BU AÇIKLAMAYI YAPMA GEREĞİ HİSSETTİM

Basın toplantısında konuşan Başkan Aktaş, “İnegölspor’la alakalı kongre sürecinden kaynaklanan bazı gelişmeler ve beraberinde ismimin farklı çevrelerde çok sık zikredilmesi nedeniyle bu açıklamayı yapma gereği hissettiğimi ifade etmek istiyorum” dedi.

“SPOR ANLAMINDA SADECE İNEGÖLSPOR’LA ALAKALI UĞRAŞIMIZ OLMADI”

İnegölspor ile küçüklüğünden bu yana taraftar olarak bir bağı olduğunu ifade eden Aktaş, “Bildiğiniz gibi ben 2,5 yıl AK Parti yöneticiliği yaptıktan sonra 13 yıldır da Belediye Başkanlığı yapıyorum. İnegölspor’la irtibatım çok küçük yaşlardan itibaren bir taraftar olarak başladı. Kurumsal anlamda 2 buçuk yıllık AK Parti yöneticiliğim dönemlerinde kombine bilet alıp maçlarını şeref tribününde seyrederdik. Karınca kararınca firmamızla destek olmaya çalışırdık. 13 yıldır da kurumsal anlamda Belediye Başkanlığım münasebetiyle bir ilişkim söz konusu. Bildiğiniz gibi Belediye Başkanlığından 1 buçuk ay sonra İnegölspor’un da resmi Başkanı olmuştum. Fakat 31.12.2004 tarihinde Belediye Başkanlarının profesyonel kulüplere Başkan veya yönetici olmayacağı ile alakalı hüküm çıktıktan sonra Başkanlığım sona ermiş ve bu süreçte o günkü Belediye Başkan Yardımcım Yusuf Şen İnegölspor Başkanı olarak görev yapmıştı. Bu süreç zarfında acı tatlı bir sürü hatıralar yaşadık. İnegölspor’u sevdik, sevdirmeye çalıştık. Ama bizim sadece İnegölspor’la alakalı bir uğraşımız olmadı spor anlamında. Özellikle Belediyespor gibi birçok ilçenin örnek aldığı, şahsıma danıştığı, işletimiyle alakalı birçok şeyi sorduğu güzel bir örnekte var elimizde. Başta voleybol ve basketbol olmak üzere salon sporlarının sevdirilmesiyle alakalı hemen akabinde yine 1-1 buçuk yıl önce hayata geçen Doğa Sporları ve Turizm Merkezi var. Projelendirilmesinden işin fili olarak başlama sürecine kadar… Bu da güzel bir başarı ve her geçen gün de katlanarak devam ediyor” diye konuştu.

“BENİM İÇİN HAYAT SADECE İNEGÖLSPOR’DAN İBARET DEĞİL”

İnegölspor’da yılda bir veya 2 yılda bir alınan karara göre kongreler yapıldığını hatırlatarak konuşmasını sürdüren Aktaş, şöyle devam etti: “Özellikle şahsımın ilk 10 yıllık dönemde çok yoğun bir şekilde İnegölspor’la ilgilenmemden mütevellit sanki bu işin sahibi benmişim, kimin Başkan olacağına kimin olmayacağına karar verirmişim gibi bir algı söz konusu. Evet, ben bugün için değil ama geçmişte bu süreçlerde birileriyle görüştüm. Acizane fikirlerimi söyledim, bu işin zorluklarından bahsettim. Ben biraz daha bu işin trafik polisliğini yapıyorum dedim. İşin yoldan çıkmaması adına, borçsuz devam etmesi adına. İnegölspor’u sevenler var, bu işte yatıp kalkanlar var, çok ilgi duyanlar var. Saygı duyuyorum herkesin bir hayat tarzı vardır. Ben de futbolu seviyorum, İnegölspor’u seviyorum ama benim için hayat sadece İnegölspor’dan ibaret değil. Her zaman her ortamda da şunu vurgulamaya çalıştım; İnegölspor’a şehrin bütün dinamiklerinin sahip çıkması gerektiğini, üzerine düşen vazifeyi yapması gerektiğini… Buna hangi STK, hangi kamu kuruluşu derseniz ben işin o kısmını bilemem. Başka şehirlerden örneklerine bakılabilir.”

