalar o bakımdan çok önemli çalışmalar. Bu çalışmalarımızı merkez ilçelerimizde de devam ettirerek tüm ilde bu hazırlıkları yineleyeceğiz.

"KONUT İÇİNDE OTURANA TABUT OLMASIN"

Ama en büyük hazırlıklardan birisi de Belediyelerimizin kentsel dönüşüm işlerine hız vermesidir.Bizim maalesef yapı stokumuz çok eski, 1999 öncesi yapı stokumuzda ise mühendislik hizmeti yok. Bunların mutlaka yenilenmesi gerekir. Bu konuda vatandaşımızın da belediyelerimize destek olması lazım. Bazen vatandaşımız bir koyundan iki post çıkarmaya çalışıyor, böyle yapmamak lazım. Önemli olan bir afet anında konutun içeride oturanlara tabut olmamasıdır. Hasar olabilir ama içerisinde yaşayanların zarar görmemesi gerekir. Onun için kentsel dönüşüm önemli ve ilimizde hızlandırmamız gerekli." dedi.