İnegöl'ün düşman işgalinden kurtuluşu törenlerle kutlandı

06 Eylül 2017 Çarşamba 12:37 2017-09-06 17:19:39
İnegöl'ün düşman işgalinden kurtuluşu törenlerle kutlandı

İnegöl'ün düşman işgalinden kurtuluşunun 95. Yıl dönümü kutlama törenleri başladı.

İnegöl Belediyesi öncülüğünde düzenlenen törenlere Atatürk anıtından başlandı.Kaymakamlık, Garnizon Komutanlığı ve İnegöl Belediyesi çelenklerinin anıta sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunulup, İstiklal marşı okundu.

Kaymakam Ali Akça, Garnizon Komutanı Binbaşı Kerim Kazanasmaz, Belediye Başkanı Alinur Aktaş, kurum müdürleri, siyasi parti başkan ve yöneticileri, gaziler ve vatandaşlar katıldı.

Anıtta günün anlam ve önemini belirten konuşmayı yapan Belediye Başkanı Alinur Aktaş, “Birçok medeniyete ev sahipliği yapmış, geçmişin izlerini bugünlere kadar taşımayı başarmış kadim şehrimiz Angelacoma´dan İnegöl´e kadar uzanan yolculukta 1299 tarihinde Osman Gazi´nin silah arkadaşı olan Turgut Alp tarafından fethedilerek Osmanlı hâkimiyetine girmiş ve 600 yıl 3 kıtada hüküm sürecek Osmanlı Devleti´nin kuruluşuna şahitlik yapmıştır. Kuruluştan Kurtuluşa uzanan bu yolda nice kahramanlar bu topraklardan geçmiştir. Nice yaşanmışlıklar, nice ölümsüz eserler bugünlere kadar gelmiştir. Osmanlı hanedanın ilk şehidini olan BAY KOCA….. Şu an Hamzabey mahallemizdeki türbesinden bize selam durmakta. İnegöl´ü fetheden komutanımız Turgutalp ise adını verdiği köy olan Turgutalp mahallemizde türbesinden bize vakarlı bir duruş ile bakmaktadır. Maneviyatın zirvesindeki önemli şahsiyet Babasultan (Geyikli Baba) bizleri seyrederken, İstanbul´un Fethine mazhar olmuş, Fatih Sultan Mehmet ve II. Bayazid devrinin seçkin devlet adamlarından olan İshakpaşa nasıl unutulur. Ya Kasımefendi… İşte dört bir tarafımızı çevreleyen bu önemli şahsiyetlerin gölgesinde bir çınar ağacının esintisi ile gönülden bağlı olduğumuz İnegöl´ümüz nasıl Osmanlı Devletinin kuruluşunda önemli bir merkez olmuşsa vatanımızın zor yıllarında da vatan savunmasının en güzel örneğini sergileyerek ülkenin kurtuluşunda da en ön sırada yerini almıştır. Sarıkamış´tan, Çanakkale´ye, Hicaz-Yemen´den Irak ve Sina-Filistin Cephelerine kadar dört bir tarafta hayatlarını bizlerin onurlu bir şekilde yaşaması için feda eden İnegöllü aziz şehitlerimizin ruhları şad olsun. Tam bağımsızlığın yüreklerimize yaydığı heyecanı bizlere yaşatan ölümsüz kahramanlarımızın önünde saygıyla eğiliyoruz. Cephelerden cephelere koşturan, hayatlarının baharında gençliklerini cephelerde bırakan bu vatan evlatlarımızdan geriye dönmeyi başaranlar daha evlerine yeni dönmüşken yine kendilerini zor bir mücadelenin içinde bulmuşlardır. Yorucu ve bir o kadarda zor ama vatanlarını istiklale götürecek bir yolda kendilerini bulmuşlardır. Bu yol kurtuluş yoludur.” Dedi.