“FUTBOLDA HER ZAMAN OLACAK DİYE BİR KAİDE YOK”

“Nihayetinde geçen yıl itibariyle Timur Erezsarı arkadaşımız hiçbir yönlendirmem olmamasına rağmen kendi isteğiyle geldi İnegölspor’a başkan olmak istediğini ifade etti. Ona yapabileceğim katkıyı söyledim. Eğer yönetim çıkmazsa bir başkasını ne kadar ilgilendiriyorsa beni de o kadar ilgilendiriyor bu konuda dedim. Sağ olsun çıktı büyük bir cesaret gösterdi. 17 kişilik yönetimiyle beraber ve nihayetinde güzel bir sezon geçirildi. Belki sportif anlamda başarılı bir sezon değildi, düşmekten son anda kuruldu ama istenen transferler yapıldı, geçmişte isteyip de alamadığımız sporcular alındı. Fakat olmadı. Futbolda her zaman olacak diye bir kaide yok. Geçen yılki kongreden sonra 2 yıllık görev süresi olmasına rağmen arkadaşlarımız 1 yılın sonunda ayrılmak istediklerini ifade ederek kongre kararı aldılar. Özellikle Timur Başkan gelip bana ifade etti ben de saygı duyduğumu, bu işin sahibinin ben olmadığımı belirterek çıkıp kamuoyu ile paylaşmasını söyledim.”

BENİM HİÇBİR ADAYIM YOK

2 haftadır ertelenen kongreyle alakalı süreçte adaylıkla ilgili ortaya atılan her ismin kendisi ile özdeşleştirilmeye çalışıldığını kaydeden Aktaş, “Kongre öncesinde konuşulan isimler oldu. İlginçtir her isim benimle özdeşleştirilmeye çalışıldı. Arkadaşlar bu şehirde AK Parti yüzde 70 oy aldı. Dolayısıyla birilerinin benimle özdeşleştirilmesi çok normal. Ben bu şehirde doğmuş büyümüş birisiyim. Benim bu şehirde hemen hemen herkesle merhabam var hem Belediye Başkanlığımdan dolayı hem de önceki ticaretimden veya sosyal hayatımdan dolayı. Dolayısıyla herkes yorumları istediği gibi yapıyor. Benim hiçbir adayım yok. Toplantıyı yapma amacım özelikle bu. Olmayacak da. İnegölspor’un Başkanı ve yönetimi olur Alinur Aktaş’ın Başkan ve yönetimi olmaz. Geçmişte Başkan Yardımcım vesilesiyle bu iş yapılmış olabilir. Ama daha sonra bazı arkadaşlarla merhabamız olmasından, partisel birlikteliğimiz olmasından konu benimle özdeşleştirilmeye çalışılıp bu iş bir yerlerde yarıştırılırsa bu iş şık bir durum olmaz. Özellikle şunun üzerine basa basa söylüyorum; bazı arkadaşlarımız çıkıyor, bunu basınla paylaşanlar var, kendi içinde çalışma yapanlar var. Hepsine aynı şeyi söylüyorum. Hatta genç bir kardeşimiz çıktı ona da aynı şeyi ifade ettim. Kendisi eski Müteahhitler Derneği Başkanımızla birlikte bana geldi. Yapabileceğimiz yardımı ifade ettim” açıklamalarında bulundu.

“ASBESLE İŞTİGAL OLARAK KARŞILIYORUM”

Başkan Aktaş, Timur Erezsarı’nın yaptığı açıklamadaki ifadelere de dikkat çekerek şöyle devam etti: “Lütfen çok dikkat edelim. Sadece şahsımın ismini zikretti sözünü tek yerine getiren diye. Ben kimseyi zan altında bırakmak adına söylemiyorum. Ben ne dediysem arkasında durdum. Hangi işadamına gidilecek dendi de ben gitme noktasında yüksündüm veya imtina ettim. Böyle bir şey söz konusu olmadı. Ayrıca biliyorsunuz Belediyenin dört kaleminin yardımı var; 52 haftalık Merpa oto pazarı, Kültürpark girişi, terminal WC ve terminal giriş çıkışları… Bu yıllık yaklaşık 500 bin TL gelir demektir. Bu gelirler aynı şekilde devam ediyor. Arkadaşlar ne sporcunun kim olacağı, ne hocanın kim olacağı, ne de stratejinin ne olacağı beni hiç ilgilendirmiyor. Bunu çok samimi olarak söylüyorum. Şehirde bu işe gönül veren, heyecan veren insanlar bir araya gelmeli ve bu noktada bir strateji geliştirmeliler. Ben bugüne kadar bunu ifade ettim. İsmi zikredilen, birilerince sosyal medyada veya basında dillendirilen isimlerin Alinur Aktaş’la irtibatlandırılmaya çalışılmasını da abesle iştigal olarak karşılıyorum. Ben bu noktada medeni cesaret gösteren tüm arkadaşlarımıza çok büyük saygı duyuyorum, kendilerine teşekkür ediyorum. Lakin benim hepsine aynı şekilde ifade ettiğim destekleri vermekten öte yapabileceğim bir şey olmadığını burada bir kez daha vurgulamak istiyorum.”

