O GÜNKÜ ŞARTLARDA ZAFERDİR

Lozan´ın o günkü şartlar itibariyle bir zafer olduğunu dile getiren Bayram, “Aslında basit bir denklemden bahsediyoruz; Lozan olmasaydı Sevr yürürlüğe girecekti. Sevr yürürlüğe girseydi Türkiye diye bir ülke olmayacaktı. Eksikler olduğunu kabul edebiliriz. Musul, Kerkük ve Antakya gibi bölgelerin sınırlarımız içerisine katılması gerektiğini söyleyebiliriz, hatta olması gerekenleri daha da sıralayabiliriz ancak Lozan Antlaşmasına ‘Hezimet´ diyemeyiz. 28 Ocak 1923´de Meclis gizli oturumunda Başbakan Rauf Bey ülkenin durumunu şöyle özetliyor: ‘Musul´da İngiliz harp tayyareleri var. Bizim değil Tayyare, benzinimiz bile yok.´ Hal böyleyken Lozan için bir şeyler söylemeden önce dönemi iyi incelemek gerekiyor. Öncelikle şunu belirtmek istiyorum ki, Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın söylediğinin aksine biz Ege´deki Ada´ları 1911-1912 yılında İtalyan ve Balkan Savaşları´nda kaybettik. Lozan Antlaşmasının Osmanlı İmparatorluğu´nun kaybettiği 1. Dünya Savaşının ardından yapıldığını da unutmayalım. Biz yıllardır Yunanlıların Ege´deki Türk adalarını 2004´ten beri işgal ettiğini yüksek sesle söylüyoruz” dedi.

HUKUKEN TÜRKİYE CUMHURİYETİ EGEMENLİĞİNDEDİR

Bayram konuşmasını şöyle sürdürdü; “27 Mart 2015 tarihinde MHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Duran Bulut, TBMM´de Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz´a sorduğu ‘Sayın Bakan, Ege´de 16 Türk adasında Yunanlıların hâkim olduğu, bayraklarını astıkları; kayalıklara bayraklarını diktikleri, Türk hava sahasını ihlal eden Yunan askerî helikopterine müdahale etmeme emrinin verildiğini basından okumaktayız. Bu konuyu açıklar mısınız?´ sorusuna Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz ‘Ege ada ve adacıkları hukuken Türkiye Cumhuriyeti egemenliğindedir. Bu adalar üzerindeki mevcut olan fiili Yunan uygulamaları hukuki statüyü değiştirmez´ diyerek Lozan´da bizde kalan 16 ada ve adacığın Yunanistan tarafından işgal altında olduğunu ve buna hükümetin göz yumduğunu itiraf etmiş oluyor. Sayın Cumhurbaşkanı 12 adanın terkedilmesini Lozan´a bağlamadan önce başbakanlığı döneminde Yunanistan işgaline terkedilen 16 adanın hesabını vermelidir. Cumhurbaşkanı Erdoğan´ın Lozan Anlaşması´na ilişkin bu açıklamalarının gündem değiştirmekten başka hiç bir amacı yoktur. Türkiye´nin tapusu olan Lozan Antlaşması, gündem değiştirmek amaçlı siyasi bir malzeme değildir. Lozan, gündelik siyasetin çok üzerindedir ve tarihçilerin analiz edip yorumlayacağı bir konudur. Sayın Cumhurbaşkanının Lozan açıklaması danışman hatası ise danışmanlarını bir an önce gözden geçirmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak bizzat şahsi fikri ise kendisine ülkemizin değerli tarihçilerinden tarih dersi almasını öneriyoruz.”