KURTULUŞU HAREKETLEYEN ŞEHIR

Kurtuluşun kıvılcımını ateşleyen hareketin yine bu şehirden çıktığının altını çizen Aktaş, “Korku ne demek bilmeden, tek yürek olarak İzmir´in İşgalini protesto etmek için 16 Mayıs 1919´da İnegöl´de 5000 kişinin katılımıyla miting yapılmıştır. Esaret zincirini kırmak için atılan bu ilk adım tam bağımsızlığın artık uzak olmadığını bizlere gösteriyordu.  artık tek parola ‘ya istiklal ya ölüm´dü. Batı Anadolu´da yerleşmek isteyen Yunanlılar, tüm güçleriyle tüm fütursuzluklarını ortaya koyarak saldırıya geçmişlerdi. Bursa´yı ele geçiren Yunanlılar Türk Milletinin yaşam gayesi olan bağımsızlığına pranga vurmak için tüm güçleriyle saldırıyorlardı. Kadın, genç, yaşlı ve çocuk demeden herkese saldırıyorlardı. Tam bir ataş çemberi içinde kalan şehrimiz, Yunan birlikleri tarafından 3 defa işgale uğrar. İşgal yıllarında her türlü insanlık dışı hareket ile karşı karşıya kalan İnegöllüler ‘Eğer söz konusu olan vatan ise gerisi teferruattır´ sözünü yerini getirircesine her şeylerini ortaya koymaktan kaçınmadılar. 3.süvari Fırkası Komutanı Binbaşı İbrahim Bey, 3.süvari Fırkası 27. Alay Kumandanı Şakir Bey, 11. Fırka Kumandanı Ayıcı Arif Bey, Hüsnü Güven, Nuri Bey, İnegöllü Küçük Kamil ve Feridun, Elmaçayır´dan Yakup Ağa, Süle Köyü´nden Mehmet Ceyhan ve daha niceleri. Yunan işgaline karşı İnegöl´ü ayakta tutmayı başaran, canlarını feda edercesine hayatlarını bir kenara atıp vatanları için ellerinden geleni yapan bu kahramanlarımızın önünde saygı ile eğiliyoruz. Selanik Beyaz Kule ve Mora ile Girit Adası arasında bulunan Milos Adasında yaşananlar nasıl unutulabilir. Milos Adası´nda kalış süresince yalnızca Bursa yöresinden 2 bin 500 şehit verilmiştir. Açıkçası orada bir kıyım yaşanmıştır. İnegöl´den de 41 vatan evladı inanılmaz işkencelere maruz kalmıştır. Her ne yaparlarsa yapsınlar bu aziz milleti bağımsızlık tutkusundan vazgeçirecek bir silah daha icat edilemedi… Modern silahlara karşı iman dolu göğüslerini ortaya koymaktan kaçınmayan, maddeye karşı maneviyatın galip geldiği bu şanlı bağımsızlık savaşının başka bir örneği YOKTUR. Sevr paçavrası ile bu aziz milleti tutsaklığa mahkum etmek isteyen medeniyet yoksunlarına en güzel cevabı yine bu yüce Türk Milleti vermiştir.”Diye konuştu.