HERKES ELİNİ VİCDANINA KOYSUN

“Bizim paramızın yarısını harcayıp üzerimizde ligi tamamlayanlar da var, bizim paramızın fazlasını harcayıp şampiyon olanlar da var. Futbolda tabi nasip kısmet işi var ama beraberinde para her şey demek değildir. Dolayısıyla Belediye Başkanının da asli görevi falan değildir bu işler. Ki ben hiçbir Belediye Başkanının yapmayacağı desteği bu noktada ortaya koyarken, birilerinin de gerçekten şahsımla alakalı bu yorumlarından ciddi şekilde incindiğimi, haksızlığa maruz bırakıldığımı ifade etmek istiyorum. İnşallah Perşembe akşamı 3’üncü kez bir kongre gerçekleşecek. İsmi zikredilen arkadaşlar var. Hiçbiri benim yönlendirmemle değildir. Hepsine saygı duyuyorum. Gelip nezaketen bana söylüyorlar. Her gelene de şunu söylüyorum, arkadaşım bu iş benim işim değil. Benim acizane tavsiyem borçsuz aldığın bu işi borçsuz devretmenin hesaplarını yap. Aynı şekilde ben bunu mevcut yönetime de ifade ettim. Hatta ve hata ilave olarak 200 bin TL’de bu borçların ödenmesiyle alakalı ben katkı vereceğimi söyledim. Birkaç gün içerisinde bunu ben de yerine getireceğim. Dolayısıyla bu işin düzgün gitmesiyle alakalı uzaktan yardımcı olmaya çalışılırken acaba o çıkan bununla alakalı mıdır şununla alakalı mıdır diye bir şey özdeşleştirilirse çok kırılırım. Ben bu şehre dün gelmedim. 47 senedir bu şehirde yaşıyorum. 13 yıldır da bu şehrin Belediye Başkanlığını yapıyorum. Herkesle merhabam var, irtibatım var, herkesle bir şekilde diyaloglarım var. İnegölspor benim babamdan miras kalmış veya benim özelimde işlettiğim bir yer değildir. O yüzden de İnegölspor’la alakalı karar verici arkadaşların da veya bu manada iyi niyetle ortaya çıkmış arkadaşların da ben bu konulardan yıpranacağını düşünüyorum. Lütfen olası liste veya listelerde benimle alakalı konu yorumlamalara sebep olursa kamuoyunda şahsımla alakalı yanlış fikirlerin çıkabileceğini düşündüğüm için bunların söyleme gereği hissettim. İnşallah Perşembe günü en hayırlı netice neyse o olur. Ve Alinur Aktaş olarak bugüne kadar bu konuyla ilgili gönlümün çok müsterih olduğunu, eğer İnegölspor bu şehre lazımsa herkesin elini vicdanına koyması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum.”

KULÜBÜN BORCU YOKTUR DİYEBİLİRİZ

Basın mensuplarının sorusu üzerine İnegölspor’un güncel borç tablosu hakkında da bilgi veren Aktaş, “İnegölspor’un yaklaşık 1 milyon 300 bin TL’lik bir borcu var. Bu borcun bir kısmını arkadaşlar ödedi. Ben de 200 bin TL’lik bir kısmını taahhüt ettim. Bir de getir götürlerle bu borç 150-200 bin TL’lere kadar Perşembe gününe kadar düşecektir diye tahmin ediyorum. Yani kulübün borcu yoktur diyebiliriz” dedi.

BELEDİYESPOR İLE VOLEYBOLDA TÜRKİYE’YE ÖRNEK DURUMDAYIZ

Sporla alakalı farklı alanlarda da ciddi yatırımlar yapan bir Belediye Başkanının sadece İnegölspor’la kısıtlandırılmasını da doğru bulmadığını ifade eden Aktaş, “Kimin bu işlerle alakalı öncülük etmesi gerektiği beni ilgilendirmiyor. Belediye Başkanı şehirde sporu tabana yayar, herkese spor yaptırır. Allah’a hamdolsun Belediyespor ile voleybolda biz şuanda Türkiye’ye örnek durumdayız. Basketbolda daha üzerine koyarak devam edeceğiz. DOSTUM’un her dalı ayrı bir heyecanlandırıyor. Ben işin bu kısmına bakıyorum. Lütfen bu kadar önemli projelere imza atan, sporla alakalı bu kadar ciddi alt yapı oluşturan bir Belediye Başkanını İnegölspor ile bence bu kadar kısıtlamak ve dar pencere içerisine çekmek çok sağlıklı bir şey değil” açıklamalarında bulundu.