Bilişim teknolojileri ve internetin gelişmesi, internetin mobil araçlara taşınması ve özellikle ‘’akıllı telefon” kullanımının artması ile internet çağımızın en önemli ihtiyaçlarından birine dönüşmüştür. İnternet kullanımının yaygınlaşması ve sosyal medya mecralarının genişlemesi ve gelişmesi birbirine paralel karşı paralellik göstermektedir. Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği önemli avantajlar vardır. Anlık bilgi edinme, farklı sosyal sınırların ortadan kalkması, sosyal sorumluluk gibi önemli toplumsal faaliyetlerin uygulamasını arttırması, işletmeler için müşteri veri tabanı oluşturması hatta “sosyal medya uzmanlığı” isimli yeni bir meslek dalının ortaya çıkmasına imkân tanımış ve önemli kolaylıkları hayatımıza kazandırmıştır. Ancak sosyal medya kullanımı toplumumuzu olumsuz açıdan da etkilemiştir. Toplumun, genel kabul görmüş değer yargılarından uzaklaşmasına, kişi de kimlik ve kişilik çatışmalarının yaşanmasına, bireysel merkezli toplumsal problemlerin gerçekleşmesine, interaktif iletişimlerin sürdürülebilirliğinin engellenmesine ve olumsuz olarak atfedeceğimiz “iletişimsizlik” kavramının ortaya çıkmasına da neden olduğu su götürmez bir gerçektir.

Kızına Facebook adını veren baba!!

Sosyal medya bağımlılığının bir başka yüzü ise Mısır’da yaşanmıştır. Mısır’da yaşayan bir baba yeni doğan bebeğine “Facebook” ismini vermiştir. Benzer şekilde yakın zamanda ülkemizde bir anne adayı henüz doğmamış çocuğu adına İnstagram hesabı açıp, bu hesap üzerinden paylaşımlar yapmaktadır. Bu olayın üzücü tarafı diğer insanlar arasında popüler olması ve yapılan davranışın normal bir davranış gibi kabul edilmesidir. Günümüzde sosyal medya kullanımının ilkokul öğrencileri arasında da arttığını söyleyebiliriz. Yaşını büyük olarak seçen küçüklerimiz kendilerine kolay yolla bir sosyal medya hesabı açmaktadır.

“Beni arkadaşlıktan çıkarmış!”

İnsan için iletişim temel bir ihtiyaçtır. Ve insan ancak diğer insanlarla kuracağı iletişim sayesinde ikili ilişkiler kurabilir. Sosyal medyanın hayatımıza getirdiği önemli eksikliklerden biri ise kurulacak interaktif iletişim ve ilişkilerin nihayete ermesidir. İnsanlar birbirleri ile kurdukları bağları sosyal medyaya taşımakta ve bu bağları da yine sosyal medyayla kesmektedirler. Takibi bırakmak ya da arkadaşlıktan çıkartmak bir “onursuz eylem” ya da bir “tepki verme aracı” haline gelmiştir. Reel dünyada düşüncelerini karşı tarafa ifade edemeyen ve etmekte güçlenen insanlar bunu sosyal medya kanalı ile daha özgürce yaptığını düşünmektedir.Örneğin sosyal medyada oluşturulan “sanal kimlikler” ile birey gerçek kimliğinde var olan kimlik unsurlarını (isim, soyisim, eğitim, yaşanılan yer, yüz) beğenmediğin de, kabul etmediğinde farklı bir kimlik altında diğer insanları takip etmekte hatta dijital saldırıda düzenlemektedir. Aslında bu durum gerçek dünyadaki ilişkileri zedelemekte ve bireyi yalnızlığa sürüklemektedir.

Mahremimizi paylaşıyoruz!

Bireyler özel hayatlarında dair birçok mahremini cesur bir tavırla yine sosyal medya üzerinden tanıdığı ya da tanımadığı diğer insanlarla paylaşmakta bir mahsur görmemektedir. Çıkabilecek sorunları görmezden gelerek sadece alınan beğeniler ile mutlu olan milyonlarca sosyal medya kullanıcısı vardır. Paylaşılan bir paylaşımın kimler tarafından beğenildiği de yine birçok insanda önem arz etmektedir. Kişilerin beğenilme, dikkat çekme, diğer insanları mevcut durumundan haberdar etme duyguları ve istekleri kişi dehazzı ve duygusal tatmini arttırmaktadır. Bir kişinin Salda gölüne “ben de gittim”, Fethiye’de yamaç paraşütü deneyimini “ben de yaşadım”, sosyal medya fenomeni bir restoranda yemeğin tadına “ben de baktım”, yurtdışında “ben de bulundum”, Doğu Ekspresini “ben de kullandım”, son model araca “ben de bindim” örnekleri sosyal medyanın benlik ve ego kavramını öne çıkarttığını da açıkça söylebiliriz.

Bağımlı olabilirsiniz!!

Psikolojik ve sosyolojik açıdan birçok olumsuz durumla bireyi etkisi altına alan sosyal medya bağımlılık oluşturan ve kişiyi tehdit eden bir sanal araçtır. Sosyal medya bağımlılığı psikoloji literatürüne girmiş ve geliştiren tedavi yöntemleri ile çözümlenmeye çalışılan bir psikolojik hastalıktır. Gece yatmadan önce ve sabah uyanıldığında yataktan çıkmadan sosyal medya hesaplarının kontrol edilmesi bağımlılığın en önemli belirtileridir. Günümüzde bir kişinin 13 dakikada bir telefonuna baktığı, günde ortalama 2.5 saatini sosyal medyada geçirdiği sonuçlarına bakıldığında bağımlılık düzeyinin ne kadar arttığını görebiliriz. Şunu açıkça söyleyebiliriz ki insan bir boşluk doldurma içerisindedir ve bu boşluğu sosyal medya ile doldurduğuna inanmaktadır. Ancak sosyal medyada doldurulduğu sanılan gedik daha da büyümektedir.

- - - -

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
<