Ahıskalıların yıllarca vatandaşlık beklediği ülkemizde Suriyelilere verilecek vatandaşlık hakkını değerlendiren İnegöl Ahıskalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği Başkanı Mehmet Taş, Ahıskalılara bir türlü verilemeyen vatandaşlıkla ilgili tepkilerini sandıkta vereceklerini söyledi.
İki bin Suriyelinin vatandaşlıkla alakalı dosyalarının Ankara´ya gönderildiğini basından duyduğunu ifade eden Mehmet Taş, “Çok hüzünlendim. Bizim yıllardır yapmış olduğumuz bir mücadele var. Derdimizi, sorunumuzu defalarca Ankara´da anlattık. Her defasında ‘çalışmalara başladık, verilecek´ dendi. Söz verdiler. Biz de o sözleri gelip burada vatandaşlarımıza anlattık. Defalarca müjdeli haber getirdik ama hep halkımıza karşı mahcup olduk. Neden? 4 yıldır bir somut adım atılmadı. Dün akşam Vali beyin açıklamasını televizyonda gördüğümde çok hüzünlendim. Acaba bir gün bizim de son dakika haberi olarak müjdemiz verilecek mi diye içimden geçirdim. Artık bizi vatandaşlık konusunda umutsuzluğa düşürdüler. Son olarak 2 ay önce gittiğimizde yine mecliste Bakanlarımızla görüştük, Göç İdaresi Genel Müdürlüğü´nden randevu aldılar, gittik Göç İdaresi Genel Müdürü ile görüştük. Yine aynı ‘şekilde çalışmalara başladık, verilecek´ dediler. Bize vatandaşlık vermek o kadar kolay ki… Bizim 3835 sayılı yasamız var. O yasanın 6. Maddesinde diyor ki; Bakanlar Kurulu´nun Türkiye´deki ve dünya üzerindeki Ahıskalılara vatandaşlık verme hakkı vardır. 2 saatlik bir çalışmayla bırakın Türkiye´de vatandaşlık bekleyen 30 bin civarındaki Ahıskalıyı, dünya üzerinde yaşayan yaklaşık 400 bin Ahıskalıya da vatandaşlık verebilirler. Ama neden verilmiyor?” dedi.
TEPKİMİZİ SANDIKTA GÖSTERİRİZ
Vatandaşlıkla ilgili Ahıskalılara zorluklar çıkarıldığını belirten Taş, “Bazen dostlarımızla görüşüyoruz, diyoruz ki devletimiz bizi vatandaşlığa layık görmüyorsa, bizde bundan sonra vatandaşlık hakkımızı yerine getirmeyiveririz. Bizim de o hakkımız var. Tepkimizi sandıkta gösteririz. Olmazsa ülkemiz için kritik önem taşıyan bu referandumda vatandaşlık görevimizi yerine getirmeyebiliriz. Bununla alakalı kendi içimizde ciddi görüşmelerimiz var. Bu durum bizi üzüyor, yaralıyor. Hiçbir zaman Suriyelilere şu hakları verdiler, bize vermediler diye sitem etmedim, tabi ki onlar da savaştan kaçtılar, mağdurlar. Her zaman şunu söyledim; mağdura, mazluma yardım etmek bu ülkenin zekatıdır, sadakasıdır. Hiçbir zaman yakınmadık ama burada özbeöz kendi milleti olan Ahıska Türklerini yok sayarak onları kırıyor. Bizim kızgınlığımız, sitemimiz buna. Hükümetin düşüncesi ne yöndedir bilmiyoruz. Bildiğine göre hareket ediyordur fakat diğer tarafta mağdur olan bir sürü insanımız var” dedi.
ÜLKEMİZDE ÖNEMSENMEDİĞİMİZİ GÖRÜYORUZ
Başkan Taş, “Geçtiğimiz hafta Cumhurbaşkanımızın bir açıklaması olmuştu; ‘Suriyelilere vatandaşlık vermeyeceğiz de doktorlar, mühendisler çadırlarda mı yaşayacak´ diye ama aynı şekilde geçen ay Bursa´dan gelen bir bayan doktorumuz bana ağlayarak; ‘Denklik alamadığım için görevimi yapamıyorum. Yeri geldi evimi geçindirmek için merdiven temizledim, bundan yakınmıyorum fakat mesleğimi yapamamak ağırıma gidiyor´ dedi. Yine 1-2 yıl önce haberini yapmıştık, beyin cerrahı genç bir doktorumuz denklik alamadığı için karton fabrikasında çıraklık yapıyordu. Bu şekilde mağdur olan yüzlerce doktorumuz, binlerce mühendisimiz var. Bunlar da insan, bunlarda mesleğini yapamıyorlar, vasıfsız işlerde çalışıyorlar. Ben 6 yıldır görevdeyim, 6 yıldır bu böyle devam ediyor. En son 2009´da toplu vatandaşlık verildi, 2009´dan beri 5-6 yılını dolduranların bir kısmı aldı, çoğunluğu alamadı. 5-6 yıl oturanlar şuanda vatandaşlık için müracaat ettiklerinde, tapulu eviniz olmalı, sigortalı işte çalışıyor olmalısınız diye bir sürü şart istiyorlar. 65 yaşında 70 yaşında teyzemiz, amcamız hangi işte sigortalı çalışacaklar? Bu mümkün değil. Hiç olmazsa hak edenlere zahmetsiz verin de biraz olsun gönlümüzü yapın. Burada TOKİ´de oturan 65 yaşında bir teyzemiz defalarca müracaat etti. Kızının vatandaşlığı var, evi var, illa kendi üzerinde tapusu, sigortası olsun istiyorlar. 65 yaşında bir kadın nerede çalışsın, nereden kendine ev alsın… Kızının bakımına muhtaç bir teyzemiz… Artık ülkemizde önemsenmediğimizi görüyoruz. Hiç kimse bize kırılmasın, bizim kırgınlığımız çok daha fazla. Bugüne kadar her zaman devletimizin yanında yer aldık. Önce devletimiz sonra milletimiz dedik ama milletimizin sorunlarını yok saymak, görmemek bizi derinden yaralıyor. Bütün sitemimiz, anlattıklarımız bu yönde” diye konuştu.
BU AHISKALILARIN SİTEMİDİR
Referandum tarihine kadar sorunlarının çözülmesini talep ettiklerini belirten Taş, “Bununla alakalı her eylemi yapacağız. Nisan başında Cumhurbaşkanımızla görüşmek için yürüyerek Ankara´ya gideceğiz. Çünkü çözüm noktamızda Cumhurbaşkanımız var. O güne kadar herhangi olumlu gelişme olmazsa Nisan başında ileri gelen Ahıskalılar ile birlikte yürüyerek Ankara´ya gidip Cumhurbaşkanımızla görüşmeye çalışacağız, derdimizi son olarak ona anlatacağız. Bu benim değil, vatandaş olan Ahıskalıların sitemidir. ‘Başkanım, devletimiz bizi yok sayıyorsa, vatandaşlığa layık görmüyorsa biz vatandaş olanlar da vatandaşlık görevimizi yerine getirmeyeceğiz, sandığa gitmeyeceğiz´ diyorlar. Halkımız bunu ciddi ciddi dillendirmeye başladılar” ifadelerini kullandı.
