Suriye´deki iç savaş nedeniyle katliam tehdidiyle karşı karşıya kalan ve var gücüyle direnen Bayırbucak Türkmenleri için İnegöl halkı dua ederek, ESED ve Rusya´ya lanet okundu.
İnegöl İHH´nın çağrısına kulak veren İnegöllüler yatsı namazının ardından Sani Konukoğlu cami önünde toplanarak, yaşanan katliama karşı lanet okudular.
BİZİM KİMSEMİZ YOK
Yatsı namazı sonrasında toplanan kalabalığa ve basın mensuplarına açıklamada bulunan İnegöl İHH Başkanı Fikret Bayram, “2011 yılında başlayıp yayılarak devam eden Suriye savaşı 5. yılında şiddetiyle devam etmektedir. Kimyasal silahlar, vakum bombası, misket bombası, sarin gazı, napalm bombası gibi çeşitlerini saymaktan aciz kalacağımız insanlık dışı silahlarla her gün ortalama yüz kişinin öldüğü tahmin edilen savaşta bugüne kadar 350 bin kişi hayatını kaybetti kaydediliyor. Bu sayının içerisinde yaklaşık 20 000´nın çocuklar oluşturmakta. Günümüzde ağırlıklı olarak Şam, Lazkiye, Hama, Humus, Halep ve Rakka kentlerinde ve köylerinde bulunmakta olan Türkmen kardeşlerimiz de ESED zaliminden payına düşeni almıştır ve halen de almaktadır. Sayıları Suriye genelin de 3,5-4 milyon civarında olan Türkmen kardeşlerimiz ESED zulmüne karşı kısıtlı imkanlarıyla cansiperane mücadele etmektedirler. Bugün geldiğimiz noktada ise zulüm konusunda olan bir başka ülke Rusya´yı da arkasına alan Şam hükümeti ağır Bombardıman uçakları, füzeler ve jetlerle yeni bir kıyıma imza atmaktadır. Bu konuda açıklama yapan Sultan Abdulhamit Tugayı Komutanı Ömer Abdullah bakın ne söylüyor. Misket bombaları başımızdan aşağı yağıyor. Yaşanan bombardımana can dayanmıyor. Olan bombardımana can dayanmaz. Tankı, topu, tüfeği ile mevzilerden havaya uçuyoruz. Bizim kimsemiz yok. Sırtımızı Allah´a dayak yürüyoruz. Dayanılmaz bir zulümle karşı karşıyayız acilen Türkiye´den destek bekliyoruz. Kardeşim Ömer Abdullah bizler İHH olarak bugüne dek Suriye ve Irak´ta toplam 2 milyon Türkmen aileye su, ekmek, kuru gıda, kahvaltılık, yemeklik, yağ, süt, çocuk maması ve temizlik paketi gibi yardımları ulaştırdık ve ulaştırmaya da devam edeceğiz.” Dedi.
ALLAH CİHADINIZI MÜBAREK ETSİN
Türkmen dağındaki kardeşlerimize ve oradaki komutanlara seslenen Bayram, “Ey Suriye´deki ve Türkmen dağındaki mücahitler. Sizler ölümü gördüğünüz halde okçular tepesini terk etmeyenlerdensiniz. Allah cihadınızı mübarek etsin. Biz şunun farkındayız Türkmen dağı değil, Türkiye vuruluyor ve içimiz yanıyor. Elimizden gelen yiyecek, giyecek gibi yardımlar yaprak sizin dayanma gücünüze katkıda bulunmak ve kalbimizle, dilimizle dua etmek. Ve idarecilerimize acılarımızı hissettirmek. Hangi yollar ve hangi formülle olursa olsun sizlerin dayanma gücünüzü arttırmak, zalimlere karşı yanınızda olmak boynumuzun borcudur. Orda bulunan Ömerler, aliler, hasanlar, Hüseyinler hepsi bizim kardeşlerimiz. Bacılarımızın namuslar, küçük çocukların hayatları bize emanet. Cenab-ı Allah bizlere, kardeşlerimize her türlü yardımı yapabilme gücü versin. Rabbim sonunda başımızı eğeceğimiz, kıyamet gününde cevabını veremeyeceğimiz hallerle hallendirmesin. Rabim en acil şekilde kardeşlerimize görünen ve görünmeyen ordularıyla yardım etsin. Bizi bu işe aracı kılsın inşallah.
ÇÜNKÜ O, BAĞIŞLAYANDIR, MERHAMETLİDİR
Bayram, Zümer suresi 53. ayetinin mealiyle sözlerine son verdi; ‘Ey kendilerine kötülük edip aşırı giden kullarım! Allah´ın rahmetinden umudunuzu kesmeyin. Doğrusu Allah günahların hepsini bağışlar. Çünkü o, bağışlayandır, merhametlidir´
Son Güncelleme: 23.11.2015 21:41