‘ATEŞTEN GÖMLEK´ GİYİLMİŞTİ

13 Eylül 1683 günü Viyana´da başlayan çekilmenin, 238 sene sonra Sakarya´da durdurulduğunu, Türk milletinin Sakarya´da ayağa kalktığının altını çizen Aktaş, “30 Ağustos 1922 tarihinde ise düşmana karşı başlatılan Büyük Taarruz ile birlikte Anadolu toprakları düşmandan tamamen temizlenmiştir. İnegöl´ümüz de ölümsüz kahramanlarımızın göstermiş oldukları cesaret ve azimle düşman işgalinden 06 Eylül 1922 tarihinde Şükrü Naili Paşa önderliğindeki Türk askerleri tarafından kurtarılmıştır. Halide Edip Adıvar´ın dediği gibi; ‘Bu zor yıllarda ‘ateşten gömlek´ giyilmişti. Bu ateşten gömlek ilk önce tüm vücudumuzu ısıttı, kavurdu ve bizleri yaktı. Ama sonunda bu ateşten gömleği vücudumuzdan atmayı başarıp vatanımızı istiklale kavuşturduk. Allah(c.c) bir daha bu millete ‘Ateşten Gömleği giydirmesin´ demiştir. Anadolu´nun düvel-i muazzama tarafından işgal edilmesiyle başlayan zor yıllar içerisinde milletimizin göstermiş olduğu azim, fedakarlık ve kahramanlık neticesinde Kurtuluşa giden yolda bugünlere gelmiş bulunmaktayız. İnegöl bugün adeta prangalarını yırtarcasına Dünya´ya açılan bir pencere konumundadır. Markalarıyla ve değerleriyle örnek bir şehir konumundadır. Mobilyası, Köftesi, Oylat´ı, Mehteri, Kültürel ve Tarihi mekanları ile Tarım ve Turizm potansiyeli… Bunların hepsinin İnegöl´ün tarihinde ve genlerinde birer hikayesi var. Bunların hiçbiri gelişigüzel birer değer olmamıştır. Bu vesile ile İnegöl´ün kuruduğu ilk günden şu ana kadar değerlerimize sahip çıkan, geliştiren tüm büyüklerimize teşekkür borçlu olduğumuzu bir kez daha hatırlatmak isterim. Ölenleri saygı ve minnetle anıyor hayatta olanlara hayırlı ve bereketli ömürler diliyorum. İnegöl Türkiye ile birlikte büyüyor ve gelişiyor. Ama ülkemizin bu büyümesinden rahatsız olan bu büyümeyi ve kutlu yürüyüşü engellemek isteyen iç ve dış düşmanlar her zaman olduğu gibi bu gün de boş durmuyor. Bildiğiniz gibi 15 Temmuz gecesi ateşten gömlek yeniden bizlere giydirilmek istendi. Adeta 95 yıl öncesini yaşarcasına kara bulutları ülkemizin üzerine taşımak istediler. Bizleri esaret altına almak istediler. Bizleri kolay lokma sandılar. Ama bu gafillerin unuttukları bir şey vardı.” şeklinde konuştu.

HAKKIDIR, HAKK´A TAPAN MİLLETİMİN İSTİKLÂL!

Aktaş konuşmasını şöyle sürdürdü; “Türk milleti tutsak olmaktansa ölmeyi hiçbir şeye değişmezdi. Bunun en güzel örneği Kurtuluş Savaşı´nda verilmişti. İşte bu hainler bunu unutmuştu. Nasıl 95 yıl önce tek yürek olarak düşmana karşı birleşildiyse yine aynı dik duruş bir kez daha 15 Temmuz gecesi ortaya koyuldu. Tüm dünya şunu gördü ki 95 yıl önce TÜRK Milleti nasılsa bugünde aynı ve bundan sonra da aynı olacak. Milli dayanışma ve bütünleşmeyi en güzel şekilde ortaya koyduğumuz, Tek hedefte birleşerek Ulusal onurumuzu koruma sevincini yaşadığımız, 6 Eylül İnegöl´ün düşman işgalinden Kurtuluş Gününü kutluyor, bu bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bedelini canlarıyla ödeyen aziz şehitlerimizi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşlarını, İnegöl´ü düşman işgalinden kurtaran 3. Kolordu Komutanı Şükrü Naili (Gökberk) Paşa ve askerlerini bir kez daha rahmet ve şükranla anıyor, ruhlarınız şad olsun diyorum. Cenab-ı Allah birlik ve beraberliğimizi bozmasın temennisiyle İnegöl´ümüzün düşman işgalinden kurtuluşunun 95. yılı tekrar kutlu olsun diyor, hepinizi saygı ve sevgiyle selamlarken, Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy´un Kurtuluş Mücadelesini bizlere en iyi bir şekilde yansıttığı İstiklal Marşımızın son kıtasıyla sözlerime son vermek istiyorum. Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl! Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl! Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk´a tapan milletimin istiklâl!”.

YENİ YÜZÜYLE İLK TÖREN

banner380

Konuşmanın ardından Garnizon şehitliğine geçilerek dua edildi. İnegöl Belediyesi tarafından restore edilerek çevre düzenlemesi yapılan şehitliğe Belediye Başkanlığının Türk Bayrağı figürlü çelenk sunumu yapıldı. Şehitlikteki program Müftü Kazım Güzel´in dua yaptırmasıyla sona erdi.

Son Güncelleme: 06.09.2017 17:19
Anahtar Kelimeler:
InegölKurtuluş
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<