Coca Cola, Arap coğrafyasında daha başarılı bir performans sergilemek ve pazar payını büyütmek için bir ekip görevlendirir.

Ekibin başına da en yetenekli pazarlama temsilcilerinden biri atanır.

Başarılı bir çalışma yapmak isteyen temsilcinin önündeki ilk engel Arapça bilmiyor olmasıdır.

Bir diğer problem ise Ortadoğu insanının genel olarak okumayı pek sevmemesi…

Yüksek maaşlı ve şişkin egolu temsilci, zekice bir plan yaparak bu iki problemi de etkisiz kılmayı ve başarılı bir çalışma yapmayı hayal etmektedir.

Hemen planı devreye sokulur; reklam görsel ile yapılacaktır!

Ortadoğuda soldan sağa sıralanan üçlü bir görsel konseptiyle yaygın bir şekilde reklam çalışmalarına başlanır.

Birinci görselde çölde kumların üzerinde, susuz kalmış, kavrulmuş, sürünerek ilerleyen bir Arap vardır.

İkinci görselde adamımız bulduğu kolayı içmektedir.

Üçüncü görselde ise kolayı içen adam dimdik ayakta, capcanlı, neşeli, kendinden emin, mağrur bir şekilde durmaktadır.

Reklam panoları, bilbordlar, devasa büyüklükteki duvarlar bu üçlü resim ile donatılır.

Kampanya büyük bir fiyaskoyla sonuçlanır. Coca Cola’nın Ortadoğudaki Pazar payı kampanya sonunda daha da küçülür.

Yıllar sonra arkadaşlarına kampanyayı anlatan temsilciye arkadaşları sorar;

─ Fotoğraflı kampanya çok zekice, peki anlatmak istediğinizi anlamadılar mı?

Temsilci;
─ Anladılar tabii. Sorun da bu işte. Arapça sağdan sola okunuyormuş meğer!