Türk bakanların programlarının iptal edilmesinin ardından Almanya'daki savunma sanayiyle ilgili projelerin iptal edilip edilmeyeceği sorusu üzerine Bakan Işık, "Hayır, takvime bağlanmış savunma sanayi projelerinin iptali söz konusu olamaz. Bu her iki ülkenin de ortak yararınadır. Bazı Avrupa ülkelerindeki 'Ambargo uygulayacağız' gibi içi boş sloganlara da takılmıyoruz. Aksine bunlar bizi yerli üretimi arttırmada kamçılıyor. DEAŞ'a karşı mücadelede müttefiklerimizden arzu ettiğimiz desteği alıyoruz desek doğru olmaz ama desteği alamıyoruz diye bu mücadeleye olumsuz etki edecek ve yarın Türkiye'yi yalnızlaştıracak kararları alırken de dikkatli olmak durumundayız. Her konuda İncirlik'i masaya getirmenin doğru olmadığını düşünüyoruz. Gerektiğinde kararlı hareket etmekten çekinmeyen anlayışla yolumuza devam etmek durumundayız" şeklinde konuştu.
Hatay'da düşen Suriye rejimine ait savaş uçağının pilotunun hukuki durumu hakkında açıklamalarda bulunan Işık, "Tedavisi yapılıyor, insani tarafı çözülüyor şuan. Sonra uluslar arası hukuk ne gerektiriyorsa, Türkiye bugüne kadar uluslararası hukuka hep bağlı kaldı. Gereği neyse yapılacaktır" dedi.
Işık, PKK'yla mücadele noktasında gelinen noktanın sorulması üzerine, "35 yıllık PKK'yla mücadele tarihimizde zannediyorum en yoğun kış mücadelesini bu kış yaptık. 23 Temmuz 2015'ten itibaren terör örgütüne yönelik amansız bir mücadele var. Gelen bilgilerde, etkisiz hale getirilen terörist sayısı 9 bin 600'ü geçtiği yönünde. Bu terörle mücadele tarihinde PKK'ya vurulmuş en ağır darbe ve bu yıl kışın da operasyonlara ağılık verildi. Lice'nin önemi, Lice bombalı eylemlerin tezgahlandığı yer. Uyuşturucu ticaretinin ve terör örgütün bu konuda en önemli kaynak sağladığı yer de Lice. Jandarma çok büyük bir operasyon başlattı. Bugün bir şehidimiz var, Allah rahmet eylesin. Bu operasyonları kesinlikle sürdüreceğiz. Terör örgütü tamamen beli kırılıp eylem yapamaz hale gelene kadar bu operasyonlar sürecek. Bölge olağanüstü bir türbülans yaşıyor. Bu otorite boşluğundan terör örgütlerinin yararlandığı bir gerçek. PKK'nın da bu otorite boşluğundan yararlanmaya çalıştığını biliyoruz. Bu noktada Kandil'de bunlara nefes aldırmıyoruz. Aynı şey Sincar için de geçerli. Eğer oradan da Türkiye'ye yönelik bir tehdit konumuna geldiği noktada gereğini yapmakta tereddüt etmeyiz. Bizim tahammül edemeyeceğimiz tek şey, Türkiye'ye yönelik bir tehdidin oluşturulması. Kesinlikle Sincar'ın ikinci bir Kandil olmasına müsaade etmeyiz" cevabını verdi.
Devlet kurumlarındaki FETÖ temizliğinin büyük bir titizlikle yapıldığının altını çizen Işık, "Bu işi paranoyaya dönüştürmemek gerek. Başka bir ordumuz yok. FETÖ temizliğini en dikkatli ve hassas şekilde yapacağız. FETÖ'nün 15 Temmuz'da kendi elleriyle kendi emeklerini boşa çıkardıklarını görmek durumundayız. 2016'da teğmen olan bir kişinin 2008'de askeriyeye girdiği ortada. Bu sebeple kendilerini ifşa ettiler" ifadelerini kullandı.